Andrew Walker
BBC Ekonomi Editörü
İngiltere Başbakanı David Cameron da bu fırsatı Londra'nın finans merkezi City'nin bu büyüyen pazardaki yerini genişletmeyi amaçlayan bazı girişimleri duyurmak için kullandı.
İngiltere hükümeti, Londra'yı tanıtmak ve farklı mali işlem türlerini kente çekmek istiyor.
Maliye Bakanı George Osborne bir süredir City'nin Çin'in ulusal para birimi Yuan üzerinden ticaretin merkezi haline gelmesi için uğraş veriyor.
Cameron da İngiltere Hazinesi'nin, 320 milyon dolar toplaması umulan İslami borç tahvili satışı üzerinde çalışmalarını sürdürdüğünü ve uygulamanın büyük olasılıkla gelecek yıl yürürlüğe gireceğini söyledi.
Tahvil satmak, hükümetlerin küresel mali piyasalardan borç bulmak için başvurduğu bir yöntem.
Borç değil, yatırım
'Sukuk' adı verilen İslami mali ürünlerin farkı, İslam'daki faiz yasağına göre şekillenmeleri.
Borç alışverişinden çok yatırım diye tanımlanıyorlar.
Genelde ilk ödeme İslami bir yatırımcıdan bu örnekte İngiliz hükümetine yapılıyor.
Borç vermek değil de, bir varlığa yatırım gibi görülüyor.
Yatırımcı da kazancını faiz olarak değil, kâr payı ya da kira olarak alıyor.
İngiltere hükümetinin satacağı tahvillerde yatırım büyük ihtimalle gayrimenkullere yapılmış olacak.
İslam alimleri tartışıyor
Bu yaklaşımı eleştirenler de yok değil. Bazı İslam âlimleri bu yöntemle aslında faizden kaçınılmadığını söylüyor.
Çünkü önceden belirlenmiş miktarlarda kar payları ve tahvilin zamanı geldiğinde yapılan ödeme gerçekten de faizli borç ödemesine benziyor.
İslam âlimleri bu yöntemin kabul edilebilir olup olmadığıyla ilgili yoğun bir tartışma içinde.
İngiltere'nin çıkaracağı İslami tahvillerin ayrıntıları da belirsiz.
İslam dünyasındaki bazı ülkeler bu yöntemi para bulmak için kullanıyor.
Türkiye, Malezya ve Endonezya bu ülkeler arasında.
Ancak İngiltere Başbakanı David Cameron, İngiltere'nin İslam dünyası dışında bu yaklaşımı kullanan ilk ülke olacağını vurguluyor.
Ayrıca Cameron, Londra Borsası'nda İslami ilkelerle iş yapan şirketlerden oluşan bir endeks oluşturulacağını da söylüyor.
Böylece, Müslüman yatırımcıların paralarını nereye götüreceğine karar verirken işlerinin kolaylaşacağı belirtiliyor.
İki trilyon dolarlık pazar
İslami finans, kesinlikle büyüyen bir pazar.
Cameron bu pazarın, geleneksel bankacılıktan yüzde 50 daha fazla bir hızla büyüdüğünü belirtiyor.
Ancak hala görece küçük bir piyasa.
İslam dünyasında birçok ülke hala piyasalardan veya IMF, Dünya Bankası gibi kuruluşlardan faizle borç alıyor.
Ayrıca bir çoğu ellerinde Amerikan hazine tahvilleri gibi faiz geliri getiren yatırımlar tutuyor.
Ama yine de küresel İslami yatırımların iki trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Yani İslami finans pazarı, geleneksel piyasalara göre küçük sayılır, ama gözardı edilemeyecek kadar büyük aslında.