İSTANBUL (AA) - Samsung Electronics Türkiye ve Çocuk Eğitim Derneği (ÇED), işitme engelli çocuğu olan ailelerin eğitim aşamalarında desteklenmesi amacıyla "Ses Getirenler" projesini hayata geçirdi.
Projenin tanıtım toplantısı, Samsung Electronics Türkiye Başkanı DaeHyun Kim, ÇED Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ömer Cenker Ilıcalı ve ÇED Bilim Kurulu Başkanı ve Medipol Üniversitesi Odyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Şerbetçioğlu'nun ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
0-5 yaş aralığındaki işitme engelli çocukların okul öncesi eğitimlerini desteklemek adına hayata geçirilen proje ile işitme engelli çocukların erken çocukluk ve okul öncesi dönemde yaşıtlarıyla paralel bir gelişim göstermeleri hedefleniyor.
Samsung ve ÇED, bu yaş aralığındaki işitme engelli çocukların gelişimlerini sürdürebilmeleri için mümkün olan en erken yaşta aileleri tarafından özel bir eğitime tabi tutulmaları gerekliliği ve bu süreçte ailelerin, işitme engelli çocuklarını nasıl eğitecekleri konusunda bilinçlendirilmesi ve desteklenmesinin önem taşımasından hareketle, Ses Getirenler web sitesi üzerinden yayınlanacak videolar ve danışma hattı ile işitme engelli çocukları ve ailelerini destekliyor.
- "Hayallerinin peşinden gitmek işitme engellilerin de hakkı"
Samsung Electronics Türkiye Başkanı Kim, toplantıda yaptığı konuşmada, bu projenin bir parçası olmaktan gurur duyduklarını söyledi.
İşitme engelli çocuklara eğitimde fırsat eşitliği sağlanabilmesi için okul öncesi dönemde ailelerinin desteklenmesi gerektiğini belirten Kim, Samsung olarak sadece iyi teknolojiler geliştirmek ve üretmek için değil, iyi bir dünya ve daha mutlu hayatlar için de çalıştıklarını söyledi.
Kim, şöyle konuştu:
"Bu projeler hayatımızı zenginleştirdiği gibi daha iyi bir geleceğe katkı sağlıyor. Her zaman, 'daha iyi bir gelecek için birlikte' diyoruz. Bu aynı zamanda benim de sık kurduğum bir cümle. Ses Getirenler projesi kapsamında biz işitme engelli çocukların ailelerini destekliyoruz. Yaş aralığı 0-5 olan işitme engelli çocukların gelişimine katkı sağlamayı hedefliyoruz.
Eğitim için eşit fırsat sağlamak üzere okul öncesi dönemdeki akranlarıyla aynı paralelde gelişebilmeleri için işitme engelli çocukların gelişimini desteklemeyi amaçlıyoruz. İşitme engelli çocukların, okul öncesi dönemde anne babaları tarafından özel bir eğitime tabi tutulması gerekir. Yine bu evrede anne babaların, çocukları nasıl eğitmeleri gerektiğiyle ilgili destek almaları gerekir."
Öte yandan, belli kısıtlar ve kısıtlayıcı etmenlerden dolayı özellikle Anadolu'nun küçük kasabalarında böylesi destek olanaklarına erişmenin her zaman mümkün olmadığına işaret eden Kim, şöyle devam etti:
"Burada, web sitemizde biz işitme engelli çocukların ailelerinin ihtiyaç duyduğu bilgileri onlara aktarıyoruz. Dijital medyayı, web sitemizi kullanarak bunu yapıyoruz. Uzmanlar tarafından hazırlanmış videolarla ailelere gerekli desteği sağlamayı hedefliyoruz. Bugünün dünyasında kendini gerçekleştirmek ve hayallerinin peşinden gitmek herkesin olduğu gibi elbette işitme engelli bireylerin de bir hakkıdır.
ÇED ile birlikte işitme engelli çocukların diğer tüm çocuklar gibi eğitim almasını temin etmeye çalışıyor ve onların hayallerine mutlu bir hayat yaşama olanaklarına katkı sağlamayı hedefliyoruz."
Kim, Samsung ekiplerine ve ÇED'e teşekkür etti.
- "Bu konu birçok kasabaya, köye taşınabilir düşüncesiyle yola çıktık" ÇED Yönetim Kurulu Başkanı Ilıcalı da dernek olarak işitme engelli eğitimiyle 12 yılı aşkın bir süredir ilgilendiklerini ve özellikle Türkiye'de dünya standartlarında yapılmadığını tespit ettikleri okul öncesi işitme engelli eğitimiyle ilişkili çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi.
Bu çalışmaların gayesinin, işitme engelli okul öncesi eğitimi dünya standartlarına taşımak olduğunu dile getiren Ilıcalı, şunları söyledi:
"Çünkü çalışmalarımızın başında üzülerek görmüştük ve hala görüyoruz ki; ülkemiz bu konuda layık olduğu, hak ettiği, işitme engelli kardeşlerimizin, çocuklarımızın hak ettiği yerde henüz değil. Bu çerçevede Ataşehir'de açılmış ve 10. yılını tamamlamış olan, 100'den fazla da öğrencisi bulunan okul öncesi işitme engelli eğitimi veren kurumumuz, İstanbul'da bu faaliyette belli mesafeler aldı. Ancak İstanbul'da alınan bu mesafe, verilen bu eğitim İstanbul dışına, hatta çoğu zaman İstanbul'un içine mesafeler nedeniyle taşınmasında büyük zorluklar olduğunu gördük ve görüyoruz.
Bu bizi çalışmamızın başından beri hep düşündürdü. Burada yapılan eğitimin başka şehirlerde tekrarını oluşturmak, yeni kurumlar açmak en azından çok kısa gelecekte belki mümkün değil ama bu eğitimin aşılmasının bir yolu olmalı. Çünkü işitme engelli çocuklarımız hayatlarının ilk döneminde, 0-5 yaş aralığında çok yoğunlaştırılmış bir eğitimden geçmedikleri takdirde, biliyoruz ki hayatlarının sonraki dönemlerinde asla kapanmayacak farklar açılıyor. Zihinsel ve ruhsal olarak eşitlerinden hep geride oluyorlar."
Bu çerçevede Türkiye'nin geri kalan alanına bu işi nasıl taşıyabiliriz dedikleri zaman, aynı fikir bütünlüğünü taşıyan ve bu konuya büyük ilgi gösteren Samsung'la buluştuklarını anımsatan Ilıcalı, şu ifadeleri kullandı:
"Dünyanın en önemli teknoloji firmalarından biri. Gelişmiş, en azından internet altyapısı olan Türkiye'mizde bu konu bu ortam kullanılarak Anadolu'muzdaki birçok başka kasabaya, köye taşınabilir düşüncesiyle yola çıktık. Bu noktada da yapılan ek temaslar, uzun süren çalışmalar, gerek ÇED gerek Samsung tarafındaki arkadaşlarımızın fedakarca çalışmalarıyla bugün bu mutlu noktaya vardık."
- "İşitme engelini ortadan kaldıramıyorsak, konuşma engeline dönüşmesini engellemeliyiz" ÇED Bilim Kurulu Başkanı Bülent Şerbetçioğlu ise Türkiye'nin artık 81 ilinde her yenidoğanın işitme, tarama testinden geçtiğini bildirdi.
Çocuklar işitme engelli doğmuş ise en kısa zamanda, 1-2 gün içerisinde tarama testlerinden geçirilip tanı konabildiğini belirten Şerbetçioğlu, devletin uyguladığı, Sağlık Bakanlığı bünyesinde yürütülen bu faaliyetle birlikte artık erken tanının mümkün olduğunu söyledi.
Ancak bununla yetinilemeyeceğini ifade eden Şerbetçioğlu, şunları kaydetti:
"Eğitim yapmamız lazım. Çocukların normal işitenlere benzer eğitime girebilmesi, normal müfredatla eğitim yapabilmesi için mümkün olduğu kadar kısa zamanda bu çocukların işitme engelinin konuşma engeli haline geçmesinin önlenmesi gerekiyor. Yani işitme engelini ortadan kaldıramıyorsak, konuşma engeline dönüşmesini engellememiz, ortadan kaldırmamız gerekir. İşitme engeliyle yaşaması, normal işitenlere yakın eğitim alması gerekiyor.
İşte bunu sağlamak için 1-2 yaşındaki çocuğu annesinden koparamayız. Anne sevgisine ve ilgisine en muhtaç olduğu dönemde bu çocukları anne babalarından, ailelerinden ayırmadan eğitim almalarını sağlamalıyız. Aksi halde etkili, verimli eğitim sürdüremeyiz. Bunu bütün dünya bildiği için biz de bu yönde bir proje geliştirdik. Bu projenin gelişmesiyle, yürümesiyle birlikte Türkiye'nin her köşesinden isteyen işitme engelli aileler bizimle bir diyalog kurarak sıkıntılarını paylaşabilecekler. Bilmedikleri konuyu Bilim Kurulu'na, öğretmenlerimize danışabilecekler. Uzman videolarını izleyerek hangi konuda hata yaptıklarını anlayabilecekler."
ÇED Genel Sekreteri Melike Argiş, web sayfasının bugün itibarıyla hizmete gireceğini söyledi. Ailelerin hemen eğitimden faydalanamayacağını bildiren Argiş, önce bir başvuru süreci olduğunu ve bunun yaklaşık 3 ay olarak belirlendiğini dile getirdi.
Eğitim videolarının aralık sonu gibi açılacağını ifade eden Argiş, "Herkes duysun, bütün ailelere duyurabilelim ki ders zili aynı anda çalsın, aynı anda faydalanabilsinler" dedi.
Toplantı sonunda, 2 yaşında ÇED'de eğitim almaya başlayan ve şu anda 12 yaşında olan Ayça Kayalı isimli öğrenci, gitar eşliğinde "Bağdat'ı iki gözüm kapalı bulabilirim" adlı parçayı seslendirdi.
ÇED öğrencisi diğer işitme engelli çocukların da yer aldığı toplantıda ayrıca, proje ile ilgili farkındalığı artırmak amacıyla hayata geçirilen, işitme engelli çocukların rol aldığı ve ünlü müzisyen Rahman Altın'ın bestesiyle destek olduğu film de gösterildi.