Erdoğan, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan ''Esnaf ve Sanatkarlar Değişim, Dönüşüm ve Destek (3D) Strateji Belgesi ve Eylem Planı''nın (ESDEP) açıklandığı toplantıda soruları yanıtlarken, işsizlik sorunu ve istihdama ilişkin bir soru üzerine, Ekonomik Koordinasyon Kurulunun (EKK) yaptığı çalışmalara değinerek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının da çalışmalarını ilgili kuruluşlarla devam ettirdiğini hatırlattı.
Bu konuda sadece TESK ile değil TOBB ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile de benzer çalışmalar yaptıklarının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
''Kendilerine ben şunu da söylüyorum; her şey bu malum kaynaklarla yürümemeli. Eğer TOBB 'benim 1 milyon 300 bin üyem var' diyorsa, biz diyoruz ki 'siz birer kişi ilave alsanız, ortalama istihdam etseniz bu üyelerinizi batırır mı? Hayır batırmaz. Batırmayacağına göre birer kişi istihdam edin. Birer kişi istihdam ettiği anda, 1 milyon 300 bin kişinin veya 1,5 milyon kişinin istihdam alanına girdiği anda işsizlik oranını nereye getireceğini tasavvur edin. 3 puana yakın düşüş oluyor. 10 puana otomatikman inmiş oluyorsunuz. Bir de TESK'te yapacağımız yeni düzenlemelerle attığımız adımları düşündüğünüzde zaten onun altına düşeriz.''
Başbakan Erdoğan, istihdamda mevsimselliğin de çok önemli olduğuna dikkati çekerek, ''Çünkü hizmet sektörü ciddi oranda bizde istihdamı etkiliyor. Hizmet sektörünün devreye girdiği o mevsimlerde zaten birkaç puan lehte oynama gösteriyor. Bizim hizmet sektörünün kalıcılığına yönelik de çalışmalarımız var'' dedi.
-EMEK SÖMÜRÜSÜ-
Erdoğan, ''İşsizlik, yapısal bir sorun. Hükümetin bu yapısal sorunu daha farklı bir yöntemle çözmesi söz konusu olabilir mi?'' şeklindeki bir soru üzerine ise şöyle konuştu:
''(İşsizlik) Bana göre yapısal bir sorun değil, sanal bir sorun, insani bir sorun. Çünkü şu anda Anadolu'nun bir çok yerinde bu işin başında olanlar, insani olarak, iş adamlarımızı söylüyorum, olaya yaklaşımda ne yazık ki parasal çıkar noktasındaki adımlarını birinci derecede ön plana çıkarıyor. 'Ben nasıl daha fazla kazanırım' derken, orada insanımızın sömürüsü yapılıyor, emek sömürüsü yapılıyor. Bu kadar açık konuşuyorum. Özellikle bunu tekstil sektöründe çok acımasızca görüyoruz. Özellikle bunu bayanların istihdam edildiği yerlerde çok acımasızca görüyoruz. Ve sosyal güvencesi noktasında bile bu tür acımasız davranışların olduğunu görüyoruz. Şimdi sıkıştırdıkça da bunlar aslında yasal olarak var, sıkıştırdıkça bu defa feryada başlıyorlar. Ama biz artık üzerine üzerine bu işin gidiyoruz, gideceğiz.
Hatta ben kendilerine şunu da söyledim; 'Bunu TOBB olarak siz çözdünüz çözdünüz, çözmediğiniz takdirde bundan böyle dolaştığım illerde, arkadaşlarım olarak bakanlar dolaştığımız illerde, sanayi ve ticaret odalarıyla birebir görüşeceğiz. Biz görüşeceğiz. Onlarla bu işi birebir konuşarak anlaşacağız. Çünkü bu, artık çözülmek durumundadır. Böyle 'emeği sömürerek, ben zengin oldum' demek olmaz. Çalıştıracaksın, hakkını vereceksin. Kayıtdışının yüzde 50'ye varan oranda olmasının, bu ülke için ne büyük bir darbe olduğu da ortada. Türkiye'nin tek kaynağı vergi. Bu vergi olmadığı takdirde bir yere varmamız da mümkün değil. Petrol kuyularımız yok, her zaman söylüyoruz. Kaynağımız bu. Kaldı ki bunun da zaten yüzde 85'ini bu ödenen verginin, büyük iş adamları grubu veriyor, küçüklerin verdiği yüzde 10-15. Böyle de bir tablo ortada. Onun için burada iş adamlarımız üstünde büyük görev var.''