1219 sayılı kanunun değiştirilerek T.C. vatandaşı olmayan ve Türkiye' deki bir tıp fakültesini bitirmeyenlerin de hekimlik yapmalarına imkân tanıyan yeni bir düzenleme için hükümet tarafından atılan adım kamuoyunda bir tarafın alkışlarını alırken diğer tarafın ise şiddetli tepkisini çekti. Bundan önceki yazımda 'İthal doktora evet' diyenleri ve gerekçelerini anlatmıştım; bugün de sıra hayırda hayır görenlerde. Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, ithal doktora neden 'hayır' denilmesi gerektiğini yazdı
KALİTESİZ DOKTORLAR CENNETİ OLABİLİRİZ
CHP Denizli milletvekili Prof. Dr. Mehmet Neşşar' ın yaptığı açıklama şöyle: "Türkiye'deki doktorlar ile eşdeğer yabancı doktorların ülkemiz koşullarında çalışma olasılıkları yok. Geriye Türkî Cumhuriyetler, eski Doğu Bloğu ülkeleri ya da Arap dünyasındaki şeriat eğitimi veren üniversitelerden mezun bazı kişiler kalıyor. Böyle kişilerin tıp eğitimlerinin yeterli olmadığı öteden beri akademik camiaca mâlum. Türkî Cumhuriyetlerle eski Doğu Bloğu ülkelerinde bazı tarikatların etkinlikleri kamuoyu tarafından uzun süredir biliniyor. Bu durumda Sağlık Bakanlığında Menzil Tarikatı kadrolaşmasından sonra şimdi de başka tarikatların veya Vahabi'lerin açacakları özel şeriat hastaneler zincirlerine mi kapı açılmaya çalışıldığı fikri ister istemez akla geliyor.''
Sayın milletvekili endişelerinde çok haklı. Hatta, kendi saydıkları dışında tıp eğitiminin çok yetersiz ve kötü olduğu ülkeler de var. Ülkemizin bir kalitesiz doktorlar cenneti olması ihtimal dışı değil, çünkü ne Amerika'dan ne Avrupa' dan bir doktor kalkıp Hakkari'ye gelip üstelik de Türk doktorların bile beğenmediği 'paraya' o şartlarda asla çalışmaz. Az sayıda gelecek olan gelişmiş ülke doktorları ise ancak İstanbul'un... Ankara' nın... Antalya' nın... 'beş yıldızlı özel hastanelerinde' hasta bakarlar.
Bize gelse gelse, ancak durumu bize eşit veya bizden kötü olan Azerbaycan, Kazakistan, Moldavya, Arnavutluk, Suriye, Irak... gibi ülkelerden hekim gelir. Hem de koşarak gelir.
Ama, bizim ülkemizde de hem öğretim üyesi bakımından hem alt yapı bakımından bunlardan da kötü durumda olan fakülteler yok mu derseniz, bir şey diyemem.
TÜRKİYEDE HEKİM AÇIĞI DEĞİL DAĞILIM BOZUKLUĞU VAR
Türk Sağlık-Sen Kocaeli Şube Başkanı Ömer Çeker, "Yabancı doktor getirmek yerine Türk hekimlerinin sıkıntılarını gidermeye çalışsınlar. Yabancı doktor getirince yanına tercüman da mı getirecekler?" şeklinde tepki gösterdi. Ucuz iş mantığının sağlıkta çok tehlikeli olduğunu da dile getiren Çeker, "Hükümet dışarıdan doktor getirmek yerine Türkiye'de hekim dağılımını doğru düzgün yapsa, sağlıkta alt yapı ve teknik yetersizlikleri düzeltse, hiçbir sorun kalmaz" diyor.
Sayın Başkan da haklı. Kim "Türkçe bilmeyen Zimbabwe' li bir doktora sağlığını emanet eder. Ama, Türkçe bilmedikleri için dertlerini anlatamayan vatandaşlarımızın durumlarının bundan farkı ne derseniz, bir şey diyemem.
Ben de ülkemizdeki temel sorunun doktor azlığı değil, tıp eğitimindeki kalitesizlik ve doktor dağılımdaki bozukluk olduğu kanısındayım. Türk Tabipler Birliği' ne göre: "Türkiye'de yaklaşık 95 bin hekim görev yapıyor. Buna göre 736 kişiye bir hekim düşüyor. Bölgeler arası hekim dağılımında ise büyük eşitsizlikler göze çarpıyor. Türkiye'nin batı bölgelerinde yaklaşık 600 kişiye bir hasta düşerken, doğu illerinde bu rakam 6 bine kadar çıkıyor. Ülkedeki 33 bini aşkın uzman hekimin yüzde 46'sı İstanbul, Ankara ve İzmir'de görev yapıyor. Geriye kalan 60 milyonluk nüfusa ise sadece 18 bin uzman hekim hizmet götürmeye çalışıyor.''
Türk doktorların gitmediği yerlerde çalışabilecek iyi eğitim almış, kaliteli ithal doktor bulmak kolay mı derseniz, bir şey diyemem.
İTHAL HEKİM ALT YAPI OLMAYINCA NE YAPABİLİR?
Hekim Hakları Derneği Başkanı Prof. Dr. Recep Güloğlu, "Sağlık hizmetinde doktor payının yüzde 8 ya da 10'a tekabül ettiğini; tam hizmet sunulabilmesinin tıbbi araç gereç, altyapı ve yardımcı personel yeterliliğiyle sağlanabileceğini'' söylüyor.
Güloğlu da haklı. Teknik imkanlâr, yardımcı personel yok veya yetersizse ister yerli ister ithal doktor tek başına ne yapabilir derseniz, bir şey diyemem.
AMAÇ HEKİM ENFLASYONU YARATMAK MI?
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy "...Dışarıdan hekim çalıştırılması için mevcut bilimsel barajlar var. Barajı aşan gelir hizmet verir, ama niyet Doğu ülkelerinden mezun, standardı belirsiz doktor getirmekse bu hiçbir şeyi çözmez. Amaçları hekim enflasyonu yaratarak özel alana ucuz işgücü sağlamak."
Prof. Dr. Gürsoy' a da hak vermemek mümkün değil. İthal doktorların iş bulamayan Türk doktorların sayısını artırması kaçınılmaz. Bu durumda, iş bulmakta zorlanan doktorlar, doktor ihtiyacı olan yerlere koşa koşa gitmeye razı olmazlar mı derseniz, bir şey diyemem.
BENDEN ŞARTLI EVET
Giderek sınırların kalktığı, küçülen bir dünyada 'ithal hekime' hayır demek mümkün değil. Ancak, bunun kriterlerinin çok iyi belirlenmesi gerekir. Bir yabancının Türkiye' de hekimlik yapabilmek için mutlaka bilim ve Türkçe sınavlarından geçmesi şart olmalıdır. Avrupa Birliği'ne girme sevdası ile yabancılara gereksiz hak ve yetkiler verilmesine karşı da, kalitesiz doktorların ülkemize doluşmasına karşı da gereken önlemler alınmalıdır.
Yazı: ahmetrasimk@mynet.com
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta'nın diğer yazılarını okumak için tıklayın