BAĞDAT (İHA) - Oldukça gergin biçimde Irak'ta dolaşan koalisyon güçleri, her an saldırıya hazır bir tutum içindeler. Özellikle Felluce'de sokağa çıkan herkese ateş açtıkları öne sürülen koalisyon askerlerinin, Bağdat'ta da daha agresif bir yapıya kavuştukları gözleniyor. Koalisyon askerlerinin gergin yapısı, aralarında gazetecilerin de bulunduğu birçok kişinin ölümüne yol açıyor. Son 2 ayda Irak'ta 4 basın mensubu, koalisyon askerlerinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti. Aynı dönemde ölüm tehlikesi atlatan gazetecilerin sayısı ise onlarla ifade ediliyor.
İşte, Bağdat'ta görev yapan İHA muhabiri Bilgin Şaşmaz'ın izlenimleri:
Çok değil 2 ay öncesine kadar terör olayları ile gündeme gelen Irak, son yılların en kanlı çarpışmalarına sahne oluyor. Tüm dünyanın dikkati, çatışmalarla birlikte yeniden Irak'a çevrildi. Irak, ABD harekatının başladığı günden bugüne kadar en kanlı günlerini bu dönemde yaşamaya başladı. Diğer bir deyişle, Irak'ta savaş son 1 ayda başladı. Irak'taki savaşın en çok zorladığı kesim ise şüphesiz basın mensupları oldu. Basın mensupları bir yandan direnişçilerle, diğer yandan da koalisyon askerleriyle mücadele etmek zorunda kaldılar.
Başta Felluce olmak üzere diğer bölgelerde yaşanan çatışmaların şiddetini arttırdığı sırada kaçırılan 3 Japonun görüntüleri, tüm dünya medyasında geniş yer buldu ve Irak'taki terör olayları, yerini yabancılara yönelik kaçırma olaylarına bıraktı. Görüntülerin beklenenin üzerinde ses getirmesi, Irak'ın her köşesinden yabancılara yönelik kaçırma olaylarının meydana gelmesine yol açtı. Öyleki Irak'tan ayrılmak istemeyen bayan basın mensupları çarşafa bürünmek, erkekler de poşu bağlamak zorunda kaldılar. Buna rağmen artan kaçırma olayları sebebiyle, birçok ülke, vatandaşlarına 'Irak'ı terk edin' çağrısı yaptı. Yapılan çağrılar ve kaçırma olaylarının artması üzerine, Irak'taki yabancılar apar topar ülkelerine dönmeye başladılar. Yabancıların kaldıkları oteller, hergün birbirinden ilginç olayların yaşanmasına yol açtı. Kimi basın mensupları, bir gece önce yıllık parasını ödedikleri odalarını sabah terkettiler. Kimileri ise iş yerlerine danışmaya bile gerek görmeden Irak'ı terketti. Bazı basın kuruluşları, sabah planladıkları canlı yayınlarını, akşam muhabirleri Irak'ta olmadığı için yapamadılar.
Bu arada, kaçış olaylarına karşı direnişçiler de bazı tedbirler almışlardı. Bağdat-Amman yolunu kapatan direnişçiler, yabancı pasaport taşıyanları araçlarından indirerek gözaltına almaya başladılar. Bir süre sonra kaçırma olaylarının da sebebi bilinmemeye başlandı. Bir gece önce kaçırılan yabancılar sabah serbest bırakılıyorlardı.
Kaçırma olayları, ülkedeki yabancı düşmanlığını da körüklemiş vaziyette. Daha önce zaman zaman rastlanan yabancılarla çalışan Iraklılara yönelik saldırılar had safhaya ulaşmış durumda. Yabancılarla birlikte görülen Iraklılar, diğer Iraklılar tarafından sert bir dille uyarılıyorlar.