KADIN

Karantinadaki otizmli çocuklara nasıl davranılmalı?

Koronavirüs salgını, dünyadaki herkesi sosyal, psikolojik ve ekonomik alanlarda etkilediği gibi otizmli çocukları da birçok alanda etkiledi. Özel Eğitim Öğretmeni ve Psikolog Mine Ağır, karantinadaki otizmli çocuklar hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Karantinadaki otizmli çocuklara nasıl davranılmalı?

Koronavirüs salgını, dünyadaki herkesi sosyal, psikolojik ve ekonomik alanlarda etkilediği gibi otizmli çocukları da birçok alanda etkiledi. Koronavirüs önlemleri kapsamında eğitime ara verilmesi ile İlkokul, ortaokul, lise ve üniversite öğrencileri için uzaktan eğitime geçildi. Ancak uzaktan eğitim, otizmli çocukların normal hayatlarına devam etmesinde yetersiz kalabilir.

Peki, Karantinadaki Otizmli Çocuklar Hangi Tepkileri Geliştirebilir? Aileler Nasıl Başa Çıkabilir?

Rutinleri Değişen Otizmli Çocuklarda Öfke Artışı Olabilir

Otizmli çocukların rutinlere aşırı bağlı olmasının beraberinde büyük zorluklar getirebilir. Salgından dolayı eve kapanan çocukların günlük rutinleri değişince huzursuzluk, ağlama, bağırma, hırçınlık, öfkelenme, takıntılı davranışlarda artış gibi durumlar görülebilir. Bu durum otizmli çocukların ihtiyaç duydukları rutin düzeni sağlayamayınca, hedeflenen becerilere ulaşmada da aksamalara yol açabilir.

Aynı zamanda bireyin etkileşimsel, iletişimsel ve sosyal güçlüğünün olması ve sosyal beceri alanında yaşanılan kısıtlılıklar, salgın sürecinde evde sürdürülecek eğitimin handikapları arasındadır.

Ebeveynlere 9 Tavsiye

Yaşanılacak problemleri en aza indirgemek ve bu sürece uygun yeni rutinler oluşturmanın çok önemlidir. Koronavirüs önlemleri kapsamında eve kapanan otizmli çocuklara karşı uygulanabilecek tavsiyeleri şu şekilde sıralayabiliriz;

Çocuğunuz için Yeni Rutinler Oluşturabilirsiniz:

Otizmli çocuklar rutine aşırı bağımlıdır. Bundan dolayı izolasyon süreçlerinde yeniden bir rutin oluşturulması, otizmli çocukların eğitimi için yerinde bir davranış olacaktır.

Sabah kalktığı saat, yemek saati, oyun saati, uyku saati, etkinlik saati için yeni bir planlama yapmalı ve yeni rutin oluşturulmalıdır. Bu düzene ailelerin de uyum göstermesi önemlidir. Otizmli çocukların alışkın oldukları eğitim temposunu aynı şekilde devam ettirmekte fayda vardır. Bu süreçten çocukların özellikle psikolojik olarak etkilenmelerini en aza indirgemek için mümkün olduğunca rutinlerini bozmamak gerekir.

İlgi Alanına Uygun Etkinlikler Planlayabilirsiniz:

Ev ortamı, eğitim ortamı olma özelliğini de taşır. Ev ortamında yapılacak olan etkinlikler, hem çocuk hem de aile bireyleri için keyifli etkinlikler olmalıdır. Ayrıca bu etkinlikler, çocuğun hoşlandığı alanlara ve ihtiyaçlarına göre belirlenmelidir. Bunun için aileler, çocuklarını çok iyi tanımalı ve çok iyi gözlem yapmalıdır.

Uzman Yönergelerinden Yararlanabilirsiniz:

Aileler bu süreçte zorlandıkları noktada, uzmanlarının verdikleri yönergeleri ve çalışmaları takip edebilirler. Eğer çocuklar online eğitim alabilecek regülasyona sahipse, online eğitim alarak eğitime ara verilmemelidir. Otizmli çocuklar, online eğitim alamayacak kadar çok tepki gösteriyorlarsa, ailelerin uzmanlardan online destek alarak çocuklarının eğitimini sürdürmeleri gerekir.

Ebeveynler, Özel Zamanlar Oluşturmalı:

Ebeveynler çocuklarıyla ilgilenecek özel ayrı zamanlar oluşturmalı, çocukla yapılacak çalışmaların ve geçirilecek zamanın daha verimli hale getirilmesi sağlanmalıdır. Çocukların hareket ihtiyaçlarını karşılayacak alanlar, aileler tarafından oluşturulmalıdır. Evde ya da varsa evin bahçesinde, çocuğun ebeveyn eşliğinde hareket etmesi sağlanmalıdır.

Evinizdeki Eşyaları Eğitim Aracı Olarak Kullanabilirsiniz:

Evdeki eşyalardan materyaller yapılarak bu materyallerle çalışmalar yapılabilir. Örneğin; ince motor becerisini geliştirmek için evdeki nohut, fasulye, mercimek gibi yiyecekler şişenin içine doldurularak motor gelişim alanına yönelik çalışmalar yapılabilir.

Sabırlı ve Hoşgörülü Olmalısınız:

Sürekli evde geçirilen bu süreçte, çocuklardaki olumsuz davranışlarda artış görülmesi kaçınılmaz bir durumdur. Ailelerin; çocuklarının bu olumsuzluklarına içinde bulunan süreci göz önünde bulundurularak ( çocuğun sürekli evde olması, dışarı çıkamaması, uyaranların az olması, sosyal izolasyon olması …) önceki zamana göre daha sabırlı ve hoşgörülü olması gerekir.

Çocuklar Kadar Kendinize de Zaman Ayırmalısınız:

Ailelerin de bu süreçten psikolojik ve sosyal olarak olumsuz yönde etkilenmeleri aşikardır. Bu yüzden ailelerin çocuklarına olduğu kadar kendilerine de zaman ayırıp, iyi hissedecekleri alanlar yaratmaları oldukça önemlidir.

Kontrol Etmeyin, Eşlik Edin:

Çocuklarını sürekli kontrol etmek yerine çocuklarla oyun oynamaları hem çocuğa hem aileye olumlu yansıyacaktır. Burada çocuğun düzeninin tek bir ebeveyn üzerinde olmaması anne ve babanın birbirlerine bu konuda desteklemeleri ve yardımcı olmaları diğer önemli hususlardan biridir.

Çocuklarınızı Telefon, Tablet ve Televizyon Cihazlarına Uzun Süre Maruz Bırakmayın:

Evde geçirilen bu süreçte ailelerin dikkat etmesi gereken en önemli konulardan biri de teknolojik cihazların aşırı kullanımı konusudur. Ebeveynler çocuklarını telefon, tablet ve televizyon gibi elektronik cihazlara maruz bırakmamalıdır.

Evde çocuğu uzun süre televizyon izletmeden, kendi haline bırakmadan, oyun oynamak, etkinlikler yapmak ve sürekli çocukla konuşarak iletişim kurmak, çocuğun gelişimi açısından büyük önem taşır.

Aileler bu sürecin gelip geçici olduğunu bilmeli ve normal hayata dönene kadar çocuğun bu süreçten olumsuz yönde etkilenmesini en aza indirgeyecek gerekli çalışmaları yapmalıdır.

Mine Ağır
Özel Eğitim Öğretmeni ve Psikolog
web site
instagram

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler