İSTANBUL (İHA) - Kemal Ulusoy hakkında, apartman komşusu olan Şark Saatçilik'in sahipleri Mustafa ve Mehmet Eliaçık'ı hedef alan hakaret içerikli mektuplar ile İsviçre'deki firmanın İsviçre'deki bağlantılarına aynı içerikli İngilizce e mailler gönderdiği iddiasıyla 4 yıldan 8 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Kemal Ulusoy ile alt komşusu Şark Saatçilik arasındaki anlaşmazlık, firma sahipleri Eliaçık'ların Etiler Nispetiye Caddesi'ndeki Aslanlı Han'da bulunan kendi dairelerinde tadilat yapmak istemeleri ile başladığı belirtiliyor. Tadilat sırasında çatı katındaki Ulusoy'un annesine ait üst kattaki dairesinde de hasar meydana geldiği ve bunun üzerine birlikte çalıştığı iddia edilen kimya mühendisi Şükrü Atıcı ve "son kat sahipleri" adıyla hazırlanan ve kayıt dışı tahsilat sahtecilik, sigortasız işçi çalıştırmak gibi çeşitli iddialar ve hakaret içeren mektup ve bildiriler başta cumhuriyet savcılığı olmak üzere çeşitli makamlara ve apartman sakinlerine gönderildiği iddianamede anlatılıyor. İddianamede ancak bu mektupların bilgisayar çıkışı olmaları ve altında imzanın bulunmaması nedeniyle fail tespit edilemediği söyleniyor.
İddianamede, bu iddiaları içeren mesajların e-mail yoluyla Şark Saatçilik'in İsviçre'deki bağlantılarına da gönderilmesi üzerine, mesajların kaynağının da ortaya çıktığı belirtiliyor. 08 Mart 2006 tarihinde Şark Saatçilik'in yurtdışındaki bağlantılarından British Masters'in sahibi Eric Loth ile Ulysse Nardin firmasının müdürü Cristophe Chorao'ya 'Hasan Uzunalioğlu" İngilizce yazılmış gerçeğe aykırı ve küçültücü ifadelerin yer aldığı birer e mail gönderildiği iddianamede anlatılıyor. İddianamede ayrıca, aynı e-mailin Türkiye'deki diğer saat distribütörü olan Swiss Chrnonos firmasından Fiona Girgin'e de "Erdoğan Dülger" adıyla başka bir e-mail kullanılarak gönderildiği ileri sürülüyor.
İsviçre'ye gönderilen mesajda Eliaçıkların 'Nereden Buldun Yasası'na istinaden, ödenmeyen faturalar, hesaplar üzerinde oynamak, mülkiyet hakkına tecavüz, sigortasız işçi çalıştırmak, beyan edilmeyen ücret ödemeleri, ödenmeyen KDV ve mülk satın alma ve yenileme konularında incelemeye tabi tutulduğunu ayrıca olayın Türk mahkemelerine intikal ettiği ifadeleri yer aldığı anlatılıyor. Mesajın Türk Telekom IP bloğu içerisinde bulunan Türkiye'den gönderildiği anlatılan iddianamede, polisin adreste yaptığı aramada evde bulunan biri laptop olmak üzere 5 bilgisayara el konulduğu belirtiliyor.
Şikayetçi tarafın avukatları tarafından Kemal Ulusoy'un yönlendirmesi ile e-mailleri göndermekle suçlanan Şükrü Atıcı emniyetteki ifadesinde, Kemal Ulusoy'un annesine ait adreste birkaç arkadaşı ile birlikte kurmak
istedikleri şirkette kullanılmak üzere kendi arına telefon ve ADSL aboneliği tesis ettiklerini söyledi. Bilgisayardan fazla anlamadığını ve İngilizce bilmediğini ve bilgisayar konusunda da yeterli bilgisi olmadığını ifade eden Atıcı, bilgisayarları Kemal Ulusoy'un kullandığını söyledi.
Ulusoy da ifadesinde annesine ait daireye İstanbul'a geldiğinde uğradığını, dairenin başkasına kiraya verildiğini, bilgisayarları diğer kişilerin de kullandığı söyledi. Kendisine ait laptopta bu e-maillerle ilgili bir şey bulunamadığını hatırlatan Ulusoy suçlamaları reddetti. Soruşturmayı tamamlayan İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, Kemal Ulusoy'un gerek elektronik posta, gerekse muhtelif tarihlerde apartmandaki panolara asılan, posta kutularına atılan yazılarda müştekilerin onur, şeref ve saygınlıklarına alenen saldırıda bulunduğu, Şükrü Atıcı'nın da Kemal Ulusoy'a yardımcı olduğu ve birlikte hareket ettiklerine kanaat getirdi.
Hazırlanan iddianamede Kemal Ulusoy ve Şükrü Atıcı'nın 4 yıl 8'er aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi Kemal Ulusoy ve Şükrü Atıcı'nın yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi'nde başlanılacak.