Ayrıca, reçetelere yapıştırılmak için ilaç kutularından kupür kesme dönemi de sona erecek.
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Saim Kerman, yaptığı açıklamada, 1 Ocak 2010'dan itibaren ilaç firmalarının sadece karekodlu ürünleri piyasaya sürebileceğini, barkodlu ürünlerin ise piyasaya sürülemeyeceğini bildirdi.
''Karekod''un, her ilacın bir kimlik numarası olmasının, İlaç Takip Sistemine (İTS) bu numarayla kaydedilmesi anlamına geldiğini vurgulayan Kerman, sistemin, ilacın üretim aşamasından hastaya ulaşıncaya kadar her aşamada takibine imkan sağlayacağını söyledi.
Saim Kerman bir yıl boyunca piyasada barkodlu ürünlerin de olacağını ama bu süre sonunda bütün ürünlerin karekodlu olmasını planladıklarını ifade etti.
-''HER İLAÇ SİSTEME KAYDEDİLECEK''-
Kerman, karekodlu ürünlerin İlaç Takip Sistemine kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğunu, bu sayede sistemde kaydı bulunmayan ürünün satış sırasında onaylanmayacağını söyledi.
Kerman, böylece sahte ilacın önlenebileceğine, SGK'nın eczanelerle sözleşme fesih nedenlerinin başında da sahte kupürlü ilaçların geldiğine dikkati çekerek, bu nedenle eczacılardan, karekodlu ürünler eczanelerine geldiğinde önce sisteme okutmalarını daha sonra raflara yerleştirmelerini isteyeceklerini söyledi.
Saim Kerman, uygulamanın eczacının da lehine olacağını vurguladı.
-''İLAÇLAR ARTIK DAHA GÜVENLİ TOPLANACAK''-
Bu sistem sayesinde artık ilaç kutularından kupür kesilmesine gerek kalmayacağını ifade eden Kerman, sistem ile ilaçların raflarda miatlarının dolması önleneceği için israf da olmayacağına işaret etti. Kerman, ''Karekod uygulamasına şimdiye kadar geçilseydi eczacıların stok zararı sorunu hiç gündeme gelmezdi. Çünkü hangi eczanede ne kadar ilaç var kolaylıkla saptanabilirdi'' diye konuştu.
1 Temmuz 2010'a kadar depoların sistem dışında olacağını, bu tarihten itibaren de depoların, koli üzerinden etiket sistemini aktive edeceğini anlatan Kerman, ''Bu sayede kutu üzerinden tek tek uğraşmak gerekmeyecek. Depoda koli okutulunca içindeki bütün ilaçlar sisteme aynı anda kaydedilecek'' dedi.
İlaç Takip Sistemi sayesinde toplatılması gereken ilaçların daha güvenli bir şekilde piyasadan çekilebileceğini ifade eden Kerman, ''Toplatılacak ilaçların hangi eczaneye verildiği, hatta kimlik numarası yoluyla müşteri bile tespit edilerek çok sistemli bir şekilde geri çekme uygulanabilecek'' diye konuştu.
-TEB: 1 OCAKTA MÜMKÜN DEĞİL-
Türk Eczacıları Birliği (TEB) Genel Sekreteri Özgür Özel de, İlaç Takip Sistemine temelde karşı olmadıklarını, ancak ilaç zincirinin tüm paydaşlarının da dahil olduğu, ilacın üretiminden hastaya ulaşana kadarki süreçte zincirin içerisinde görev alan tüm tarafların katıldığı bir sistemi desteklediklerini söyledi.
Sahte ilacın önlenmesinin önemine işaret eden Özel, ''Bizim sistemden en çok etkilenecek halka olan eczacılarımız adına İlaç Takip Sistemi konusunda önemli kaygılarımız ve öngördüğümüz çok hayati problemler var.''
Özgür Özel, bu sorunları Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumuna ilettiklerini ifade ederek, ''bu gereklilikler yerine getirilmeden uygulamaya geçilmesi halinde İlaç Takip Sistemi ölü doğmuş olacak'' dedi.
İlaç Takip Sistemi ile ilgili hazırlık kapsamında, karekod sistemine uyumlu bir eczane işletim sistemine ihtiyaç duyulduğunu belirten Özel, Türk Eczacıları Birliği tarafından hazırlanan ve tüm eczanelere ücretsiz olarak dağıtılması planlanan TEBEOS eczane yazılımı ile ilgili hazırlıkların tamamlandığını, denemelerin başarıyla sonuçlanmasının ardından sistemin ilk bin eczaneye dağıtımının yapıldığını bildirdi.
Dağıtımın 2 ay içerisinde tüm Türkiye'de tamamlanacağını ve sistemin 24 bin eczaneye ücretsiz temin edileceğini bildiren Özel, bu yazılımın karekod sistemine uyumlu olduğunu, mevcut reçete onay sistemi ile tam uyumlu çalıştığını söyledi.
Özel, ''Tüm bu koşullar altında, 1 Ocakta uygulamaya başlamanın mümkün olmadığını düşünüyoruz'' dedi.