ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili olarak zaman zaman şartlı ve imtiyazlı bir müzakere sürecinden bahsedildiğini belirterek, "Ne şartlısı, ne imtiyazlısı. Müzakerenin şartlısı, imtiyazlısı olmaz. AB'ye tam üyelik yolunda zaten böyle bir şey söz konusu değildir" dedi.
Dünya Türk İşadamları 5. Kurultayı'nın Ankara Bilkent Oteli'ndeki akşam yemeğine katılan ve bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, "Hepimizin amacı ve gayreti, Dünya Türk İşadamları Kurultayı gibi toplantıların hedefine ulaşmasıdır. O hedef de, Türkiye'yi hep birlikte daha ileriye götürmektir" dedi. Erdoğan, Türkiye'nin tarihin ve coğrafyanın en önemli kavşak noktalarından birinde yer aldığını ifade ederek, "Türk milleti bu stratejik konumun her zaman bilincinde olmuştur" şeklinde konuştu.
Dünya Türk İşadamları Kurultayı'nın Türkiye'nin AB ile ilişkileri açısından çok önemli bir döneme rastladığını vurgulayan Erdoğan, AB komisyonun ilerleme raporunun Türkiye açısından olumlu çıkacağı yönündeki beklentilere temas etti. Erdoğan, "Müzakere raporunun olumlu çıkacağı yönündeki beklentimiz kesindir" diye konuştu. Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde üzerine düşen siyasi kriterler neyse onu yerine getirdiğini belirten Erdoğan, "Masanın üzerinde hiçbir şey kalmamıştır" açıklamasında bulundu. Erdoğan, siyasi kriterleri yerine getiren Türkiye'nin uygulama ile ilgili olarak yoğun çalışmalar yapacağı mesajını verdi. Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili olarak zaman zaman şartlı ve imtiyazlı bir müzakere sürecinden bahsedildiğini hatırlatan Erdoğan, "Ne şartlısı, ne imtiyazlısı. Müzakerenin şartlısı, imtiyazlısı olmaz. AB'ye tam üyelik yolunda zaten böyle bir şey söz konusu değildir" şeklinde konuştu. Erdoğan ayrıca, müzakerelerin başlaması durumunda Türkiye'yi çok daha yoğun bir dönemin beklediğini ifade etti. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sahip olduğumuz ve gurur duyduğumuz Müslüman kimliğimizle, köklü siyasi birikim ve mirasımızla 'medeniyetler çatışması' tezlerini çürütüp, 'medeniyetler uyumu'nun en sağlam örneğini AB ile birlikte inşa etmek istiyoruz.
Türkiye, AB ile bütünleşmesini tamamladığında, tüm dünya Doğu ile Batı'nın, Hrıstiyanlık ile Müslümanlığın birarada, ahenk içinde varlığını sürdürebileceğini görecektir. Bu hedefe her zamankinden daha çok yaklaşmış bulunmaktayız ve dünyanın da buna şiddetle ihtiyacı vardır. Ancak, tam üyelik müzakerelerine başlamakla süreç tamamlanmış olmayacak, yeni bir aşama başlayacaktır. Bu aşama gerçekten zorlu bir aşama olacaktır. Asıl mücadele, asıl yorulma bundan sonra başlayacaktır. Koşuşturma, zaman zaman maraton, zaman zaman kısa mesafe ve zaman zaman deklanton hepsi içiçe olacaktır. Buna hazırlıklı bir kadromuz vardır. Müzakerenin özü ve anlamı, AB'nin çeşitli alanlarda geliştirdiği mevzuatı benimsemek amacıyla aday ülkelerin attıkları tek taraflı adımlardan ibarettir. Müzakereler, aday ülkelerin belirli AB kurallarından muaf tutulması için değil, bunlara uyumun tamamlanmasına yönelik usul ve sürelerin belirlenmesi için yapılmaktadır."
"AB'YE ÜYELİK BİR TOPLUM PROJESİ"
AB'ye üyeliğin, Türkiye'nin bir toplum projesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu projenin Cumhuriyetin en büyük ve kapsamlı projesi olduğunun altını çizdi. Erdoğan, "Biz, AB'ne üyeliği bir amaç olarak değil, Türk halkının hakettiği çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak üzere bir araç olarak görüyoruz. Türkiye ile AB'yi birbirine bağlayan, ortak, siyasi, ekonomik ve stratejik çıkarlardır" dedi.
Türkiye-AB ilişkilerinin, 40 yıllık geçmişi boyunca, her iki tarafın ortak irade ve kararıyla oluşan ahdi bir çerçeve içinde geliştiğini de dile getiren Başbakan Erdoğan, "Türkiye'ye verilecek 'evet' yanıtı, Türkiye-AB ortaklığının dönüşü olmayacak bir yola girdiği hususunda AB'nin iradesini teyit edecektir" diye konuştu.
Yemekte söz alan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise, Türk işadamlarının biraraya gelmesiyle oluşan sinerji ortamının çok önemli açılımlar getireceğine inandığını söyledi. AB üyeliği konusunda Türkiye'nin çok kritik bir aşamada olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, müzakere sürecinde çok daha fazla işbirliği ve birlikte çalışmaya ihtiyaç olacağını kaydetti. Hisarcıklıoğlu, "Cumhuriyetin temelinde yatan çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak için her alanda AB standartlarını yakalamalı ve geleceğe yönelik hedeflerimizde kendimize güvenmeye devam etmeliyiz, başarı yolunda güç ve heyecanımızı hiçbir zaman kaybetmemeliyiz" dedi.
Yemeğin ardından Emel Sayın'ın davetlilere bir konser verdi. Emel Sayın, konserine başlamadan önce, her zaman Başbakan Erdoğan'ı yakından görmeyi istediğini belirterek, Erdoğan, TBMM Başkanı Bülent Arınç ve TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'nun bulunduğu masaya gitti. Sayın, 'Beraber yürüdük biz bu yollarda' adlı şarkıyı Başbakan Erdoğan ile birlikte söyledi. Erdoğan'ın sanat müziğindeki performansı yemeğe katılan davetlilerce beğeni topladı. Yemeğe, Erdoğan, Arınç ve Hisarcıklıoğlu'nun yanı sıra, Başbakan yardımcısı Mehmet Ali Şahin, devlet bakanları Beşir Atalay, Mehmet Aydın, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ile Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu da katıldı.