ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, parlamentonun zamanı geldiğinde Cumhurbaşkanlığı için oturup değerlendirmelerini yapacağını ve kararını vereceğini belirterek, "Nisan ayından önce AK Parti grubu asla adayını açıklamayacaktır. AK Parti iktidarı zamanında seçimi yapma kararlılığındadır" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, TBMM Genel Kurulu'nda başlayan 2007 Bütçe Kanunu Tasarısı üzerindeki görüşmelerin ilk gününde eleştiri ve sorulara cevap verdi. Erdoğan, 1 saat 25 dakika süren konuşmasında Türkiye'nin uluslararası ilişkilerde elinin güçlendiğini vurgulayarak, aktif dış siyasetin semerelerini ekonomi, üretim ve her alanda aldıklarını kaydetti.
"Ne yaptıksa ülkemiz, devletimiz için yaptık" diyen Erdoğan, Türkiye'nin hür ve müreffeh, vatandaşlarının emniyet içinde yaşadığı bir ülke olarak yoluna devam ettiğini aktardı. Erdoğan, hiçbir çabanın Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, sosyal, hukuk devleti olma yolundaki evrensel yürüyüşünün muktedir olmasına engel olamayacağını dile getirdi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın 'Başbakan Nisan 2006'daki grup konuşmasında anayasanın temel ilkeleri arasında varolan hiyerarşinin değiştirilmesini talep etti' yönündeki sözlerine cevap veren Başbakan Erdoğan, "Sayın Baykal ya benim söylediklerimi anlamadı ya da kendilerine yanlış bilgi aktarılıyor" dedi.
Nisan 2006 tarihindeki AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Türkiye'yi zirveye taşıyacak değişimden bahsettiğini ifade eden Erdoğan, "Anayasanın değişmez maddeleri üzerinde AK Parti'nin endişeleri olduğunu haberini sizlere kim getirdiyse asıl densizliği onlar yapmış. Türkiye devleti bir cumhuriyettir" diye konuştu. Anayasanın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen 3 maddesini okuyan Başbakan Erdoğan, CHP lideri Baykal'ı şu sözlerle eleştirdi:
"Siz nereden acaba bunların karşıtı şeyleri duydunuz da kalkıp burada yanlışla, böyle yakıştıramayacağım bir ifadeyi kullanarak bizim huzurumuza geliyorsunuz. Çok çirkin, üzüldüm. Sizden bunu duymak istemezdim. Bizim bir defa 3 madde üzerinde bugüne kadar arkadaşlarımız arasında en ufak bir ihtilafımız olmadı. Biz bu yola çıkarken 'bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, topraksa eğer uğrunda ölen varsa vatandır' diyerek çıktık. Demokratik laik, sosyal bir hukuk devleti noktasında da kusura bakmayın biz bunun anlamını gayet iyi biliyoruz. Laiklikte de bizim tanımımız aynen 1982 Anayasası'nın gerekçesinde neyse o şekliyle bizim programımıza girmiştir. Uygulaması da budur. Biz bunun uygulamasını bütün alanlarda herkesten bekliyoruz. Biz oradakini tartışmaya açmıyoruz, başka yere gidenlere buraya gelin diyoruz. Hiçbir değeri başka değer adına feda etmeyeceğimizi söylüyoruz. Demokratik, laik, sosyal ve hukuk, bu dört özelliğiyle Türkiye Cumhuriyeti'ni tanımlıyoruz. Bunlardan birini bir diğerine feda edemeyiz, o zaman eksik olur bu iş. Bizim söylediğimiz bu. Ama çıkıp çeşitli televizyon kanallarında şuralarda, buralarda kafaları bulandırmayın. Bulandıramayacaksınız. Çünkü biz halkımızla iç içeyiz, el eleyiz. Hücrelerimiz bunu konuşuyor, yaşıyor. Siz yaşamasanız da."
"DENKTAŞ SİYASETİ ADADA YAPSIN"
Başbakan Erdoğan, KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın Türkiye'ye gelip gitmesiyle ilgili herhangi bir rahatsızlık içinde olmadığını da söyledi.
Başbakan Erdoğan, "Ben Sayın Denktaş'ın Türkiye'de siyaset yapmasından rahatsızım. Siyaset yapacağı yer KKTC'dir. Varsın orada siyaset yapsın. Benim söylediğim budur. Kendilerine iş başında bulundukları süre içerisinde KKTC'nin tarihinde görülmemiş desteği biz verdik. KKTC bizim dönemimizde sıçrama yapmıştır. Altyapı ve üstyapıda bizim dönemimizde sıçrama yapmıştır. KKTC'de milli gelir 4 bin dolardan 11 bin dolara yükselmiştir. Fakat bazı gerçekleri görmemekte direniyorsunuz. Bu da bizi üzüyor. Biz göreve geldiğimiz ana kadar KKTC'nin başında gerek cumhurbaşkanı gerek başbakan gerekse hükümette olanları dünya ülkeleri acaba tanıyor muydu? Şimdi Pakistan Devlet Başkanı resmi ziyareti kabul etti. ABD dahil birçok ülke dışişleri bakanları düzeyinde kabul etti. Daha önce böyle bir şey olmadı. Birbirimizi aldatmayalım" diye konuştu. CHP sıralarından gelen tepkiler üzerine, "Siz çılgına döneceksiniz. KKTC nasıl tanındı diyeceksiniz? Ona da bir kılıf uydurmaya çalışacaksınız. Çünkü rahatsızsınız. AK Parti iktidarında bunlar nasıl oluyor diye rahatsızsınız?' şeklinde karşılık veren Başbakan Erdoğan, Denktaş'a kişisel saygısının devam ettiğini söyledi.
Erdoğan, "Ancak KKTC'yi ve ülkemi rahatsız edecek yaklaşımları bir sorumluluk mevkiinde olan insan olarak şüphesiz ki açıklamakla zorunlu olduğum bir olaydır. Buna iten bir sebep de var ki bu açıklamayı da yapmak durumunda kaldık. Onu da vakti zamanı geldiğinde açıklarız ayrıca. Ama biz bazı şeylerde hassasiyet taşıyoruz" ifadelerini kaydetti.
FINDIK EYLEMCİSİ VEKİLE GÖNDERME
Başbakan Erdoğan, konuşmasında hükümetin ekonomi alanında attığı adımları ayrıntılı olarak anlattı. Hükümet olarak kaynakları çok rasyonel ve verimli kullandıklarının altını çizen Erdoğan, yeni kaynaklar ürettiklerini de bildirdi.
'İş bilenin kılıç kuşananın. Ne demek istediğimi çok iyi anladınız siz' diyerek CHP'lilere seslenen Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin son 17 çeyrek üst üste büyüdüğünü, bunun inkar edilemeyecek bir gerçek olduğunu vurguladı. Bütün bunların Irak savaşı ve petrol krizi yaşanırken olan olaylar olduğunu ifade eden Erdoğan, "Yandık, bittik, battık diyen0iyerek çıktıkler şu anda ne yandık ne bittik ne tükendik. Yoluna emin adımlarla ilerleyen bir Türkiye var" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, son dönemde bazı olumsuz kampanyalarla ekonomideki iyileşmelerin, gelişmelerin sokağa yansımadığı yönünde bir hava estirildiğine işaret etti.
Hükümet ve parti olarak halkla sürekli iç içe olduklarını dile getiren Erdoğan, çiftçinin, esnafın, sanayicinin, memurun, işçinin gelişmiş ülkelerdeki aynı noktaya ulaşmasını hedeflediklerini söyledi. Herkesin nereden nereye gelindiğini iyi hesaplaması gerektiğini belirten Erdoğan, alım gücünün yüzde 82 oranında arttığını, 2002 yılında 8 bin 100 traktör satılırken bu rakamın 2005 yılında 39 bin 570'e yükseldiğini, bunun da 'çiftçi kan ağlıyor' diyenlere verilecek en güzel cevap olduğunu vurguladı. Muhalefetin son Anadolu Yaklaşımı'ndan da rahatsız olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Hani esnafın yanındaydınız" diye sordu.
Erdoğan, şu anda muhalefetin Anadolu'da fındık olayıyla ilgili yaklaşımını doğru bulmadığını söyledi. 2 katrilyon liralık Fiskobirlik borcunu bu hükümetin sildiğini hatırlatan Erdoğan, yapılan bir düzenlemeyle TMO'nun fındık almasına yol açtıklarını bildirdi.
Erdoğan, "TMO şu ana kadar yaklaşık 3.70'den alıyor. Borsa fiyatı 3.30. Eğer TMO girmemiş olsaydı 1 veya 1.5'a düşerdi. Şu anda geçen yıldan alacaklı olan vatandaşların borcunun ödenmesi için de TMO devreye girmiş ve Fiskobirlik'e gereken desteği vermiştir" diye konuştu. Erdoğan, Başbakanlık önünde fındık eylemi yapan CHP Ordu Milletvekili Sami Tandoğdu'nun Başbakan'a tepki göstermesi üzerine, "Eğer birkaç çuval daha fındık varsa gel Başbakanlık önüne dök. Ama artık o fındığı bulamazsın" karşılığını verdi. Erdoğan, hükümetin doğalgaz noktasında hiçbir sıkıntısının olmadığını da kaydetti.
'HALKIN KARŞISINA GİTTİĞİMİZ ZAMAN EN İYİ KANTAR ORASI'
Konuşmasının sonunda 'Konuşacak çok şey var ama bunları inşallah gelecekte de konuşacağımız mekanlar, zeminler çok olur' diyen Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin bu dönemde bir dayanışmaya, beraberliğe ihtiyacının olduğunu vurguladı.
Kimin neyi, nasıl konuştuğunu, tüm bunların takdirini en iyi şekilde halkın yapacağını kaydeden Erdoğan, "Hepimiz halkımızın karşısına gideceğiz. Halkın karşısına gittiğimiz zaman en iyi kantar orası. O kantar ölçecek, biçecek. Hiç merak etmeyin. Heyecanlanmaya gerek yok. O heyecanınızı oraya saklayın. Burada bu heyecanınızı farklı dile dönüştürürseniz, bu olmaz. Bilesiniz ki AK Parti bu noktada sizin söylediklerinize aynen cevap vermeyecek, o seviyeye düşmeyecek. Bunu böyle bilin, düşmeyeceğiz. Sabırla, kararlılıkla biz yolumuza devam edeceğiz" ifadelerini kaydetti.
Seçimlerin zamanında yapılacağını ve yeni Cumhurbaşkanı'nı mevcut parlamentonun seçeceğini belirten Başbakan Erdoğan, "Nisan ayı, mayıs ayı. Şu kutsal çatı tabi ki Cumhurbaşkanlığı için oturacak, değerlendirmelerini yapacak, kararını da verecektir. Bundan önce olduğu gibi. Kim ne kadar oy almış. Efendim bunun üzerinde bütün halk konsensüs sağlamış mı, sağlamamış mı? Birbirimize aldatmayalım. Şu anda anayasanın amir hükmü gereği neyse, bunlar yapılacak" şeklinde konuştu. Erd0iyerek çıktıkoğan, 'Cumhurbaşkanı'nı halk seçsin' önerilerine de sert çıkarak, şunları söyledi:
"Efendim millet seçsin'. Yeri gelir, millet de seçer. Bundan da hiç kimsenin endişe etmesine gerek yok. Onun da henüz demek ki vakti gelmedi. Vakti geldiğinde o da olur. Fakat ben merak ediyorum. Bugüne kadar iktidara geldiğinizde, Baykal birçok iktidar gördü. Diğer arkadaşlar da pek çok iktidar gördüler bu ülkede. Kendileri iktidarları döneminde acaba Cumhurbaşkanı seçimini niçin halka götürmediler de, şimdi bunu konuşuyorlar. Burası tabi bir soru işareti. Bu çok önemli. Onun için anayasanın amir hükmüyle bu parlamento, AK Parti iktidarı zamanında seçimi yapma kararlılığındadır. Nisandan önce de AK Parti Grubu asla adayını açıklamayacaktır. Çünkü üzerinde bu görüntü, yapılan spekülasyonlara, çirkinliklere biz fırsat vermeyiz, vermeyeceğiz. Bu da böyle bilinsin. Atacağımız adımları ona göre atıyoruz. Biz siyasetin içerisinde nelerin nasıl yapıldığını en az sizin kadar biliriz, daha öğreneceğiniz çok şey var. Bunları öğreneceksiniz. Hiç olmazsa bizim endişemiz yok, çok rahatız. Şu gördüğünüz grubun herhangi bir şeyden korkmasına gerek yok, onu siz düşünün. Kararlılıkla yolumuza gidiyoruz. İnşallah vakti zamanı geldiğinde de seçimi yapacağız. Hiç endişeniz olmasın. Telaşa gerek yok."
Erdoğan, İMKB'nın günü 40 bin 225 ile kapattığını, iktidara geldiklerinde bu oranın 10 binler seviyesinde olduğunu hatırlatarak, "Bunlardan rahatsız olmayın, iftihar edin. Bırakın sermaye düşmanlığını rahatsız olmayın" şeklinde konuştu.