Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin diplomatik boyutuyla ele alındığı “Cemal Kaşıkçı cinayetinin karanlık sırları” isimli panelde Kaşıkçı cinayetine dair bilinmeyenler konuşuldu. Cemal Kaşıkçı cinayetini “Diplomatik Vahşet” isimli kitap altında toplayan Gazeteci yazarlardan Ferhat Ünlü, “Türkiye güvenilmez ülke’ imajını verme amacını taşıyordu fakat,onların tasarladığı bu komplo bir bumeranga dönüştü. Suudi Arabistan rejimini çok fena köşeye sıkıştırdı” dedi.
Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin detaylarının anlatıldığı “ Cemal Kaşıkçı cinayetinin karanlık sırları” isimli panel, Sultangazi Belediye Nikah Salonu’nda düzenlendi. Panelde Cemal Kaşıkçı cinayetini “Diplomatik Vahşet” isimli kitap altında toplayan gazeteci yazarlar Abdurrahman Şimşek, Nazif Karaman ve Ferhat Ünlü, cinayete dair tüm detayları katılımcılarla paylaştı. Panelde konuşmacılar cinayete dair ses kayıtlarında yer alanları, cinayet öncesi ve sonrası görüntüleri sunumlarıyla katılımcılara aktardı.
“Art niyetli sivil toplum örgütlerinin dış güçlerin yardımıyla hangi noktalara gelebildiklerini 15-20 yıl içinde şahit olduk”
Konferans öncesi konuşan Sultangazi Belediye Başkan Yardımcısı Fevzi Dülger, “Gerçekten de dünya siyaseti ve Türkiye siyasetinde şu anda araştırmacı yazar olarak hakikaten geçmiş tarihi ve günümüzü bilhassa böyle terör örgütleri ve onların devletleşen yanları veya sivil toplum örgütü olup, kendini öyle lanse eden ama gerçekte gizli terör örgütü gibi çalışan sivil toplum örgütlerinin gerçek yüzlerini ortaya çıkaran bu değerli konuklarımıza teşekkür ediyorum. Gerçek anlamda dünyada, hem devletlerin iç yüzünü ortaya koymakta, hem de art niyetli sivil toplum örgütlerinin belli bir güce ulaştıklarında; dış güçlerin de yardımıyla hangi noktalara gelebildiklerini en bariz örneklerini bu geçtiğimiz 15-20 yıl içinde hep beraber şahit olduk” dedi.
“Onların tasarladığı bu komplo bir bumeranga dönüştü”
Cemal Kaşıkçı cinayetinin Türkiye üzerine kurulmuş bir komplo olduğunu fakat komployla planlanan sonuçların elde edilemediğini vurgulayan Gazeteci Ferhat Ünlü, “Cemal Kaşıkçı, her şeyden önce ölümü boşa gitmiş bir insan değil. Hunharca öldürüldü. Sonuçları Türkiye’nin ve bölgenin; Yemen’den başlayarak körfezdeki mağdur ülkelerin, halkları mağdur ülkelerin, Suriye’deki mazlumların; mazlumların sesi olan Türkiye’nin lehine bir takım sonuçlar doğurmuş bir olaydır. Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin sebebi Muhammed Bin Selman rejimine muhalif olması, Türkiye’yi model göstermesi başlı başına çok önemli etkenler. Türkiye bu yüzden cinayet mahalli olarak seçilmişti. Tasarlanan şey şuydu: Cemal Kaşıkçı cinayeti bu sebepler ekseninde işlenecekti ama nerede işlenecekti? Türkiye’de işlenecekti. Bir dublör senaryosuyla Türkiye’nin olağan şüphelisi olduğu daha doğrusu Türkiye’nin doğrudan sorumlusu olduğu bir cinayet görüntüsü verilecekti ve batı dünyasından başlayarak tüm dünyaya ‘Bakın bir Suudi vatandaşını bu şekilde öldürdüler. Türkiye, Suudi muhalifler için bile güvenli bir yer değil, zaten hiçbir zaman olmamıştı. Türkiye güvenilmez ülke’ imajını verme amacını taşıyordu fakat sonuç tam olarak onların tasarladığı bu komplo bir bumeranga dönüştü. Suudi Arabistan rejimini çok fena köşeye sıkıştırdı. Dünyanın pek çok önemli istihbarat teşkilatları buraya geldi. Türkiye’nin elindeki kanıtları gördüler. Bir siyasi dış politik ve istihbarat başarısına tanık oldular” ifadelerini kullandı.
“Cemal Kaşıkçı’nın son sözü, Ben astım hastasıyım, beni öldürecek misiniz? Beni boğacaksınız”
Kaşıkçı cinayetinin ayrıntılarını anlatan Gazeteci Nazif Karaman, “Cemal Kaşıkçı’nın son sözü, ‘Ben astım hastasıyım, beni öldürecek misiniz? Beni boğacaksınız’ diyor ve Cemal Kaşıkçı’nın son sözleri oluyor. Daha sonra başına bir poşet geçiriyorlar. O 7 buçuk dakikalık vahşeti ortaya koyan bir kayıt var ve bu 7 buçuk dakikalık kaydın 5’inci dakikasında gerçekten o insanlık dışı anlar duyuluyor. Cemal Kaşıkçı’nın ölüm anlarındaki hırıltıları o ses kaydında duyabiliyorsunuz. 7 buçuk dakikada can verdikten sonra yere yatırıyorlar, üzerindeki kıyafetleri çıkartıyorlar ve orada bir damar yolu açıyorlar koluna, kanını çekiyorlar. Çünkü orada kesecekler” şeklinde aktardı.