BİZE ULAŞIN
Özellikle ilkbahar ve sonbaharda, doğada kendiliğinden yetişen mantarları yeme alışkanlığı olduğunu, bu mantarları yeme sonucu zehirlenip hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan veya ölen yüzlerce insanın bulunduğuna dikkat çeken Dr. Eren, konunun giderek halk sağlığı sorunu olmaya başladığına dikkat çekti.
Mantarların etle aynı oranda besleyici özellik taşıdığı iddialarının doğru olmadığını ifade eden Dr. Eren, "Mantarların etle aynı besleyici özellik taşıdığı yaygın bir kanaattir. Oysa mantarın besin değeri etle aynı değildir. 100 gram mantardaki protein değeri 2.7 gram iken, ette 19.1 gramdır. Kültür mantarı dışında kesinlikle türü bilinmeyen mantarların yenilmemesi gerekir. Satın alınacak mantarın ambalajlı olmasına, nerede üretildiğine ve son kullanma tarihlerine bakılması gerekir" dedi.
Doğada kendiliğinden yetişen mantarların yenilmesi sonucu meydana gelen zehirlenmelerde, bedensel bozukluklar, çarpıntı, şuur bozuklukları, bulantı, kusma, ishal, yüksek ateş, solunum ve dolaşım yetersizliği görüldüğünü belirten Ordu Sağlık Müdürü Dr. Vahap Eren, mantarla ilgili olarak halk arasındaki, "Zehirli mantar gümüş kaşıkla kaynatılırsa kaşık kararır', 'sirkeli, tuzlu suda kaynatmak mantarın zehrini ortadan kaldırır', 'pişirilen mantarın zehri kaybolur', 'mantar yoğurt ile yenirse zehirlemez', 'kurutulmuş mantar zehirlemez', 'çayırda yetişen mantar zehirlemez', 'koparılan mantarın rengi değişmezse zehirsizdir, iç kısım mavileşirse zehirlidir', 'ağaç üstündeki mantarlar zehirlemez" gibi inanışların kesinlikle yanlış olduğunu kaydetti.
Doğada yetişen mantarların zehirli veya zehirsiz olduğunu anlamanın kesinlikle mümkün olmadığını da vurgulayan Dr. Vahap Eren, " Sadece mikroskobik incelemeler sonucu zehirli olup olmadıkları belirlenebilir. Türü bilinmeyen mantarlar yerine kültür mantarları tercih edilmelidir" şeklinde konuştu.
ORDU (İHA)
