HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kanser tedavisinde erken tanının önemi

Kanser tedavisinde erken tanının önemli olduğunu söyleyen Dr. Yavuz İskender, dünyada kanserin az gelişmiş ülkelerde daha yaygın olduğunu belirtti.

Kanser tedavisinde erken tanının önemi

Konuyla ilgili açıklama yapan Dr. Yavuz İskender, "Kanser Tarama ve Eğitim Merkezimizde tamamen sağlıklı kişilere yönelik muayene ve tetkikler yapıyoruz. Amacımız; erken dönemde meme ve rahim ağzı kanserini tespit edip tedavi şansını arttırmak, maliyetini düşürmek ve yaşam süresini uzatmak. Şuanda bu merkezlerden Türkiye'de 11 tane var. Trabzon'da bu merkezin kurulmasının nedeni, burada kanser vakalarının fazla oluşundan kaynaklanmıyor. Trabzon'un bölgenin merkezi olmasından kaynaklanıyor. Bu merkezler Avrupa Birliği (AB) desteğiyle kurulmaktadır. Kullanılan aletlerde tamamen AB tarafından hibe edildi" dedi.

ÖLÜMLERİN YÜZDE 12'Sİ KANSERDEN MEYDANA GELİYOR

Dünyada her yıl 10 milyon kişide kanser olgusu ortaya çıktığını dile getiren Dr. İskender, "Dünyada her yıl meydana gelen ölümlerin yüzde 12'si kanserden kaynaklanıyor. Ayrıca dünyada yine her yıl 10 milyon kişide kanser olgusu ortaya çıkmaktadır. Bu 10 milyon insanın da 6 milyonu bir yıl içersinde ölmektedir. Bu oranın 20 yıl içersinde 10 milyona çıkması bekleniyor. Kurulan tarama merkezleri ile bu ölümlerin önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Şuanda kadınlarda meme ve rahim ağzı kanseri en çok görülen kanser türleri olarak ortaya çıkıyor. Her 10 kadından birinde meme kanseri gözükmektedir. Bu kanser türü daha çok 50 yaş üstü kadınlarda görülüyor. Kalıtsal bir hastalıktır. Ancak erken dönemde tespit edildiğinde tedavi edilme oranı yüzde 95'tir. Bu hastalığı tespit etmek için mamografi (meme röntgeni) kullanıyoruz. Bir diğer tedavi şeklide, hastanın kendi memesine aylık uyguladığı yöntemdir. Şuana kadar 2 aylık süre içersinde 400 kişi üzerinde yaptığımız taramalar sonucunda hiç kimsede meme kanseri bulgusuna rastlamadık" diye konuştu.

ÜST KISIMDAN KENDİNİ GÖSTERİYOR

Çoğunlukla fibrokistik hastalıklarla karşılaştıklarını ifade eden Dr. Yavuz İskender "Doğum yapmak ve emzirmek bu hastalığa yakalanma riskini azaltıyor. Hastalığın en belirgin özellikleri ise meme başının çekintisi ve kanaması, memenin üst kısmında kendini gösterir. Erken dönemde adet görmek ve geç dönemde menopoza girmek, meme kanseri olma riskini arttırıyor" dedi.

ERKEN DÖNEMDE TESPİT EDİLİRSE TEDAVİ ORANI YÜZDE 100

Rahim ağzı kanserinin erken dönemde tespit edilmesi halinde tedavi edilme oranının yüzde 100 olduğunu kaydeden Dr. Yavuz İskender, "Bu hastalığın en belirgin özelliği ilişki ve menopoz dönemi sonrası, düzensiz adet kanamalarıdır. Rahim ağzı kanserinin oluşmasında çok çocuk doğurmak, çok eşli olmak ve erken yaşta cinsel ilişkiye girmek etkili olur. Bu kalıtsal bir hastalık değildir. Hastalığı tespit etmek için 'Simeyir' adlı bir tarama testi yapılıyor. Bu testler ağrısız ve oldukça basittir. Meme kanseri taraması için eğer kişinin ailesinde ve kendisinde risk yoksa 40-50 yaş arası 2 yılda bir, 50 yaşından sonra ise yılda bir mamografi çekilmesi gerekmektedir. 20 yaş sonrası ise ayda bir kişinin kendi kendine muayene yapması gerekmektedir. Daha sonra ise 3 yılda bir doktor kontrolünde yapılması lazım. Rahim ağzı kanseri taraması için ise simeyir testi cinsel yönden aktif tüm bayanlara yılda bir, eğer herhangi bir bulguya rastlanmaz ise 2-3 yıl arayla yapılması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Dr. Yavuz İskender, tüm kadınların bu tip taramalardan geçmesi gerektiğini belirterek, "Biz taramalarımızı randevu usulü gerçekleştiriyoruz. Sosyal güvencesi olan vatandaşların tüm masraflarını kurumu karşılıyor" dedi.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler