Kamu-Sen'den "gıda terörü" iddiası
ANKARA (İHA) - Kamu-Sen'e bağlı Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci, gıda üretimi ve denetimi yetkisinin Sağlık Bakanlığı'ndan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na devredilmesinden sonra Türkiye'de 'gıda terörü' yaşandığını iddia etti.
Demirci, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın gıda denetimi görevini, beceremediğini ileri sürdü. Demirci, Bakan Güçlü'nün Gıda Kontrol Daire Başkanlığı görevine bir başkomiseri atamasını da sert bir dille eleştirdi. Demirci, Kamu-Sen Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, yetki devrinden sonrası Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın alt yapıyı güçlendirmesi gerekirken, bu görevi bir türlü beceremediğini, sonuçta da biriken sorunların çok ciddi problemler yumağı haline getirildiğini savundu. Yaşanan yetki devri kargaşasının ardından Türkiye'de 'gıda terörü'nün yaşandığını öne süren Demirci, "Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nda gıda konusunda görev yapabilecek eleman sayısı, bakanlık yetkililerinin dediği gibi 35 bin değil, sadece 2 bin 925'dir. Bunların dağılımı ise merkez teşkilatta çalışan 75 kişi, İl Tarım Müdürlükleri'ne bağlı Kontrol Şube Müdürlükleri'nde çalışan bin 300 kişi, yine Türkiye genelinde İl Kontrol Laboratuvar Müdürlükleri'nde çalışan 800 kişi İle Sağlık Bakanlığı'ndan geçecek olan 750 kişi çevre sağlık teknisyenidir" diye konuştu. Demirci, Sağlık Bakanlığı'ndan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na geçecek olan çevre sağlık teknisyenlerinin ise farklı bir yetkiye sahip olmadığını belirtti. Gıda denetiminin Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün düşündüğü ve kamuoyuna verdiği yanlış mesajlar gibi olmadığını anlatan Demirci, şunları söyledi:
"Yani gıda denetimleri medya eşliğinde küçük işletmelere baskınlar düzenleyip peynirlerin kenarından birer lokma alıp ya da bal kavanozlarına parmak bandırarak tadına bakmakla yapılmaz. Gıda denetimi, ciddi laboratuvar teknolojisi ve teknik eleman gereksinimi duyulan bir konudur. Son günlerde bakanlıkça medya önünde bir şeyler yapmış görünmek adına, gıda denetiminde ani artışlar görülmektedir. Özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük illerde gıda denetimi yapılıyormuş izlenimi vermek için diğer illerde görev yapan gıda denetçileri belirli süreler için bu illere görevlendirilmekte, bu yüzden zaman zaman medyatik denetimlerde ani çıkışlar yaşanmaktadır. Ancak bunlar tamamen göstermelik ve devamı olmayan denetimlerdir. Şu anda 5 gün süre ile Ankara'da denetim yapmakta olan 'konuk denetmenler'in hedefinin 5 günde 10 bin işyeri denetimi gerçekleştirmek olduğu, yetkililerce İfade edilmektedir. Ayrıca Sayın Bakan'ın ifadesi ile bu gezilerde denetimden çok, Gıda Yasası, gıda üretiminde aranan şartlar, üretim izni, gıda sicili ve hijyenik ortamlar hakkında esnafa bilgi verilmektedir. Sonuç olarak şu anda hiçbir kanuni denetimin olmadığım ortadadır."
"Esas yapılması gereken medya önünde şov yapmak değil, iş yapmaktır" diyen Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci, bakanlığın AB ile ortaklaşa yürüttüğü 14 milyon Euro bütçeli, "Gıda Denetim Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Projesi" ile alt yapının güçlendirilmesinin amaçlandığını, ancak gerekli malzemelerin alınmasına rağmen henüz bir faaliyetin söz konusu olmadığını öne sürdü. Bununla birlikte 24 maddeden oluşan Gıda Kanunu'nun çıkarıldığını, ancak kanunda sadece 22 yönetmenliğe atıfta bulunulduğunu kaydetti.
Bakan Güçlü'nün Gıda Kontrol Daire Başkanlığı görevine bir başkomiseri atamasını da eleştiren Demirci, bu durumun gıda konusunda bakanlıkta çalışan gıda uzmanlarına hakaret anlamına geldiğini ileri sürdü.
