HABER

Kapalı kapılar ardında türbanı veto pazarlığı

Hisarcıklıoğlu liderleri buluşturmaya çalıştı. CHP lideri Baykal, 'Önce veto' dedi. Baykal: Bir de Erdoğan'ın teklifi geldi, 'Yargıya gitmeyin, ek 17'yi istediğiniz gibi değiştirelim' diye...

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üniversitelerde türban serbestisi için Anayasa değişikliklerini onaylamak için Türkiye ve dünyanın Irak'a kara harekâtını konuştuğu saatleri seçti. Ama konumuz Türkiye'de bütün gazete ve televizyonların kara harekâtından bahsetmesinin garanti olduğu bir vakit sessiz sedasız bu onayı açıklamaktaki zamanlama ustalığı değil.

Konumuz Cumhurbaşkanı Gül'ün onayı verdiğini açıklarken yaptığı açıklamada kullandığı bazı gerekçe ve ifadeler.

Örneğin Gül'ün neden onayı vermekte bu kadar geciktiğini, değişiklik üzerine görüşler alınıp incelenmesi dışında şu cümlelerle açıkladığını okuduk:

"Ayrıca, sorunun çözümüne yönelik olarak bazı sivil toplum kuruluşlarınca getirilen alternatif öneriler değerlendirilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız, meselenin Anayasa değişikliğine gerek kalmadan partiler arasında sağlanacak bir mutabakatla çözümü için sivil toplum örgütlerinin başlattıkları iyi niyetli girişimlere fırsat vermek amacıyla bir süre beklemeyi uygun bulmuşlar ve bu girişimlerin sonuçlanmasını beklemişlerdir. Ancak, kanunların yayımlanması için Anayasa'nın 89'uncu maddesinde öngörülen süre içinde söz konusu girişimlerden bir sonuç alınamayacağı anlaşılmıştır."

Gül burada muhtemelen hemşerisi TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun ve yeni anayasa çalışmalarında sivil toplumun sesinin duyurulmasına öncülük eden yedi büyük kitle örgütü adına çabasına atıfta bulunuyordu.

İŞTE ÖNERİLEN FORMÜL Hisarcıklıoğlu geçen cumartesiden bu yana toplumdaki gerilimi düşürmeyi ve üniversitelerde türban meselesine uzlaşma yoluyla çözümü hedefleyen bir girişim yürütüyordu. Gül'ün onayı ve Anayasa Mahkemesi'nin CHP-DSP başvurusu üzerine değişiklikleri iptali durumunda, yeni sıkıntıların ortaya çıkıp, yeniden uzlaşma bulmanın daha da zorlaşacağı görülüyordu.

Girişim, Hisarcıklıoğlu'nun konuyu Gül'e açıp, olumlu işaret alana dek bekleyeceğini söylemesiyle başlamıştı. Bu amaçla Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal, MHP lideri Devlet Bahçeli ve DSP lideri Zeki Sezer ile hemen temas kuruldu ve bir formül önerildi.

Formül ana hatlarıyla şuydu:

Gül, siyasi parti liderlerini Çankaya'da üniversitelerde türban konusunu görüşmek üzere bir toplantıya davet edecekti. Toplantı sonunda, yazılı, ya da sözlü olarak, ortaklaşa, ya da ayrı ayrı liderler üniversitelerde kıyafet konusunun Anayasa değişikliğine gerek kalmadan bu yasama yılı içinde çözümü için ortak çaba harcayacaklarını kamuoyuna ilan edecekler, Gül de Anayasa değişikliğini geri çevirecekti.

Girişim, Genelkurmay'ın Irak'a kara harekâtının 21 Şubat'taki MGK toplantısı ardından başladığını duyurduğu ve CHP lideri Baykal'ın da Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'i ziyarete gittiği 22 Şubat günü CHP'den gelen haberle çöktü.

CHP hükümete güvenmiyor, Cumhurbaşkanı'nın Anayasa değişikliklerini iptalini istiyor, gerekirse sonra bir çalışma yapılabileceğini söylüyordu. Bunun üzerine Gül, aynı gün akşam saatlerinde 'YÖK Ek-17 madde gerekli' anlamına gelecek uyarılarla yüklü onay kararını ilan etti.

BAYKAL: ORTAĞINI SATANLARA GÜVENEMEM

Baykal, konu üzerine sorumuzu şöyle yanıtladı:

"Öncelikle bana Cumhurbaşkanı'ndan bir teklif getirilmedi. Cumhurbaşkanı'na böyle bir teklif götürüleceği ve ikna edilmeye çalışılacağı söylendi. Benim siyaseti kapalı kapılar ardında yürütme niyetim yok; ne düşünüyorsak açıkça söylüyoruz. Cumhurbaşkanını ikna etmek için bir ihtiyacım da yok, çabam da olamaz.

"Cumhurbaşkanı eğer bizimle temas kurmak istiyorsa, aracıya ihtiyacı olduğunu sanmıyorum. Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerini geri çevirmek için gerekçe arıyor idiyse, çok gerekçe vardı. Cumhurbaşkanı'nın bu konuda daha net, daha açık olması gerekir.

"Ayrıca bu teklifi getirenler bana Başbakan'ın bir önerisini de ilettiler. 'Anayasa Mahkemesi'ne gitmeyin, Ek-17'yi sizin istediğiniz gibi çıkaralım' önerisiydi bu. Birlikte yola çıktığı ortaklarını satanlara nasıl güveneyim.

Bizim bu pazarlıklarla işimiz yok." Baykal'ın 'ortaklarını satanlar' ithamıyla üniversitelerde kıyafet için Anayasa değişiklikleri ve Ek-17 üzerine AK Parti ve MHP arasındaki işbirliğini kastettiğini söylemeye belki ihtiyaç yok. Gül'ün Anayasa değişikliklerini neden beklettiğini sorusuna yanıt olan üst düzey gizli siyasi pazarlıkların çökmesi, siyasette yeni yankılara yol açabilir.

Murat Yetkin / Radikal

En Çok Aranan Haberler