Ankara (AA)- KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, kamu çalışanlarının hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için mücadeleye bundan sonrada da devam edeceklerini belirterek, bu kapsamda Kasım ayında iş bırakacaklarını bildirdi.
KESK'in, İçkale Oteli'nde düzenlediği, "Anayasa'nın 90. maddesi Toplu İş Sözleşmesi ve Grev Hakkı" konulu konferans başladı.
Konferansın konuşmacıları arasında yer alan KESK Genel Başkanı Tombul, Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç ve DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, burada
basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Tombul, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız'ın, "KESK'in toplu görüşmelerden çekilmesinin masada ellerini zayıflattığı" yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine, "Konfederasyonların Hükümet karşısında elleri güçlü değildi ki zayıflasın. Son sözü Bakanlar Kurulu'nun söylediği bir masada, konfederasyonların eli güçlü olmuyor" diye konuştu.
Konfederasyonların elinin ancak eylemle, alanlarda kamu emekçilerinin taleplerini sahiplenmekle güçlenebileceğini vurgulayan Tombul, şunları kaydetti:
"Bakan Şahin, elimizin güçsüzleşmesinin nedenini söyledi: 'Geçen yıl enflasyon oranına imza atanlar, bugün neden öngörülen enflasyon oranındaki zamma karşı çıkıyorlar' dedi. Bütün konfederasyonlara çağrımızdır: Birlikte mücadele edelim, kamu emekçilerinin hak ve çıkarları için işyerlerinde, alanlarda yan yana duralım. Bu gücün ortaya koyduğu etkiyle masada birlikte müzakere edelim. Sonra da somut sonuç çıkaralım."
"Diğer konfederasyonlara da çekilme çağrısı yapıyor musunuz?" sorusuna Tombul, diğer konfederasyonalara ne yapacaklarını söylemelerinin mümkün olmadığı yanıtını verdi. Tombul, alanlarda eylem birliği yapmanın oldukça önemli olduğunu ve böyle bir toplu görüşme anlayışında konfederasyonların elinin güçlü olmadığını düşündüklerini belirtti. Tombul, "Grevli toplusözleşme hakkının kullanılabilmesi için ortak tutum alınmalıdır. Hükümet zorlanmalıdır. Hükümet zorlanırsa sonuçlar
daha olumlu olur" dedi.
İsmail Hakkı Tombul, bir başka soruyu yanıtlarken, toplu görüşmelerin son turunun yapılacağı 29 Ağustos'ta bütün illerde kamu emekçilerinin alanlara çıkacaklarını, eylül ayından itibaren bütün Türkiye'yi dolaşacaklarını ve Kasım ayında iş bırakacaklarını bildirdi.
Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç da Hükümetin memur maaşlarına gelecek yıl yüzde 4 zam yapma teklifini değerlendirirken, bu zam oranını kabul etmenin mümkün
olmadığı söyledi.
En düşük devlet memuru maaşının asgari ihtiyaçları karşılayabilecek seviyeye çekilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıç, "Hükümetin sunduğu, ihtiyaçlara cevap verebilecek sözleşmenin amacına uygun bir zam teklifi değildir" dedi.
Kılıç, "Sınırlı kazanıp, sorumsuz harcanan bir Türkiye" gerçeğinde, "Sınırlı kazanıp, zorunlu harcayanların" durumunun mutlaka iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Kılıç, "Merkez Bankası'nın memur maaşlarına yapılacak zammın, hedef enflasyonu aşmaması yönünde görüş bildirdiğinin" anımsatılması üzerine şöyle konuştu:
"IMF ve Dünya Bankası'nın, ücretlerin bastırılması, işgücü maliyetlerinin düşürülmesi, kıdem tazminatı, zorunlu istihdam, bölgesel asgari ücret ve sosyal kesintilerle ilgili yaptırım ve istekleri vardır. Hükümet bu konularda ne gibi hazırlık yapacak göreceğiz.
Şunu hem IMF'nin, hem hükümetin bilmesi gerekir. Yoksulluk sınırının ölçüsü 1800 YTL'yi, açlık sınırı 537 YTL'yi bulmuşsa, çalışanların, özellikle kamu çalışanlarının yüzde 60'ı yoksulluk sınırındaysa, Merkez Bankası ne söylerse söylesin, önce enflasyonla mücadelede Meclis'e verdiği 2005 yılı raporunda reel olarak ücretlerin yüzde 9 gerilediği yönündeki ifadelerine baksın. Bu raporda, ekonomideki başarının temel nedeninin çalışanların fedakarlığına ve performansına bağladığını görmekteyiz. Ekonomi büyüyorsa, istihdam yaratılmıyorsa, gelir ve yoksullaşmanın büyüdüğünü görenler bunun tedbirini almak zorundadır."
DİSK Genel Başkanı Sülayman Çelebi de "Toplu görüşmelerden çekilen KESK, meydanlara inerse destek verecek misiniz?" sorusuna karşılık, DİSK olarak KESK'in mücadalesini desteklediklerini ve alanlarda da yanında yer alacaklarını söyledi. Çelebi, şunları kaydetti:
"Bize göre de bu ortaoyununa son verilmiştir. Burada bir müzakere yoktur. Bir masa başı görüşme vardır. Müzakerede karşılıklı fikirlerin bir diyalog içinde yanaşmalarıdır. Asgaride böyle bir sosyal diyalog bile yoktur. IMF'den, Merkez Bankası'ndan talimatlandırılan ücret artışları masanın üzerine konuluyor ve alınıyor. Her şey sonuçta Bakanlar Kurulu'nun elinde.
Masanın üzerinde bir çalışma ortamı yoktur. Bu anlamda KESK'in bu süreçten çekilmesi bizim de geçmişte bazı masalardan çekilmemiz bunun bir mesajıdır. Sendikal hareket aslında kuşatılmıştır ve örgütlenme özgürlüğü yoktur. Sendikal hareket tümüyle yeniden ele alınmalıdır."