Konya'daki, Mevlana'yı anma etkinliklerine gelen yabancı turistlere uyguladıkları ankette, turistlerin, Mevlana'nın öğretilerinin, aradıkları iç huzuru ve mutluluğu sunduğunu belirtiklerini anlatan Şimşekler, Mevlana'nın zaten tüm eserlerinde insanı konu ettiğini vurguladı. Mevlana'nın eserlerinin ortak özelliğinin, adeta insana kendisiyle ilgili bir "kullanma kılavuzu" sunması olduğunun altını çizen Şimşekler, Dünya Sağlık Örgütünün bir yayınında, 2025 yılında insanın karşısına çıkacak en önemli hastalığın stres olacağını açıkladığını, bu tahminin, insanlığın önümüzdeki dönemlerde Mevlana ve öğretilerine olan ihtiyacının da artacağı şeklinde yorumlanabileceğinini dile getirdi.
-"Ey oğul, özgür ol"-
Bugün bile modern insanın çözemediği sorunlar karşısında önce strese, daha sonra da depresyona girdiğinin bilindiğini ifade eden Şimşekler, şunları kaydetti:
"İnsan çoğu kez dünyevi kazanımların peşinde koşuyor, bunlara ulaşamayınca da önce strese, sonra da depresyona giriyor. Pek çok kişinin kaygısı mal, mülk, makam ve şöhret elde etmek oluyor. Bu istekler hiç bir zaman bitmiyor. Mevlana'ya göre, dünyadaki her şeyin geçici olduğunun bilinciyle, dünya malına önem verilmemesi gerekiyor. Mevlana'ya göre dünya malı ve buradaki kaygılar, bir şimşek gibi anlık görünen ve daha kaybolabilen şeylerdir. Bunların peşinden kendini paralarcasına koşmak anlamsızdır. Asıl insanın peşinde koşması gereken şey Mevlana'ya göre, sevgilidir (Yaradan). Geçici olmayan şey, insanı huzura kavuşturan şey Allah aşkıdır. Mesnevi'nin daha başında Mevlana, 'Ey oğul, kopart zincirlerini, özgür ol, daha ne zamana kadar paranın pulun esiri olacaksın" der. Ona göre, para pul peşinde koşmak, insanın özgür olmasını engeller, üzerinde sürekli bir baskı oluşturur."
Şimşekler, Mevlana'nın, dünya malına fazlaca meyleden, kendi çalıştırdığı insanlara sert davranan, şöhrete kapılan insanlara her zaman, Kur'an-ı Kerim'deki, "sizden önce gelen insanlar herşeylerini bırakıp da gittiler" ayetini hatırlattığını ifade etti.
- Mevlana, sıkıntısı olanın ilacıdır -
Mevlana'nın tüm bu sözlerinden çıkarılacak dersin, "bu dünyadaki mal, mülk ve şöhret için strese girmenin bir anlam ifade etmeyeceği" olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Şimşekler, sözlerini şöyle sürdürdü:"Mevlana'ya göre kişinin Allah'ın sevgisini kazanması, dünyada iyi bir ad bırakması, hayırla yad edilmesi her şeyden önemlidir. Mevlana, bu konuda, kötülük yapanların isminin unutulduğunu, insanları iyilik yapmaya yöneltenlerin adının sonsuza kadar yaşayacağını, Ebu Cehil-Hz. Muhammed, Firavun-Hz. Musa, Nemrut-Hz. İbrahim örneğini vererek anlatır. Tüm bunlardan sonra şunu diyebiliriz ki, yoğun stres yaşayan ya da depresyona girmiş kişiler için Mevlana'nın "İlahi aşkı" temel alan öğretileri şifa olabilir. Zaten içinde dert olmayan, dertlenmeyen kişi gerçek anlamda Mevlana'yı anlayamaz. Mevlana, sıkıntısı olanın
ilacıdır."
-İyilik de dert de Allah'tan -
Bu konuda Mevlana'nın hayatında yaşadığı bir olaydan örnek veren Yrd. Doç. Dr. Şimşekler, şunları kaydetti:"Mevlana bir gün oğlunu üzgün ve düşünceli görmüş ve neyi olduğunu sormuş. Oğlu da 'içimde bir sıkıntı var, nedenini bilmiyorum' demiş. Mevlana da dışarı çıkıp başına bir kurt postu takıp içeri girerek, oğlunu şaka yollu
korkutmaya çalışmış. Oğlunun gülmeye başlaması üzerine, 'işte sevgili (yaradan) de böyledir. Bazen iyi, bazen kötü surette görünür. Bunu bilirsen sıkıntıya düşmezsin' demiştir. Mevlana, iyiliğin olduğu gibi, karşılaşılan tüm dertlerin de Allah'tan geldiğini, insana çok şey kazandırabileceğini, dertlere hep 'kötü' olarak bakılmaması gerektiğini anlatmaktadır. Bu nedenle, içlerinde tarif edemedikleri bir boşluk hisseden kişiler, Mevlana'nın kitaplarını okuyarak, bu konuda düzenlenen konferanslara katılarak, dertlerine çare arayabilir."
AA