Teknik direktörler Mehmet Özdilek, Ergün Penbe ile Ünal Karaman, A Milli Futbol Takımı'nın 2018 FIFA Dünya Kupası'na katılma hakkı elde edememesini değerlendirdi.
Özdilek, 24. Uluslararası Pro-Lisans Antrenör Gelişim Semineri ile Futbol Endüstrisi Forum ve Sergisi (FIFEX) tanıtım toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Ampute Milli Takımı'nı, Avrupa şampiyonu olmasından dolayı kocaman aslan yürekli arkadaşlarımızı tebrik ediyorum." ifadesini kullanan Özdilek, A Milli Takım'ın 2018 FIFA Dünya Kupası'na katılma hakkı elde edememesine ilişkin, Ukrayna maçı öncesi milli takımda teknik direktör değişikliğinin takımı olumsuz etkilediğini savundu.
Ukrayna maçı öncesinde dört takımın da şansının eşit olduğunu anlatan Mehmet Özdilek, şunları kaydetti:
"Ukrayna, Hırvatistan ve İzlanda maçları neticeyi belirleyecek müsabakalardı. Maalesef, bu periyodu çok sağlıklı geçiremedik. Bunda birçok etken var. Özellikle Ukrayna maçı öncesi hoca değişikliği bence bütün psikolojiyi alt üst etti. Evveliyatına bakıldığı zaman da o süreçte kendi istikrarını, skor olarak başarıyı yakalamış milli takım vardı. Her şey olabilirdi. Tabi değişiklikler kolay olmuyor. Bu değişiklerden sonra Lucescu ile son dört maçı oynadık. Bakıldığı zaman da çok başarılı maç periyodu oynamadık. Hırvatistan'ın şu anki pozisyonuna bakıldığında'Evet gidebilirdik.' diye düşünüyordum. Burada tabi İzlanda ve Ukrayna maçlarında ortaya koyduğumuz futbol mücadelesi, isteği, coşkusu Türk Milli Takımı'na yakışmayan bir oyun felsefesiydi. Bunun bedelini ağır ödedik."
Milli takımın ve Türk kulüplerinin Avrupa'da başarılı olduğu dönemlerde teknik direktörlerinin hepsinin Türk olduğunu vurgulayan Özdilek, "Elimizde bu değerler varken, yeni yeni değerler çıkarmak gerekirken, yabancı tercihini ne maksatla yapıyoruz, onu anlamış değilim." değerlendirmesinde bulundu.
"Bundan sonra ne olacak, ona bakacağız." diyen Mehmet Özdilek, "Bu tür turnuvalardan sonra birçok şey yine yüksek sesle ifade edilmeye başlanıyor. 'Yeni değişim, yeni oluşum olacak.' diye birçok şey söyleniyor, çiziliyor ama her turnuvaya giden takım olabilmek çok önemli. Maalesef biz, bu organizasyonların birçoğunda peyderpey olmaya çalışan bir ülke olduk. Bu da gelgitleri olan takım hüviyetini ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.
Özdilek, bir gazetecinin "Fatih Terim milli takımın başında olsaydı 2018 Dünya Kupası'na gitme şansımız mevcut muydu? Konuşmalarınızdan bu çıkıyor." sorusuna, "Oradaki tablo bunu gösteriyordu. Ben istatistik olarak bakıyorum. Fatih hocayla son oynadığımız 4-5 maçta periyodumuz, saha içi duruşumuz ve skor başarımız bunu destekleyen unsurdu. Gider miydik, gidemez miydik bilemem ama şunu söyleyebilirim; Ukrayna'ya ve İzlanda'ya karşı oynadığımız kadar kötü oynamazdık." yanıtını verdi.
- Penbe: "Arda, oynayabileceği, faydalı olabileceği kulübe gitmeli"
Teknik direktör Ergün Penbe de Avrupa şampiyonu olan Türkiye Ampute Milli Takımı'nın Türk'ün gücünün, hırsının, mücadelesinin nasıl olacağını gösterdiğini vurguladı.
Takım ruhunu gösterip, Türk milletini mutlu ettikleri için ampute millileri kutlayan Penbe, futbolda istikrarın ve takım olabilmenin çok önemli olduğunu söyledi.
Oyunculuğu döneminde Mircea Lucescu ile iki yıl çalıştığını anımsatan Penbe, "(Kısa vadede ne kadar başarılı olur?) O soruyu sormak lazımdı. Lucescu uzun vadede çok başarılı olurdu ama kısa vadede, dört maçlık süreçte bence yanlış bir karardı. Nitekim öyle oldu. Elimize geçen fırsatı değerlendiremedik, üzücü bir olay. Tabii ki ülkemizde oyuncu yetişmemesi, yabancı sayısının fazla olması, Türk oyuncuların fazla yer bulamaması, formsuz oyuncular topluluğunun bir arada oynadığı zaman başarıyı bulmak zaten zor. Takım da olamadığımız zaman tesadüfi başarılara kalıyorsunuz." diye konuştu.
Milli futbolcu Arda Turan'ın önemli bir değer olduğuna işaret eden Ergün Penbe, şunları kaydetti:
"Arda değerli, kaybedilmemesi gereken bir yıldız. Ülke futbolunun tanıtımı için yurt dışında önemli bir kardeşimiz. İnşallah eski Arda'yı, formda, futbolla gündeme gelen Arda'yı tekrar aramızda görürüz. Arda'nın oynaması çok önemli. Oynadıkça futbolunu geliştirir, form tutar. Arda, yeterli süreyi Barcelona'da bulamıyor. Oynamadığınız zaman ruh halinizi de etkiliyor, agresif, sinirli olunabiliyor, hatalar yapabiliyorsunuz. Oynadıkça çok daha faydalı olacağına, eski sempatik, pozitif Arda'nın geri döneceğine inanıyorum."
Ergün Penbe, Arda'nın oynayabileceği, daha faydalı olabileceği kulübe transfer olmasının gönlünden geçtiğini dile getirdi. "O da öyle yapacaktır diye düşünüyorum." diyen Penbe, şöyle devam etti:
"(Premier Lig söylentileri var. Bir kızı herkes ister, bir kişi alır. Bakalım Arda'yı kim alacak. Tabii ki Arda, Galatasaray'ı çok seviyor. Galatasaray'a dönmek istediğini de biliyorum. Birtakım söylentiler çıktı, gelirse iyi mi kötü mü olur bilemeyiz. Arda, Galatasaray'ın çıkardığı yıldızlardan, değerlerden biri. Galatasaray için canını verebilecek oyunculardan bir tanesi. Gelirse de en iyi şekide hizmet edeceğini, performansının daha üzerine katlayacağına inanıyorum. Futbol moralle oynanıyor. Moraliniz düzgün, yüksek olursa çok daha başarılı olursunuz. Galatasaray'a gelirse, seyirci desteği iyi olursa, patlama yapabilecek Arda'yı görebiliriz. Dediğim gibi, gelmeden tepkiler, istememe gibi durumlar çıkarsa futbolcuyu üzer, performansını etkiler."
Penbe, "Yuvaya dönüş mü?" sorusunu ise "Olabilir, Türk futbolunda neler olmuyor" diye cevapladı.
- Karaman: "Sportif alfabeyi gözden geçirmeliyiz"Teknik direktör Ünal Karaman da Ampute Milli Takımı'nın başarısına ilişkin, ayakta alkışladığını, saygı duyduğunu, insanın yüreğinin engelli olmaması gerektiğini bildirdi.
Yürek sağlam olduktan sonra fiziksel engellerin çok sorun olmadığını aktaran Karaman, sportif alfabenin gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Bu işin ekonomik ve sosyolojik boyutlarının daha geniş değerlendirilmesi gerektiğini belirten Ünal Karaman, şöyle konuştu:
"Dünya Kupası'na katılamamak üzücü. Elimize gelen önemli fırsat vardı, değerlendirememek üzücü. Bu bir oyun neticede. Biz neysek, futbolcularımız o. A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Mircea Lucescu'ya saygı duyuyorum. Önemli olan Lucescu'yu buraya getiren sebepleri tartışmak. Onu buraya getiren zihniyeti, 'Hangi plan, program neticesinde bu kararı aldı?' onun tartışmasını yapıp, sonucunu bulmalıyız. Bireyler üzerinden tartışmaya girecek olursak, iki adım yol almamız mümkün değil."