“Özkök’ün askeri lisedeki lakabı ‘köstebek’ti. Ben emekli olduktan sonra 1’nci Ordu’nun kozmik odasından bazı belgeleri dışarı çıkarttı.”
1’inci Ordu eski Komutanı Çetin Doğan’ın Balyoz soruşturmasıyla ilgili 3’ncü mektubu dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’le arasında kavga başlattı. Çetin Doğan önceki gün avukatları aracılığıyla gazetelere gönderdiği 5 sayfalık mektupta, Özkök’ün ismini vermeden ’bir köstebek’diyerek kozmik odalardan bilgi sızdırmakla suçlamıştı. İddiaları üzerine alınan Hilmi Özkök gazetecilere çok sert açıklamalarda bulundu. Özkök: “Karnından konuşuyor. İşi sulandırıyor. Ne yani, ben koskoca Genelkurmay Başkanı, komutan olarak tebdil-i kıyafetle ordunun kozmik odasına mı sızdım?” dedi.
‘Açıklamalarına üzüldüm’
Halen GATA’da tedavi gören Doğan, avukatı aracılığıyla VATAN’a konuştu. Doğan, “Eski Genel Kurmay Başkanı’nın açıklamalarına üzüldüm. Benim açıklamalarımda Özkök’e hakaret içeren herhangi bir şey yoktu. Tam tersine bildiklerini açıklamasını söyledim” dedi. Doğan, Özkök’e hitaben şunları söyledi: “Siz o tarihte bazı ihbar mektuplarına dayanarak, Ağustos ayında ben emekli olduktan sonra Birinci Ordu Komutanlığı’nın kozmik odasında emirle arama yaptırdınız inceleme yaptırdınız, acaba darbe izi var mı, yok mu diye. Bunu yaparken bazı bilgileri dışarı çıkardınız. O bilgiler üzerinden inceleme yaptırdınız. O bilgiler sonra yerine konmadı. O belgeler bilgiler nerede, o bilgilere ne oldu? Yaptırdınız mı yaptırmadınız mı? Yaptırmadınız ise yaptırmadım diyin. Ama yaptırdım diyorsanız o bilgilere önce kim ulaştı, o bilgiler ne oldu?
’Özkök niye alınıyor ki...’
” Ben yapmadım diyebilirsiniz. Bir köstebek yaptı diyebilirsiniz. Ama bir köstebeğin çuval dolusu belgeyi çıkarması mümkün değil. İlginç olan Hilmi Özkök’ün köstebek lafından alınması, niye alınıyor? Sınıf arkadaşlarına, dönem arkadaşlarına sorun. Özkök’ün askeri lisede lakabı neymiş öğrenin. Onun askeri lisedeki lakabı ’köstebek’idi. Acaba bunun için mi alınganlık yaptı. Mektubumun altını okumadan bana hakaret etti diyor. ’Yağmur yağacak bulut’ dedi diyor bana.
‘GÜVENİLİR VE Yetkili bir köstebek’
DoĞan mektubunda şöyle demişti: Birinci Ordu Karargahı’nda Ordu’nun kozmik bürosundan çok güvenilir ve yetkili bir “köstebeğin” bir veya birkaç evrakı dışarıya çıkarabileceği varsayımı, akla ve mantığa uygun gelebilir. Ancak bir bavul dolusu evrak çıkarması olanaksızdır. Kaldı ki, bu “bavulun” içerisinde Birinci Ordu Karargahı kozmik bürosunda bulunmayan, bulunmasına da olanak olmayan, (Ordu’nun kendi organik kuruluşunda olmayan) Deniz ve Hava Kuvvetleri ile Jandarma Genel Komutanlığı unsurlarınca hazırlandığı ileri sürülen uydurma planlar da çıkmış durumda. Anlaşılan karacı subayımız (!) Birinci Ordu Karargâhı Kozmik Bürosundan çıktıktan sonra, Gölcük, Ankara, belki de Eskişehir’e kadar da uzanıvermiş ve kendisine kozmik bürolarda “özel ikramlarda” bulunulmuş!
İMALI SÖZLERE ÖZKÖK’TEN SERT cevaplar
Hilmi Özkök çeşitli gazetecilere iddilarla ilgili şunları söyledi:
* Rahatsız olacak, utanacak geçmişimde hiçbir şey olmamıştır.. Ne yani ben koskoca Genelkurmay Başkanı, komutan olarak tebdil-i kıyafetle ordunun kozmik odasına mı sızdım? Gizli emir mi verdim? Burası TSK. Gizli kapaklı işlerin çevrildiği örgüt değil.
* Kendisinden beklenen sorular sorması değil, cevaplar vermesi. Ben onu anlıyorum; ağır suçlamalarla karşı karşıya. Her türlü vasıtayı kullanarak suçsuzluğunu göstermeye çalışacaktır.
* Bunlar konuyu sulandırmak için ifade edilen konulardır. Karnından konuşuyor.
* Bu belgelerin (Balyoz belgeleri) olmadığını ve bunların imal edildiğini kendisi televizyonlarda ve beyanatında söyledi. Olmayan belgeleri birilerine vermek hukuk deyimiyle nakıs (eksik) teşebbüstür.(Vatan)