Ermeni asıllı Suriyeli şarkıcı Lena Chamamyan, İstanbul'da kendisini evindeymiş gibi hissettiğini belirterek, "İstanbul, benim kişiliğimin de bir yansıması gibi. Kendimi İstanbul'a çok yakın hissediyorum" dedi.
"6. Avea Sıra Dışı Müzik Konserleri" kapsamında, 15 Mayıs'ta hayranlarıyla buluşacak olan Chamamyan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğundan itibaren müzikle iç içe olduğunu söyledi.
Chamamyan, İtalyan bir bando ekibi ile çalışan elektrik mühendisi babasının, trompet ve saksafon çaldığını, babasının da müziği sevdiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Babamın bana verdiği ilk hediye de piyanoydu. Çocukluğumda bile her zaman müzik enstrümanları ile oynamamı sağlardı. İnanıyorum ki bu beni çok derinden etkiledi. Çünkü benim yaşamımda büyürken de müzik aletleri kullanmak çok normal bir şeydi."
Chamamyan, Halep Konservatuvarı'nda klasik doğu müziğinin yanı sıra caz ve etnik Ermeni müziği üzerine eğitim aldığını ifade ederek, yaşamında müziksiz bir dönem hatırlamadığını vurguladı.
Çocukluğunda Ermeni ve Arap müziği gibi etnik müzikler dinlediğini aktaran Chamamyan, şöyle devam etti:
"Tabii ki Arap müziği, çünkü Şam'da yaşıyordum ve Arap müziği ile çevrelenmiştim. Evde Arapça konuşuyorduk. Babamla da Ermenice konuşurduk. Arapça benim anadilim. Ana müziğim de Arap müziği. Benim aşkım her zaman cazdı ve klasik müzik eğitimi aldım. Büyük bir sesim vardı. Caz müziği ve oryantal müzikle harmanladığım yeni bir stil ortaya koydum."
- "İstanbul evim gibi"
Chamamyan, İstanbul'da daha önce de konserler verdiğini söyledi. Kenti, evi gibi gördüğünü aktaran Chamamyan, şunları anlattı:
"İstanbul'da, evimdeymiş gibi hissediyorum. Suriye'ye çok benziyor. Güneşin, binalarda ve caddelerdeki renkler üzerinde kendine özgü bir etkisi var ve bu tam olarak Suriye'deki güneşe benziyor. Bu da benim içimi ısıtıyor ve evde hissettiriyor. Çok benziyor. Öyle ki Halep ve Şam'daki binalar ve şehirdeki her şey de çok benziyor. Denizi de çok seviyorum ve denizi olan büyük bir şehir çok güzeldir."
Lena Chamamyan, İstanbul'u kendi kişiliğine de benzettiğini vurgulayarak, "İstanbul, benim kişiliğimin de bir yansıması gibi. Kendimi İstanbul'a çok yakın hissediyorum. Çünkü ben, doğu ve batı kültürünün bir karışımıyım. İstanbul'un da doğu ve batı kültürüne ve böyle bir yapıya sahip ender şehirlerden biri olduğuna inanıyorum" diye konuştu.
Son 2,5 yıldır Paris'te yaşadığını ve bugüne kadar sayısız konser verdiğini aktaran Chamamyan, albümlerine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Neredeyse tüm dünyada konser verme şansına sahip olduğum için mutluyum. Bugüne kadar, üçü müzik marketlerde bulunan, biri de henüz satışa sunulmamış 4 albüm yaptım. Şimdi de aynı anda 5 ve 6. albümler üzerinde çalışıyorum. Fransa'da Fransız besteci ile çalıştığım albümde İngilizce, Fransızca ve Ermenice şarkılar söylüyorum. Bir de Süryanice, Arapça ve Ermenice söylediğim Arapça bir albüm hazırlıyorum."
Chamamyan, henüz Türkçe şarkı söyleyemediğini dile getirerek, Türkçe'nin zor bir dil olduğunu, belki ileride Türkçe şarkı söyleyebileceğini kaydetti.