İSTANBUL (İHA) - Fatih'te bir kişinin öldürülmesine ilişkin babası Nuri Ergin ve 2 amcasının da aralarında bulunduğu 6 sanıkla birlikte yargılanan Nurettin Ergin'in hakim karşısına çıktığı ilk duruşmada tahliye edildi.
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutulu sanıklar Nurettin Ergin, Ahmet Uğur Balıkçıoğlu ve başka suçtan tutuklu bulunan Nuri Ergi'nin yanı sıra 2 tutuksuz sanık katıldı. Kimlik tespiti sırasında adresi sorulan Nuri Ergin, "10 yıldır cezaevindeyim. Adresimi hatırlamıyorum" dedi. Daha sonra savunmasını yapmak üzere söz alan Ergin, "Çocuklarımın anneleri öldüğünde yetimlerimi Soner, Zeynel amcalarına, amcaları kadar sevdikleri avukat Hikmet Çarboğa amcalarına emanet ettim. Bravo bu amcalarına. Soner, Organize Şube'de ifade veriyor. Yanında tanık olarak yıllardır avukatlığımı yapan Hikmet Çarboğa var. Ne yapıyorlarsa, oğlum Nurettin Ergin'in ismini verdiriyorlar. Zeynel ifade veriyor, yine yanında Hikmet Çarboğa var. Korktukları için oğlum Nurettin'in aleyhine ifade veriyorlar. Altına da avukat Hikmet Çarboğa imza atıyor. Benim karakol yüzü görmemiş 17 yaşındaki pırıl pırıl çocuğum Anıl Ergin, ifadesi alınıyor. Cumhuriyet Savcılığı'na çıkarılıyor, yanına avukat yok. Bunlar nasıl amca. Öksüzlerimi ne hale sokmuşlar? Ben babam öldüğünde bunlara 'Ben sizin babanızım' dedim. Bunlara atılan her kurşunun hesabını sordum. Benim kardeşlerim bu olaya alet oldu" diyerek kardeşlerine sitemde bulundu.
Savunmasının devamında, "Oğlumun babasını seçme şansı yok. Ben oğlumu hep suçtan uzak tutmaya çalıştım. Oğluma bir gün öldürülürsem bile, 'Sen benim intikamım alma. Mutlaka birileri benim intikamımı alır' şeklinde uyarıyorum. Abbas Özcan ve Serkan Erdemli'nin kardeşlerine kurşun sıkacağının aklına bile gelmedi" diyen Ergin, "Kurulan oyunlarla canım dediklerim canımı almaya kalktılar" diye konuştu.
Abbas Özcan'ın ifadelerinde, cezaevindeyken kendilerine bakılmadığını, anlatan Ergin sözlerine şöyle devam etti: "Abbas Özcan senin akli dengende bir sorun mu var kardeşim. Uşak cezaevi olayından sonra bana gönderdiğin mektupların var. Bunları mahkemeye sunacağım. Benim davamdan hapiste yatan kimseyi biz yalnız bırakmadık. Çoraplarından iç çamaşırlarına kadar gönderdik. Helali hoş olsun. Bir delikanlıya cezaevinde ne lazımsa, silahsa silah, telefonsa telefon, paraysa para her şeyi gönderdim" şeklinde konuştu.
Kardeşlerinin ve oğlunun esnaf olduğunu söyleyen Ergin, "Vedatla birlikte biz kendimizi kardeşlerimize adamışız. Bu soyadına yakışmayanlara. Ben kardeşlerime sıkan olursa onları korurum. Bunları sevdiğimden, bana layık olduklarından değil. Bu soyadını taşıdıklarından" dedi.
Ergin, arkasında oturan tutuksuz sanık kardeşi Soner Ergin'e dönüp elini kaldırarak, mahkeme heyetine "Sizden utanmasam vuracağım" diye konuştu.
Emre Çakır'ın kardeşi Soner Ergin'ne yönelik bir kurşunlama olayı gerçekleştirdiğini, bunun Karagümrük'te bazı yerlerde anlatarak hava attığını söyleyen Nuri Ergin şunları söyledi:
"Karagümrük de ne nankör bir semtmiş. O semt, hayatımı söndürdü. Ben de Avukat Ali Serhat Yıldırım'a Uğur Balıkçıoğlu'na gidip Emre Çakır'a neden böyle yaptığını sorup bana bir cevap vermesini ve ona da bir ceza kesmesini istedim. Ama öldürmesini istemedim. Aralarında ne olduysa Emre Çakır ölmüş."
Adnan Şenses'in Alaattin Çakıcı'nın duruşmalarına katıldığını belirten Nuri Ergin, "Adnan Şenses'in vurulmasını istedim. Uğur Blıkçıoğlu'na 'Adnan Şenses'i bir süsleyin' dedim" şeklinde konuştu.
Duruşmada söz alan Nurettin Ergin ise galericilik yaptığını, babasının hapiste olması nedeniyle evin geçimini kendisinin temin ettiğini anlattı.
Ergin, "Recep" adında birinin kendisini aradığını, babasının dostu olduğunu söyleyerek görüşmek istediğini, babasının hasımları olduğundan bu teklifi kabul etmediğini, hatta telefonu yüzüne kapattığını söyledi.
Daha sonra avukat Ali Serhat Yıldırım'ın kendisini telefonla arayarak "Recep"in babasının sevdiği biri olduğunu, bir daha ararsa iyi davranmasını söylediğini belirten Ergin,"Bir arkadaşımın evindeyken Recep beni tekrar aradı. O evin adresini vererek buraya gelmesini söyledim. Arkadaşımın arkadaşları da vardı evde. Geldikten sonra biraz konuştuk. İçki içiyorduk. İçki bana dokundu. Tuvalete gittim oradan da bir odada geçerek uzandım. Ben Recep'in gittiğini sanıyordum. Sabahleyin evi polisler basınca Recep'in de evde olduğunu gördüm. Daha sonra isminin Uğur oluğunu ve arandığını öğrendim. Emre Çakır'ı tehdit etmedim. Silah da taşımıyorum" ifadelerini kullandı.
Şikayeti sorulan Emre Çakır'ın annesi Melihat Şen ise "Evladım deyip duruyor benim ki neydi acaba? Çocuğumun hiçbir suçu yoktu. Sizi Allah'a havale ediyorum" dedi.
Emre Çakır'ın kardeşi Mehmet Çakır da, "Emre'nin arkadaşları Nurettin Ergin'in kardeşimi tehdit ettiğini söylediler" diye konuştu.
Nurettin Ergin'in tahliyesine, Ahmet Uğur Balıkçıoğlu'nun tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi. Nurettin Ergin, cezaevi aracına götürülürken "Seni seviyorum baba" diye bağırdı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Emre Çakır'ın Anıl Ergin ile aralarında geçen bir olay nedeniyle Soner, Zeynel ve Nurettin Ergin tarafından tehdit edildiği anlatılıyor. Nuri Ergin'in avukat Ali Serhat Yıldırım aracılığıyla Ahmet Uğur Balıkçıoğlu'na verdiği talimatla Emre Çakır'ın 9 Ekim 2005 tarihinde öldürüldüğü belirtilen iddianamede, Nuri Ergin'in "adam öldürmeye azmettirmek", Ahmet Uğur Balıkçıoğlu'nun da "adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
İddianamede, avukat Ali Serhat Yıldırım'ın da "suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüte üye olmak" ve "adam öldürme suçuna yardım etmek"ten 16 ile 24.5 yıl hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. Nurettin Ergin, Soner Ergin ve Zeynel Ergin'in de "suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüte üye olmak" ve "tehdit" suçundan 3.5 ile 9.5'ar yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Yaşar Ceylan'ın da 'suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüte üye olmak" ve "suç delillerini gizlemek" suçlarından 2 ile 9.5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.