Uzmanlara göre 'Flame' virüsü fiziksel zarar vermekten ziyade veri toplamayı hedefliyor.
İsrail, geçen hafta İran'ın de aralarında bulunduğu Orta Doğu ülkelerinde 600'den fazla birey, işletme, akademik kurum ve devlet sistemini hedef alan 'Flame' (Alev) adlı virüsle gerçekleştirilen siber saldırıyla ilgisinin bulunmadığını açıkladı.
BBC News teknoloji muhabiri Dave Lee'nin haberine göre, İsrail'den bir hükümet sözcüsü, saldırıların İsrail'le bir ilgisi bulunmadığını ve İsrail Başbakan Yardımcısı Moşe Yaalon'un olayla ilgili yaptığı ve 'İsrail saldırıda rolü olduğunu üstü kapalı bir şeklide kabul etti' yorumuna neden olan açıklamasının, yanlış anlaşıldığını belirtti.
Hükümet sözcüsü, Yaalon'un Ordu Radyosu'na yaptığı ve tartışma yaratan konuşmasının hiçbir yerinde virüslü saldırıdan İsrail'in sorumlu olduğunu ima eden bir söz sarfetmediğini belirtti.
Yaalon Ordu Radyosu'na, "İran'ı ciddi tehdit olarak gören birinin, bu saldırı gibi, İran'a zarar verecek ciddi adımlar atması makuldür. İsrail teknoloji açısından zengin; gurur duyduğumuz bu araçlar, bize bir çok farklı imkan sunuyor" demişti.
Olayın arkasında bulunduğu iddia edilen başka bir ülke olan ABD'den de 'olayda sorumluluğumuz yok' açıklaması geldi.
Söz konusu virüs, sızdığı bilgisayarlarda hassas bilgileri ele geçiriyor.
Bilinen en karmaşık siber tehditlerden biri olarak nitelenen Flame, Batı Asya ülkelerinde bilgisayarlardaki verileri silen "Wiper" adlı başka bir virüs araştırılırken keşfedilmişti.
Daha önce Stuxnet adlı bir virüs yazılımının, İran'ın nükleer altyapısını hedef aldığı ortaya çıkmıştı.
Duqu adlı başka bir virüsün de, bilgisayar ağlarına sızarak veri çaldığı belirlenmişti.
Flame'in ise, fiziksel zarar vermeyi amaçlamadığı düşünülüyor.
Uzmanlara göre virüsün asıl hedefi hassas veri toplamak.