HABER

Ne iş olsa yaparız abi

Ne iş olsa yaparız abi

Muayene ettiğimiz her hastaya adını, soyadını, yaşını sorduktan sonra mutlaka mesleğini, yani ne iş yaptığını da sormamız gerekir.

Çünkü, bazı hastalıklar, özellikle de akciğer hastalıkları hastanın mesleği ile doğrudan ilgilidir. Ancak, bu soruya çok az kişi net cevaplar verir. Kimi mesleğini söylemek istemediğinden, kiminin mesleği söylenecek bir meslek olmadığından, kiminin belirli bir mesleği olmadığından… ıkınırlar, sıkınırlar, oflarlar, puflarlar… ‘Şimdi mesleğimin hastalığımla ne alakası var’ dercesine bakarlar yüzünüze.

SERBEST MESLEKLER
Bir kere bizde birçok insanın belli bir mesleği yoktur. Bunlar ‘Ne iş yapıyorsunuz?’ sorumuza genellikle serbest meslek cevabını verirler. Çiftçilik de, berberlik de, kuyumculuk da, avukatlık da, gazetecilik de, şoförlük de, seyyar satıcılık da, serbest güreşçilik de, grekoromen güreşçilik de, serbest stil yüzücülük de … hepsi serbest meslek kapsamına girer. Hiçbir işi olmayanlar, baba parası ya da miras yiyenler, bilumum içgüveyleri de kendilerini serbest meslek sahibi olarak takdim ederler. Ama, insanlar bu terimle esas olarak ‘Aylık almıyoruz’ veya ‘Ben memur değilim’ demek isterler.

Bazıları da yukarıdaki soruya, sanki kendilerine bir iş teklif etmişsiniz gibi ‘Ne iş olsa yaparız abi’ diye karşılık verirler. Bunlar gerçekten de tesisat, musluk, lağım, elektrik, izolasyon, sıva, boya, badana, çatı, inşaat, hafriyat, bağ, bahçe, tarla… hemen her işten az buçuk anlayan kimselerdir.

SÖYLENMEK İSTENMEYEN MESLEKLER
Bazıları ne iş yaptıklarının bilinmesini istemeyebilir ve bunda son derecede haklı da olabilirler. Ne yani, eroin satıcısıyım mı desin, ya da beyaz kadın ticareti mi yaptığını söylesin. Ya da MİT’in gizli ajanıyım diyip de ortada gizli bir şey bırakmasın.

**GENİŞ ANLAMLI MESLEKLER

**

Bazen hasta mesleğini kesin ve net olarak söylese de ne iş yaptığını katiyen anlayamazsınız. Diyelim ki, hasta ‘Gazeteciyim’ dedi. Adam, gazete satıcısı mı, gazete bayisi mi, kiloyla eski gazete mi alıp satıyor, muhabir mi, eski futbolcu mu, manken ya da şarkıcı mı, köşe yazarı mı, sayfa sekreteri mi, istihbarat şefimi, yazı işleri müdürü mü, genel yayın yönetmeni mi, gazete veya holding sahibi mi, bankacı mı, iş takipçisi mi … bilemezsiniz.

**DOĞAN GÖRÜNÜMLÜ SERÇELER

**

Bazıları ise gerçekten eğitimini de aldıkları bir meslekleri olduğu halde onunla tamamen alakasız bir işle uğraşırlar. Bunun nedeni, kiminin mesleği ile ilgili iş bulamaması, kiminin eninde sonunda baba mesleğine sahip çıkmak zorunda kalması, kiminin kayınpederinin ölmesi… olabilir.

Herkesin bir atlet-don imalatı ile uğraşan makine mühendisi, Çin’den oyuncak ithal eden eczacı, turizmcilik yapan doktor, emlak alıp satan kimyacı… tanıdığı yok mudur?

EŞEKLE YÜK TAŞIMA DA BİR MESLEKTİR
Bazı mesleklere ise öyle güzel isimler verilebilir ki, şaşar kalırsınız. Bundan yıllar önce asistan iken bir hastam için dosya dolduruyordum. Adını, soyadını, yaşını yazdıktan sonra ‘Mesleğiniz nedir? diye sordum. Adam, tam ağzını açıp konuşacakken yanındaki süslü, boyalı, iyi giyimli kızı ona fırsat vermeden atıldı. ‘Siz, eski nakliyatçı diye yazın, Doktor Bey’ dedi. Bunun hastanın gerçek mesleğinin olmadığını, kızının yalan söylediğini düşündüm, ama o an için üzerinde durmadım ve dosyaya ‘eski nakliyatçı’ diye yazdım.

Sonraki günlerde baş başa kaldığımızda hastama tekrar eskiden ne iş yaptığını sordum. ‘Ben eskiden eşekle yük taşırdım, sonra uzun yıllar at arabası ile bu işe devam ettim’ diye cevap verdi. Yanılmıştım, kızının söylediği doğruydu, babası gerçekten de eski bir nakliyatçıydı.

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi

ahmetrasimk@mynet.com

En Çok Aranan Haberler