AYDIN (İHA) - Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD), "Ege'nin ucunda önemli bir sulak alan: Büyük Menderes Deltası" başlığıyla büyük bir çevre koruma ve tanıtım kampanyası başlattı. EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, Florası ve faunasıyla Türkiye'de ve dünyada çok önemli bir yere sahip olan Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası'nın tüm yönleriyle ele alındığı bir çalışma yaptıklarını belirtti.
Çok önemli kuş türlerinin barındığı deltada, 254 kuş türü bulunduğunu açıklayan EKODOSD Başkanı Sürücü, Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası ile Dilek Yarımadası Milli Parkı'nın uluslararası Ramsar, Bern ve Rio sözleşmeleriyle Barcelona Konvansiyonu ile koruma altına alındığına dikkat çekerek, "Merkez av komisyonu gereğince avlanma yasaklanmıştır. Buraya, öncelikle yöre sakinlerinin sahip çıkmasını istiyoruz. Bu alandaki kuşların vurulmaması ve doğal dengenin mutlaka korunması gerekmektedir. Tüm çalışmalarımızı bu yönde sürdürüyoruz. Çok önemli bir doğal mirasımız var ve bu mirası, ne yazık ki gerektiği gibi koruyamıyoruz" dedi.
Bu arada, Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği EKODOSD tarafından Büyük Menderes Deltası'nın tanıtılması ve korunmasına yönelik uyarıları içeren bir bildiri yayınlandı. Bildiride; "Her kuşun, bulunmuş olduğu ekosistem içersinde bir yeri vardır. Bu dengeyi bozanlara engel olun. Kuşları korumanın en iyi yolu, duyarlı insan sayısını ve kuş gözlemcilerini arttırmaktır. Gelecek nesiller için deltanın ve deltada yaşayan canlıların korunması gerekir. Büyük Menderes Deltası'nın en önemli kuş türleri arasında bulunan Tepeli Pelikan'ın (Pelecanus Crispus) nesli tehdit altında olup, dünyada sayıları 3000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu tür, yaz-kış deltada görülmektedir. Tepeli Pelikanlar, eti yenmemesine rağmen zaman zaman kaçak avcılar tarafından vurulmaktadır. Doğanbey Köyü, coğrafi konumu nedeniyle kuşlarla birlikte yaşamak zorundadır. Kuşları en iyi koruyacak olanlar da Doğanbey köylüleridir. Milli Parkı ve Doğanbey'i tüm dünyaya tanıtacak tesis, Eski Doğanbey köyündedir. Burada, çocuklara doğa ve çevre konularında eğitim verilmektedir. Şahinler, Milli Park'ın yırtıcı kuşlarındandır. Büyük Menderes Deltası'ndaki tarım alanlarının gönüllü bekçileridir. Bir şahin, günde 3-4 tane tarla faresi avlar. Tarla fareleriyse yılda 25 yavru meydana getirir. Doğadan yok edilen bir şahinin yokluğu, 100 tarla faresinin yaşamasına yol açar. Bu da tarım alanlarının tahrip olmasına neden olur. Bu tür hayvanlar avlandığında, çiftçiler daha çok tarım ilaçları kullanmak zorunda kalır. Bu ilaçlar da maalesef doğanın tüm dengesini bozmaktadır. Tarım ilaçlarıyla kuşlar ve yararlı böcekler de yaşamını yitirmektedir. Bu kuşları korumak, her çiftçinin görevidir. Dünyada, nesilleri en fazla azalan 12 memeliden en önemlisi olan Akdeniz Fokları, Milli Park'ın güney kıyılarındaki mağaralarda yaşamaktadır. Fotoğraftaki fok da burada yaşamaktaydı. Maalesef, bu halde bulundu ve tüm müdahalelere rağmen 1 hafta yaşabildi. Akdeniz Fokları, zaman zaman yaralı veya ölü olarak bulunmaktadır. Tüm dünyadaki sayıları 600'den az olduğu için, her bir bireyin varlığı çok önemlidir. Türün yok olmaması için, korunmalarına herkesin yardımcı olması gerekir. Akdeniz foklarını korumak, denizlerimizi korumaktır" ifadelerine yer verildi.