HABER

Küre Operasyonu Davası'ndan son savunmalar

ANKARA (İHA) - Kamuoyunda 'Sauna Çetesi' olarak bilinen 'Küre Operasyonu' ile ilgili davada, ünlü türkücü İbrahim Tatlıses, eski Emniyet Genel Müdür Vekili Ertuğrul Çakır ve Emre Köroğlu lakaplı medyum Kasım Zengin'in de aralarında bulunduğu 18 kişinin yargılanmasına bugün devam ediliyor.

Sanık ve sanık avukatlarının son savunmalarını yaptığı duruşmada çarpıcı açıklamalar da yer aldı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına tutuklu sanıklar Kasım Zengin, Hüseyin Osman Selçuklu, Serdar Yük, Tamer Topsakal, Siyami Gündüzoğlu ve askeri mahkede başka bir suçtan tutuklu bulunan Gökhan Nuri Bozkır ile tutuksuz sanıklar Ömer Faruk Çalışkan, Mustafa Aksoy, Bekir Gökhan Kazancı, Ertuğrul Çakır, sanık avukatları ve müşteki Alev Banu Şahin ve Doğan Şahin'in avukatı katıldı. Duruşmada, sanık Tayfun Ölçer'in babası Özcan Ölçer, operasyonda ele geçirilen silahın kendisine ait olduğunu ve ruhsatlı olduğu belirterek, silahın iadesi için müdahil olma talebinde bulundu. Mahkeme verdiği arar karar ile Özcan Ölçer'in suçtan zarar göremesi ihtimaline karşılık müdahillik talebini kabul etti. Duruşmanın sabahki bölümünde sanık ve sanık avukatları esas hakkındaki savunmalarını yaptı. Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses'in avukatı Aslıhan Barış Girgin esas hakkında yaptığı savunmasında, müvekkilinin hayat arkadaşı Derya Tunayı vuran Hüseyin Bozan'ın hürriyetini tahdit ettiği iddialarının doğru olmadığını söyledi. Bozan'ın Tatlıses'in kendisini tehdit ettiği gerekçesiyle Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatan Girgin, dilekçede Beraat Kandili günü Kasım Zengin'in Bozan'ı Tatlıses'in yaptığı şov programına çağırdığını ve Derya Tuna olayını konuştuklarını söylediğini ifade etti. Girgin, müvekkili Tatlıses'in, Zengin'in ve korumalarının bulunduğu bir ortamda Bozan ile sadece konuştuklarını söyledi. Kasım Zengin'in verdiği ifade ile Bozan'ın ifadesinin örtüştüğünü söyleyen Girgin, Tatlıses'in ne hürriyeti tahdit ettiği ne de birden çok kişiyle hürriyeti tehdit suçuna azmettirmek suretiyle örgüte yardım ettiğine dair dosyada hiçbir delilin olmadığını belirtti. Girgin, Tatlıses'in beraatini talep etti. Duruşmada söz alan Tatlıses'in diğer avukatı Hayati Şahin ise meslektaşının savunmasına katıldığını söyledi. Burada bulunma sebebinin Bozan'ın Şişli Cumhuriyet Savcılğına yaptığı suç duyurusu dosyasına katıldığını ve Bozan'ı anlatmak için buraya geldiğini belirtti. Bozan'ın olayın mağduru olarak sürekli basına çıktığını belirten Şahin, Tatlıses'in hayat arkadaşı Derya Tuna'yı vuran Bozan'ın şikayeti üzerine müvekkili Tatlıses'in yargılandığını söyledi. Bozan'ın bir takım maddi çıkarlar sağlamak istediğini savunan Şahin, olayın kamuoyu gündeminde düştüğünü daha sonra basında çıkan haberler üzerine Bozan'ın tekrar gündeme geldiğini söyledi. İddianamede somut deliler olmadığın belirten Şahin, müvekkilinin beraatini talep etti.

Duruşmada söz alan sanıklar Mustafa Aksoy ve Verdi Kırmızıateş'in vekili avukat Kadriye Ünver ise müvekkili Aksoy'un devletin gizli belgelerini yayınlanmaya azmettirmek suçundan askeri mahkemede yargılandığı davadan beraat ettiğini ve bu kararın Askeri Yargıtay tarafından onandığını söyledi. Müvekkili Siyami Gündüzoğlu'nun ise Tapu Kadastro'da memur olarak çalıştığını ve amatör olarak saz çaldığını belirten Ünver, sanık Gündüzoğlu'nun Kasım Zengin'i Tatlıses'in menejeri olarak tanıdığını ve Tatlıses'in Ankara'da verdiği bir, iki konserde arkasında saz çaldığın söyledi. Müvekkilinin operasyonda ele geçirilen kalakşnikof marka silahın bilmeden aldığını savunan Ünver, beraat talebinde bulundu. Müvekkline atılı suçlardan birinin toplu silah kaçakçılığı olduğunu belirten Ünver, mahkeminin beraat dışında vereceği kararda müvekkilinin ruhsatsız silah bulundurmaktan ceza verilmesini talep etti. Osman Hüseyin Selçuklu'nun avukatı Mehmet Mermer ise MİT'çi Osman olarak bilinen müvekkilini MİT ile herhangi bir bağlantısının olmadığını söyledi. Müvekkilinin emniyete yakınlığından dolayı küçüklüğünden beri MİT'çi Osman olarak tanındığın belirten Mermer, müveklinin MİT'te çalıştığına dair herhangi bir beyanının olmadığını ve yapılan aramalarda buna ilişkin bir delil bulunamadığın ifade etti. Mermer, mahkemeden beraat talebinde bulundu. Duruşmada en çarpıcı savunmayı ise Kasım Zengin'in avukatı Fatih Aktaş yaptı. Müvekkilinin 10 yıldır devlet için çalışan bir ajan olduğunu öne süren Aktaş, futboldaki şike, İstanbulda birçok örgütün çökertilmesinde müvekilinin yardımcı olduğunu söyledi. Aktaş," Müvekkilim son olarak askerin içinde bulunan illegal oluşumu deşifre etmek için Ankara'ya gelmiştir. Bürosuna gelen üst düzey savcılar, hakimler ve emniyet müdürleri Nuri Bozkır'ın dikkatini çekmiştir. Müvekkilim kendisini devletin resmi bir devlet görevlisi olarak düşünerek bu hareketlerin içine girmiştir" dedi. Zengin'in akıl sağlığının yerinde olmadığını belirten Aktaş, Numune Hastanesi'nin akli dengesini yerinde olduğuna ilişkin verdiği raporda tespit yapılmadığını söyledi. Aktaş, müvekkilinin heyeti kandırmaya yönelik girişimlerde bulunarak akıl sağlının yerinde olduğuna dair rapor aldığını söyledi. Devletin gizil sırlarını içeren CD'leri Zengin'e sanık Nuri Gökhan Bozkır'ın verdiğini belirten Aktaş, "Ama müvekkilimin bu CD'lerin içeriğinde ne olduğun bilmemektedir. Eğitim amaçlı olduğunu düş' Hayati Şahin ise meslektaşıünmüştür. Kaldı ki CD'lerin içerisinde devletin gizli sırlarının bulunduğu resmi makamlarca da teyit edilmemiştir" diye konuştu. Aktaş , Derya Tuna'yı vuran Hüseyin Bozan ile Tatlıses'in bir araya gelmesinde Zengin'in aracı olduğunu ve Zengin'in Berat Kandili şevkiyle barıştırmak için Bozan ve Tatlıses'i bir araya getirdiğini söyledi. Aktaş, müvekkiline sanık Nuri Gökhan Bozkır tarfından kimlik verildiğini ancak müvekkilin bu kimliklerin hiçbirini kullanmadığını söyledi.

En Çok Aranan Haberler