BİZE ULAŞIN
Türk Kardiyoloji Derneği tarafından Büyük Samsun Oteli'nde düzenlenen 'Kardiyolojide Aciller ve Kardiyoloji Hemşireliği Sempozyumları'nın açılış konuşmasını yapan Dernek Başkanı Prof. Dr. Ali Oto, 26 Eylül 2004 Pazar gününün Dünya Kalp Günü olduğunu hatırlatarak, bu yılki ana temanın 'Çocuklar ve Gençler' olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Oto, "Biliyorsunuz kalp ve damar hastalıkları, şu anda tüm dünya ve ülkemizde bir numaralı öldürücüdür. Önümüzdeki 20-25 yıl içinde de bir numaralı öldürücü olarak kalacak. Olayın boyutu çok büyük; ama çok iyi bildiğimiz bir konu da kalp ve damar hastalıklarıyla ilgili risk daha çocukluk yaşlarında başlıyor. Çocuklarımızı ve gençlerimizi, kalp ve damar hastalıklarının risklerine karşı korumalıyız" dedi.
Eldeki verilerin konunun korkunç boyutunu gösterdiğine işaret ederek, kalp ve damar hastalıkları açısından en büyük risklerden birisinin şişmanlık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Oto, "Şişmanlık bugün artık bir salgın halini aldı ve dünyada 300 milyon şişman erişkinin yanında 5 yaşın altında 22 milyon çocuğun olduğu biliniyor. Bunlar korkunç rakamlar. Sağlıksız beslenmenin giderek yaygınlaşması, özellikle çocukluk çağında şişmanlığın daha da önemli bir sorun haline gelmesine neden olacak. Çocuklukta şişmanlık niçin önemli? Bugün biliyoruz ki; şişman çocukların 65 yaşına gelmeden kalp ve damar hastalıklarından ölme riski 3 ila 5 kat arasında artıyor. Özellikle batı ülkelerinden bize ihraç edilen sağlıksız beslenme biçimi olan kola, hamburger, klasik modeli şeklinde başlayan sağlıksız beslenme, geleceğimiz olan çocukları giderek daha fazla etkiliyor. O nedenle çocukların sağlıklı beslenmesi çok büyük önem kazanıyor. Son zamanlarda artık bu batıda seferberlik halini aldı. Çocuklarımızın daha çok sebze-meyve tüketmesi, şekerli besinler ve şekerlerden uzak durması, özellikle abur-cubur ve ayaküstü yiyeceklerden uzak tutulması gerekiyor. Bunlar, sağlıklı beslenmenin ilk temel prensipleri olarak görülüyor" diye konuştu.
"ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 25'İ SİGARA İÇİYOR"
Sigaranın da kalp-damar hastalıkları için son derece tehlikeli bir risk faktörü olduğunu dile getiren Prof. Dr. Oto, "Bunu biz erişkinler için konuşuyorduk; ama şu istatistik insanın kanını donduruyor. Bugün Dünya Kalp Federasyonu verilerine göre; dünyadaki öğrencilerin yüzde 25'i sigara içiyor. Bunların çok önemli bir bölümü, ilk sigaralarını 10 yaşın altında yakıyorlar. Bu korkunç bir tablo. Başka bir gerçek daha var. Bunu her zaman açıkça söyleyemiyoruz; ama çok uluslu sigara şirketleri batıda sigara içme sıklığındaki azalmayla birlikte, bu alışkanlığı gelişmekte olan ülkelere ihraç etmeye çalışıyorlar. Biz de hedef ülkeler arasındayız. Onun için bunun bilincinde olarak çok dikkatli olmalıyız" şeklinde konuştu.
Kardiyologlar başta olmak üzere sağlık camiasının, ailelere sigara konusunda önerilerde bulunurken bir rol modeli olmanın önemini vurgulamanın yanında çocukların sigaraya başlamadan sigaranın zararları konusunda eğitilmelerinin önemini de özellikle anlatması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Oto, şöyle devam etti:
"Bunlar son derece önemli. Ailelere çok büyük görev düşüyor. Çünkü eldeki verilere göre ana-baba sigara içiyorsa, çocukların ileride sigara içenlerin yakalandığı birçok hastalığa yakalanma riski artıyor. Özellikle de akciğer kanserine yakalanma riski yüzde 25 artıyor. Sadece çocuğun sigara içmesi değil, ana babanın bile sigara içmesi çocukların geleceğini etkiliyor. Bu son derece önemli. Şehirleşme, erişkinlerin yaşamını büyük ölçüde değiştirip hareketlerini azalttı; ama çocuklara da çok büyük zarar verdi. Kendi aramızda arkadaşlarımızla konuşuyoruz. Bizim çocukluğumuzla karşılaştırdığımızda, şu anda kendi çocuklarımız şehir içinde çok şanssız, son derece sıkıntılı bir hayat sürüyorlar. Çocukların sağlıklı gelişimleri için günde en az 1 saat koşup oynamaları, kalp hızlarını artırıcı bir hareket yapmaları gerekiyor. Bizler, yakın çevremizi, hastalarımızı eğiterek şişmanlık ve sigara risklerine karşı yardımcı olursak, toplum olarak mutlu olacağız."
SAMSUN (İHA)
