İsrail sınırı kapattı
GAZZE (İHA) - İsrail, Gazze'ye düzenlenen hava saldırısıyla Hamas'ın ruhani lideri Şeyh Ahmet Yasin'in öldürülmesinin ardından Gazze Şeridi ve Batı Şeria sınırını kapattı. İsrail ordusu ve polisi, muhtemel saldırılara karşı yüksek alarm durumuna geçirildi. Birçok yerde kontrol noktaları oluşturan İsrailli yetkililer, halkı dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları ise, Şeyh Yasin'in öldürülmesine cevap olarak yüzlerce İsrailli'nin öldürüleceğini açıkladı. "Şeyh Yasin'i öldürme kararı alanlar, yüzlerce siyonistin ölüm hükmünü imzaladı" denilen açıklamada, intikam saldırılarının "İsrail saldırılarına yeşil ışık yakan ABD hedeflerine de yöneltileceği" belirtildi.
Bu arada Şeyh Ahmet Yasin, 1938 yılında Filistin'de dünyaya geldi. Babası öldüğünde henüz 4 yaşındaydı. Ağabeyi Şihde ile birlikte 1947'de Araplar ve Museviler arasında çıkan savaşla birlikte Gazze'yi terk ettiler ve daha sonra bir toplama kampına dönüşecek olan Şati'ye göç ettiler. 11 yaşındaki Yasin yakınlardaki bir yerel okula gitmeye başladı. O dönemlerde arkadaşlarıyla sık sık deniz kıyısına oynamak için giden Yasin, 1952 yılında deniz kıyısına gittiği bir gün geçirdiği ciddi bir kaza sonucu felç oldu. Yapılan tedavilere rağmen felci düzelmedi ve koltuk değnekleriyle yaşamak zorunda kaldı. Buna rağmen öğretmen olana dek eğitime devam etti. Bir süre matematik, Arapça ve din dersleri veren Ahmed Yasin, aynı zamanda Gazze'deki camilerde de hatiplik yapmaktaydı. Kısa sürede Gazze'nin en tanınmış hatiplerinden biri oldu. Öğrencilerinden biri olan Mısır'ın Gazze Şeridi valisinin oğlunun ona hayranlığı, İslamiyet hakkında derin bir bilgisi olan Yasin'in Gazze valisiyle tanışmasına ve daha sonra Kahire'ye gitmesine neden oldu. Orada İslamcı eylemci grupların çalışmalarına bir süre katılan Ahmet Yasin, Gazze'ye geri döndüğünde artık bir grup için Gazze'de üye toplamaya başlamıştı.
1967'deki savaştan sonra gizlice Gazze'deki İslamcı eylemcilerle çalışmalarına devam eden Yasin, ilk defa 1984 yılında silah kaçakçılığından yakalandı ve 13 yıl hapse mahkum oldu. Ele geçirilen silahlar İsrail ordusuna karşı kullanılan silahlardı. 1985 yılında İsrail ve Ahmed Cibril'in Filistin Halk Cephesi arasında yapılan mahkum değişimi sırasında serbest bırakılan bin 260 Filistinli'den biri olan Yasin, 14 Aralık 1987 yılında Gazze şeridinde arkadaşlarıyla birlikte İslami Direniş Hareketi'ni (Hamas), Müslüman Kardeşler Örgütü'nün bir kolu olarak gizlice kurdu. Bir yer altı örgütü olarak kurulan ve aktivitelerine gizlice devam eden Hamas'ın liderliğini üstlenen Ahmet Yasin'in evi 1988 yılında İsrail askerlerince arandı ve Yasin Lübnan'a sürülmekle tehdit edildi. 1989 yılına gelindiğinde, Ahmet Yasin'in Hamas'la ilişkisi İsrail ordusu tarafından ortaya çıkarıldı. İsrail askerleri, Ahmet Yasin'in evini aramışlar ve evinde Hamas'ın broşürlerini bulmuşlardı. Ahmet Yasin'in oğlu, babasının Hamas'la ilişkisini reddetti ve mahkemede rüzgarın bu broşürü evinin önüne getirmiş olabileceğini ya da bir İsrail ajanının Ahmet Yasin'i suçlamak için bırakmış olabileceğini ve İsrail'li görevlilerin evlerinde yaptıkları aramada zalimce davrandıklarını iddia etti. Ancak Ahmet Yasin mahkemece suçlu bulundu ve 1991'de sonuçlanan mahkemeyle tekrar hapse girdi. Ahmet Yasin, İsrail askerlerini öldürmeye ve kaçırmaya azmettirmekten, Hamas'ı ve askeri kanadını kurmaktan, ömür boyu hapse mahkum oldu.
Hapiste felci ilerleyen Yasin'in sağlık durumu gittikçe kötüleşmeye başladı. Yasin'in görme ve duyma bozukluğundan şikayet etmesiyle birlikte bronşit ve mide kanaması geçirmesi, İsrail'i zor durumda bıraktı. İsrail bir yandan Arap ülkelerinin Yasin'in serbest bırakılması taleplerini reddediyor, bir yandan da Ahmet Yasin'in hapiste ölmesiyle birlikte efsaneleşmesinden ve Filistin'de şiddetin kontrol edilemez boyutlara ulaşacağından endişeleniyordu. 1992 Aralık ayında Hamas militanları bir İsrail askeri kaçırdı ve İsrail'in Filistinli tutukluları ve Ahmet Yasin'i serbest bırakmaları karşılığında İsrail askerinin serbest bırakılacağını duyurdu.
Ancak İsrail bu teklifi reddetti ve Hamas militanlarının İsrailli askeri sakladıkları eve operasyon düzenledi. Operasyon sonucunda İsrailli asker, Hamas militanları ve operasyonun başkanı ölmüştü. 1997 yılında Ürdün, yakaladığı iki İsrailli ajanın serbest bırakması karşılığında Ahmet Yasin'in serbest bırakılmasını talep etti. Yapılan görüşmeler sonucunda Ahmet Yasin, 1 Ekim 1997'de Ürdün'e gönderildi. Ürdün'de tedavisine başlanan Yasin birkaç gün sonra Gazze'ye geri döndü.
Büyük bir kutlamayla Gazze'de karşılanan Ahmet Yasin, o tarihten bu yana evinde yaşıyordu ve Filistin'de herkes tarafından kahraman olarak görülüyor.
