Almanya başbakanı Angela Merkel, gündemde olan Euro bölgesinin sona ermesi söylentilerine karşın kalıcı bir "ülke kurtarma sisteminin" yürürlüğe gireceği sözünü verdi.
Girişimin arkasında Almanya ve Fransa var.
Fransız Cumhurbaşkanı Sarkozy'le birlikte öne sürdükleri girişimin, 2013'e kadar geçerliliği süren fonun yerini alması planlanıyor.
Bu arada Alman merkez bankası başkanlığından yapılan açıklamda bu fonun artırılabileceği söylenirken, fonun yönetiminden euro bölgesinin sona ermesinin düşünülemez olduğu belirtildi.
Açıklamalar, İrlanda krizi sonrası yaygınlaşan bazı ülkelerin euro para birimini terketmesi gerektiği iddialarının ardından geldi.
Ülke kurtarma fonu Merkel ve Sarkozy'nin yerine yeni bir sistem getirmeyi düşündükleri yardım fonu, geçtiğimiz yaz Yunanistan krizininin diğer euro kullanan ülkelere yayılmasını önlemek amacıyla kurulmuştu.
Ancak krizin İrlanda'ya sıçraması önlenememişti ve bugünlerde İrlanda'ya yapılan mali desteğin büyük kısmı bu fondan karşılanmakta.
Avrupa Finans Stabilite Mekanizması adıyla bilinen yardım fonunun 440 milyar euroluk bütçesinin gerekirse 100 milyar artırılacağı açıklaması, Almanya merkez bankası başkanı Axel Weber tarafından yapıldı.
Almanya ve Fransa başkanlarının talepleri arasında İrlanda'nın kurtarılma işlemlerinin bir an önce kesinleşmesi de var.
Henüz dile getirilmeyen bir diğer talep ise Avrupa Bankaları'nın önümüzdeki yıl daha sıkı bir stres testine tabi tutulması.
"Euro bölgesi yıkılmaz" Euro bölgesinde finans pazarlarını endişelendiren çeşitli gelişmeler yaşanmasına rağmen, kurtarma fonunun başkanı Klaus Regling bölgenin geleceğinden şüphe duymadığı belirtti.
Regling, Alman Bild gazetesine verdiği mülakatta "hiçbir ülke kendi tercihi ile euro'yu bırakmayacaktır. Küçük ülkeler için bu bir intahardır, büyükler için de çok farklı değil" dedi.
Angela Merkel ise yaptığı açıklamada geçtiğimiz bahara göre Avrupa'nın içinden geçtiği zorluklardan güçlenerek çıkacağına olan inancının arttığını söyledi.
Merkel'in bu iyimser açıklaması önceki günlerde yaptığı, euro'nun geleceğine dair kaygılı demeçlerinin ardından geldi.
Euro devalüasyona engel Euro'nun geleceğine dair tartışmalar, Yunanistan'ın 110 milyer euro ve İrlanda'nın 85 milyar euro civarında olan kurtarılma maliyetlerinin, Avrupa Birliği ülkelerine olan maliyeti sebebiyle başlamıştı.
Yorumcular, ulusal hükümetlerin euro kullanmaları sebebiyle devalüasyon stratejisini uygulayamamasının, ülke ekonomilerini güçsüzleştirdiğine dikkat çekmişti.
Bu sebeple ekonomik rekabet gücü düşük ülkelerin euro bölgesinden ayrılıp, kendi para birimlerin değerini düşürmeleri gerektiği tavsiyeleri gündeme gelmişti.
Bankalara sıkı test Bu arada Avrupa Birliği'nin gündeme getirmesi gereken sıkılaştırılmış stres testleri, özellikle İrlanda krizini tetikleyen bankacılık sektörünün denetlemesini hedefliyor.
Yetkililer yeni testlerin geçen yaz uygulanan stres testlerine göre daha kapsamlı olacağını bildirdiler.
Avrupa Komisyonu'ndan Jonathan Full bu testlerin 2011 yılı boyunca devam edeceğini açıkladı.
Geçen yaz yapılan testlerde Avrupa Bankaları'nın yüzde 91'i sağlıklı sonuçlar elde etmiş, İspanya ve Yunanistan'daki yedi bankası ise "kırılgan" olarak tanımlanmıştı.
İrlanda krizine yol açan bankaların tümü ise stres testlerinden yüksek sonuç almışlardı.