MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP'nin CHP ile koalisyon kurup kurmayacağıyla ilgili olarak, "Şimdilik bizim niyetimiz tek başına iktidardır, böyle bir niyetle çıktık" dedi.
Kanal B Televizyonu'ndaki "Başkent Oturumları" programında soruları yanıtlayan Devlet Bahçeli, CHP ile koalisyon kurup kurmayacakları ile ilgili bir soru üzerine, "Kendileri 1973-74 döneminde Sayın Ecevit'le hükümet olurken beis yok. O dönemde sarmaş dolaş Türkiye'de birşeyi ortadan kaldırdıklarını iddia ediyorlar. MHP, sayın Ecevit ile bir koalisyon kurmayı düşündüğünde 'nasıl olur, böyle koalisyon mu olur' diyorlar. Şimdi de güya CHP ile bizim insanlarımızın aklını çelmeye çalışıyorlar. Bizim insanımız temiz ve saftır ama inançlıdır. Sağın solun sözüyle hareket etmez, etmemelidir. Şimdilik bizim niyetimiz tek başına iktidardır, böyle bir niyetle çıktık" diye konuştu.
Bahçeli, DTP'nin PKK'nın siyasallaşma sürecinde bir enstrüman olduğunu savunarak, AK Parti'nin DTP ile ittifak kurabileceğini iddia etti.
"YOLSUZLUKLAR TOPLUMSAL YARA HALİNİ ALDI"
Bahçeli, yolsuzluk konusunun üzerine gidilmesi gerektiğini, bugün Türkiye'de şu an için denetim organları tarafından söz konusu edilen 92 tane büyük yolsuzluk bulunduğunu belirterek, "Yolsuzluklar konusu toplumsal bir yara halini almıştır. Toplum, bunlardan bir hesap sorulmamasından dolayı da çok rahatsızlık hissetmektedir. Hesap sorulmamak, toplumsal hastalığı da yaygınlaştırmaktadır. Sosyal ahlaksızlık gittikçe gelişiyor" dedi.
Partisinin dokunulmazlıkların kaldırılmasından yana olduğunu kaydeden Bahçeli, Mecliste yolsuzluk konusu ele alındığında siyasi ihtirasın ve hırsın olayları karmakarışık hale getirdiğini belirtti.
Yolsuzlukla ilgili olarak Meclisin soruşturma açma kararını alması ve konuyu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına devretmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, "Yargıtay'da bir kurum oluşturularak yolsuzluklarla ilgili bütün objektif değerlendirmeler burada yapılmalı. Böyle bir durum olduğu zaman siyaseten istismardan da kendimizi kurtarmış oluruz" dedi.
Bahçeli, "Özellikle de AKP döneminin bütün icraatları. 18 Kasım 2002'den 22 Temmuz 2007'ye kadar bir ince sigara kağıdı kadar boşluk bırakmadan her sayfayı yoklamak istiyoruz" diye konuştu.
KUZEY IRAK
MHP iktidar olursa Kuzey Irak'a girilip girilmeyeceği yönünde bir soru üzerine, Bahçeli şunları kaydetti:
"Kuzey Irak'ta Kandil Dağı'nın etrafında 11 tane kamp olduğu ifade ediliyor. Özellikle terörist başının yakalanmasından sonra, yurt içindeki teröristlerin oraya doğru gönderildiği, orada zinde bir kuvvet olarak tutulması gerektiği, bir kısmının da Türkiye'de bırakılarak bazı eylemlerde kullanıldığına dair yaygın bir kanaat var. Demek ki PKK terörünün yuvalandığı mekan bu çevredir. Eğer terörle mücadelede kesin kararlılık yapılacak ise, o zaman buraya müdahaleyi düşünebilecek şartları gözden geçirmek, ondan önce alınması gereken tedbirler nelerdir onları planlamak ve böyle bir planlama sonununda girme gerekliliği olacak ise siyasi irade bu kararlılığını gösterip Türk Silahlı Kuvvetleri'ni görevlendirmelidir.
Bunun papatya falı gibi, girelim mi, girmeyelim mi şeklinde tartışmaya, 'her türlü görüşmeyi yapıyoruz. Her şeyde mutabakata vardık. Şöyle oldu, böyle oldu' diye tartışıp, her gün bir şehit haberi almak, her gün bir evi acıya boğmak gafletinden kurtulmalıyız. Girilecekse girilmelidir.
MHP sorumluğu üstlendiği vakit güvenlik kurumlarıyla oturulup baştan bu değerlendirilir onların kanaatleri alınır." MHP'nin güneydoğu politikası konusunda Bahçeli, terörün Türkiye'nin en önemli meselesi olduğunu ve güneydoğuda yaşayan insanların da terörden rahatsız olduğunu söyledi.
Türkiye'nin uzun yıllardan beri sosyal şiddetle mücadele ettiğini kaydeden Bahçeli, sosyal şiddeti bitirmek için seferberlik ilan edilmesi gerektiğini söyledi.
Bahçeli, "Türkiye'yi bölmek isteyen insan bölmek için gayret gösteriyorsa, birilerinin de böldürmemek için kararlı olduğunu herkes anlamalıdır" dedi.
BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLLERİ
DTP'lilerin bağımsız olarak Meclis'e girmelerini nasıl yorumlayacağı konusundaki bir soruya Bahçeli, "Bağımsız bir milletvekili olarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, böyle bir hakkını kullanmış oluyor. Ama buradaki niyet çok önemli. Bu bir projenin sonucu ise, PKK'nın Kandil'i ile Meclis'teki milletvekili arasında fark olmaz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Meclis'e milletvekili sıfatıyla gelerek yanlış adım atana o mecliste bulunmaması gerektiğini hatırlatır. Yasal olarak ne gerekiyorsa yapılır" dedi.