ANKARA (ANKA) -Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mayınlı arazinin İsrail'e verileceğine ilişkin yasada herhangi bir madde olmadığını söyleyerek, "Neye dayanarak bunu söylüyorsun. Bunu kendileri yapsın. Bunu mu söylüyorsun. Peki bunun maliyeti hakkında bilgin var mı? Var mı bir çalışman? Yok. Bunu açıkla. Biz para nasıl yönetilir derken işte bunu söylüyoruz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Rixos Otel'de düzenlenen Türkiye Belediyeler Birliği Meclis Toplantısı'na katıldı. Konuşmasına Hakkari'nin Çukurca ilçesinde, terör örgütü mensuplarının döşediği mayının patlaması sonucu 6 asker şehit olması, 8 askerin de yaralanmasıyla ilgili başsağlığı dileyerek başlayan Erdoğan, "Milletimizin başı sağ olsun diyorum. Bu anlamdaki mücadelemizin aynı şekilde, kararlı bir şekilde devam edeceğini yine hatırlatmak istiyorum" dedi.
Belediyelere yönelik yeni düzenlemelere işaret eden Erdoğan, belediyelerin hepsine eşit mesafede yaklaştıklarını söyledi. Belediyenin başarısının ülkenin başarısı olduğuna inandıklarını kaydeden Erdoğan şunları söyledi:
"Ben belediye başkanlığım sırasında bana yapılan ayrımcılığın ağırlığını taşıdım. Ancak bunu ben hiçbir belediye başkanına reva görmedim, görmem ve görmeyeceğim. Paramız gelmez, bunları yaşadık. Parti kurduk genel başkan olduk, partime bağlı olan belediye başkanlarının bütün paraları kesildi. Bunu yaşadık. İrtibat kurardık, olumlu cevap alamadık. Afet bölgeleri ilan edildi. Ama sadece falanca partinin diye daha fazla para gönderiliyor. Ama öbür tarafta deprem, sele muhatap olan il ve ilçelere para gönderilmezdi. Bu ülke bunları yaşadı. Ama bana kimse şunu söyleyemez; 'Sayın Başbakan, siz de bunu yaptınız' diyemez. Şu anda borçların kesintinde bile hassasiyetimiz aynen devam ediyor ve şu ana kadar yüzde 40'ın üzerinde kesinti asla yapılmadı ve yapılmaz. Varsa böyle bir şey lütfen benim haberim olsun. Yasa neyse yayınladığımız genelge neyse bunun çerçevesinde yürümüştür yürüyecektir. Ve bu tür çağ dışı yaklaşımlara prim verilmez ve bundan sonra da asla vermeyeceğiz. Bizim yüzümüz geleceğe dönük. Türkiye'de demokrasinin, hukukun, laikliğin ve sosyal devlet anlayışının kalitesini artırmanın ve Türkiye'yi sürekli atılımlarla öne çıkarmanın gayreti içindeyiz. Gereksiz tartışmalarla hayli güç kaybettik. Gereksiz içi boş tartışmalarla Türkiye'nin geleceğini heba edemeyiz."
Türkiye'nin "birilerini algısının" çok ötesinde olduğunu söyleyen Erdoğan, 71.5 milyon vatandaşın "bu özgüvene" sahip olması gerektiğini ifade etti. "İsteyince yapıyoruz" diyen Erdoğan, son 6,5 yılda Türkiye'nin "kaydettiği mesafenin" bunun en somut örneği olduğunu savundu.
-"BELLİ MESELELERDE YENİLİĞİN ÖNÜNÜ KESİYORLAR"-
Büyük devlet ve büyük millet anlayışının tam özgüvenle tesis edileceğini vurgulayan Erdoğan, son 30-40 yıldır; belli meseleler açıldığında "Türkiye bölünüyor, Türkiye çöküyor, bitiyor, tükeniyor" denildiğini söyledi. Erdoğan, "Her türlü reformun, yeniliğin önünü anında kestiler. İhanet diyerek, hıyanet diyerek namus ve şeref kavramlarını inanılmaz şekilde ucuzlatarak, güya vatanseverlik kisvesi altında Türkiye'yi kronik sorunlara adeta mahkum etmiştir" dedi. Hiç kimsenin Türkiye'yi küçük düşürmeye ve küçük göstermeye hakkı olmadığını ifade eden Erdoğan, "Türkiye'yi; rüzgarda sallanacak, hafif bir rüzgarda kopacak, çelimsiz, zayıf, bir ülke olarak lanse etmeye kimsenin hakkı yoktur" diye konuştu.
-"DİKİLİ AĞAÇLARI YOK"-
Kıbrıs meselesinden, Azerbaycan'a, sosyal güvenlik yasasından, AB sürecine kadar her alanda engellemelerle karşılaştıklarını belirten Erdoğan mayınlı arazilerin temizlenmesi konusuna dikkat çekti. Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
"Şimdi de mayın meselesi. İlginç yerlere çekiyorlar. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, İsrail'e peşkeş çekilecek. Neye dayanarak bunu söylüyorsun. Yasanın inçinde böyle bir şey mi var. Adrese sipariş. Yaz o zaman sende gir. Neye dayanarak bunu söylüyorsun. Bunu kendileri yapsın. Bunu mu söylüyorsun? Peki bunun maliyeti hakkında bilgin var mı? Var mı bir çalışma. Yok. Bunu açıkla. Biz para nasıl yönetilir derken işte bunu söylüyoruz. 200 metre bir güvenlik sınırıyla güvenlik ortamlı içinde değerlendirilen bir bölgeyi güvensiz bir bölge olarak ilan edemezsin. Bunlar da ortada. Bir taraftan 'Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni ayağa kaldıracağız' diyeceksin. 780 kilometre bir Suriye sınırı var ve bu sınırda kalkacağız ve bu toprakları bereketlendirelim, yazıktır günahtır bu topraklara, bunları canlandıralım. 'İsrail'e burayı veriyorlar' diyeceksin ve bu noktada ortaya formül, proje koymadan sadece hisleneceksin. Çünkü bu ülkede çivili ve dikili ne bir tahtaları ne bir ağaçları yok."
Erdoğan, konu ile ilgili bütün istişareleri, müzakerelerini "A'dan Z'ye yaptıklarını" ve yapmaya devam ettiklerini söyleyerek, "Vatanı sevmek vatanseverlikse, biz kimseden daha az vatansever değiliz. Vatansever olanların ülkemizi nereye getirdiklerini geçmişte gördük. Ülkemizin milli bankası Merkez Bankası'nın nereden nereye geldiği belli" dedi. (ANKA)