Jon Leyne
BBC muhabiri, Kahire
Mısır'ın tarihinde ilk kez, hiç kimse altı hafta sonra ülkeyi kimin yöneteceğini bilemiyor.
Mısır tarihinin ilk demokratik ve belli bir favorisi olmayan başkanlık seçimleri 23 Mayıs'ta başlıyor.
Üstelik yine ilk kez bir seçimden önce kamuoyu yoklamaları da yapılıyor ama sonuçlar o kadar farklı ki kimse sonucun ne olacağını tahmin edemiyor.
Basira Merkezi adlı kuruluş tarafından yapılan son kamuoyu yoklamasında, başkanlık yarışında eski Başbakan Ahmet Şefik, eski Dışişleri Bakanı ve Arab Birliği başkanı Amr Musa'nın biraz önüne geçmiş görünüyor.
Aynı yoklama islamcı aday Abdül Moneym Ebul Fatuh'u üçüncü, Müslüman Kardeşler adayı Muhammed Mursi'yi ise dördüncü sırada gösteriyor.
Buna karşın geçen hafta hükümetin gazetesi El Ahram tarafından yapılan yoklama yüzde 40,8 oy ile Amr Musa'yı açık arayla birinci sıraya koymuş Ahmet Şefik yüzde 20, Ebul Fatuh yüzde 18, Muhammed Mursi ise yüzde ile onu izlemişlerdi.
Bu yoklama 5 ile 8 Mayıs tarihleri arasında 1200 seçmen ile yüzyüze yapılan görüşmelere dayanıyordu.
Hükümetin Enformasyon ve Karar Destek Merkezi tarafından hazırlatılan üçüncü bir anket ise ilk üç adayı başabaş gösterdi.
11 ile 13 Mayıs tarihleri arasında 1390 kişiyle yapılan yüzyüze görüşmelerle hazırlanan bu yoklamaya göre Ahmet Şefik yüzde 12, Amr Musa yüzde 11 ve Ebul Fatuh yüzde 9 desteğe sahipti.
Mısırlılar haklı olarak kamuoyu yoklamalarına kuşkuyla yaklaşıyorlar ve anketörlerin, duymak istedikleri cevapları aldığını düşünüyorlar.
En büyük desteğe sahipmiş gibi görünen aday Ahmet Şefik'in eski bir general ve aynı zamanda çoğunluğun inancına göre şu anda ülkeyi yöneten askeri konseyin desteklediği aday olması da şüpheleri iyice artırıyor. Ordu ise ısrarla seçimlerde tamamen tarafsız olduğunu iddia ediyor.
Basira Merkezi adlı kuruluşun ordudan yana bir sonuç çıkarmaya çalışması için özel bir sebep görünmüyor. Bu kuruluşun yaptığı anketler bağımsız, liberal eğilimli El Masri el Yowm gazetesi tarafından finanse ediliyor.
Kuruluş, ayrıca Ahmet Şefik'i desteklemek için kuvvetli bir sebebi bulunmayan bir kişi; Hüsnü Mübarek'in devlet başkanlığından düşüşünden sonraki aylarda bir ara iletişim bakanlığı yapan Mecid Osman tarafından yönetiliyor.
Mecid Osman, kamuoyu yoklamalarında çok farklı sonuçlar çıkmasını farklı örnekleme yöntemlerine bağlıyor. Kendisinin yönettiği kuruluş 2,200 seçmen ile telefonla yapılan görüşmelere dayanıyor.
Osman, Mısır'da anketçiliğin hala yeni yeni öğrenildiğini söylüyor. Örneğin telefon konuşmalarını günün farklı saatlerinde yapmanın çok farklı sonuçlar verdiğine dikkat çekiyor. "Gündüz saatlerinde telefona daha çok ev kadınlarının cevap veriyor" diyor.
Ya da aranan telefonların sabit telefon mu cep telefonu mu olduğunun önemini vurguluyor. Sabit telefonların çoğunun şehirlerde olduğunu bu nedenle kırsal kesimde cep telefonu oranının daha yüksek olduğunu anlatıyor.
Ama kamuoyu yoklamalarındaki farklılıkların bir sebebi de kamuoyunun eğilimlerinin değişkenliği olabilir Macid Osman'a göre. "Siyasi hayat çok hareketli" diyor. Osman, bu anketlerin 24 saat içinde yapılıp bitirilmesinin önemini de vurguluyor. Bir çok kuruluşun anketlerinin bir kaç günde tamamlandığını söylüyor.
Bir çok gözlemci televizyonda yapılan başkanlık tartışmalarının birincisinde Amr Musa ve Abdül Moneym Ebul Fatuh'un göz dolduramadığını ve puan kaybettiğini düşünüyor.
Halbuki bu iki aday yoklamalarda o sıralarda önde görünüyorlardı. İŞte Ahmet Şefik'in ve diğer adayların daha sonraki yoklamalarda oy oranlarını artırışlarında bunun da rolü olduğunu söyleyenler var.
Bir başka önemli faktör ise kararsız seçmenlerin oranının çok yüksek olması. Basira Merkezi tarafından yapılan son araştırmada kararsızların oranı yüzde 37,4 çıkmıştı.
Mecid Osman kararsızların oranının kırsal bölgelerde ve kadınlar arasında daha yüksek olduğunu söylüyor. Bazı adaylar son günlerde kadın oylarını çekmenin gereğini kavradılar.
Örneğin Ahmet Şefik, başkan yardımcısının kadın olacağına söz veren ilk politikacı oldu. Abdül Moneym Ebul Fatuh ise hafta başında Kahire'de özel bir kadın mitingi yaptı ve liberal bir kadın politikacıyı baş danışmanlığına getirdi.
Basira Merkezi ile çalışan Mustafa Kemal el Seyid kamuoyu yoklamalarındaki dalgalanmaların gerçek hayatta eğelimlerdeki dalgalanmalara denk düştüğü görüşünde.
"Durum bir haftadan ötekine değişiyor" diyor. "Ahmet Şefik'in geçen hafta öne geçişi de bunu yansıttı. Ben kamuoyu yoklamalarının taraflı olduğu kanısında değilim."
El Ahram Merkezi'nden Ahmet Necip Kamha farklılıkları, görüşmelerin telefonla ya da yüzyüze yapılmasına bağlıyor.
"Ben yüzyüze görüşmeyle anketten yanayım. Mısır toplumunun kültürel özelliklerinden dolayı daha güvenilir sonuç veriyor" diyor.
Mesela cep telefonu ne kadar yaygın olsa da zenginlerin daha çok telefon sahibi olmasının anketi etkileyebileceğine dikkat çekiyor.
Kamha ayrıca yüzyüze görüşmeler sayesinde kararsızların oranı telefonla yapılanlarda yüzde 37'lerde görünürken, kendi yaptıkları anketlerde bu oranın yüzde 18-25'e kadar indiğini söylüyor.
İnsanların kendileriyle daha çok zaman geçirildiğinde görüşlerini daha açık ifade ettiklerini savunuyor.
Geçen yıl yapılan parlamento seçimlerinin en düşündürücü sonucu belki de Kahire'deki bir seçkin kesimin ülkenin geri kalanının eğilimlerinden ne kadar habersiz olduğuydu.
Katı İslamcı Selefilerin kırsal bölgelerde aldığı güçlü destek bir çok kişiyi şaşırttı.
Mısır Firavunlardan bu yana yukardan aşağıya otoriter rejimlerle yönetiliyor.
Belki de demokrasinin hiç bir zaman tam olarak hayata geçmediği ya da aslında kamuoyunun ne düşündüğü hiç bir zaman tam olarak bilinemeyen bir ülkede buna şaşırmamak gerek.