HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Obezite problemi yaşayanlar depresyona giriyor

Obezite çağımızın hastalıklarından. Düzensiz beslenme ve hareketsiz yaşam obeziteye neden oluyor. Pandemi ile birlikte artan düzensiz alışkanlıklar nedeniyle obezite hastaları oldukça artmış durumda. Obezite sadece bedensel ve içsel sağlığı değil psikolojiyi de ciddi şekilde etkiliyor. Toplumun obezlere karşı bakışı obezitelilerin depresyona girmesine neden oluyor.

Obezite problemi yaşayanlar depresyona giriyor

Obezite her geçen gün artış göstermekte olan bir hastalık. Obezite vücutta aşırı yağ depolanması olarak tanımlanmakta ve beden kitle indeksi (BKİ) 30'un üzerinde olan bireyler obez olarak kabul edilmektedir. Obezite her yaştan her kesimden insanın olma ihtimali olan bir hastalık. Kalp hastalıkları ve ölüm oranlarını her geçen gün arttıran obezitenin görülme sıklığı pandemiden sonra uzaktan eğitim ve uzaktan çalışma nedeni ile gençler arasında da oldukça arttı. Obezitenin oluşumun nedenlerinde ise genetik, çevresel ve psikolojik etmenlerin rolü olduğu düşünülmektedir. Bu anlamda da değerlendirmelerin multidisipliner yapılması yönünde ortak görüş oluşmaktadır. Aşırı yeme davranışı veya kötü beslenme dışında, genetik etki, hareketsizlik, ilaç yan etkileri ve diğer kronik tıbbi durumlar da obezite gelişimine yol açan etkenlerdir.

TOPLUMUN ŞİŞMANLIĞA VERDİĞİ TEPKİLER HASTALARDA DEPRESYONA NEDEN OLUYOR

Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Tuba Erdoğan obezite hakkında bilgi verdi. Diğer yandan obezitenin hipertansiyon, hiperlipidemi, şeker hastalığı karaciğer fonksiyon bozukluğu gibi birçok fiziksel bozuklukların gelişmesine neden olduğu da bilinmektedir. Toplumun şişmanlığa karşı gösterdiği olumsuz tepkiler, iş bulma güçlüğü, okul ve iş çevrelerince reddedilme kaygıları kişilerde endişe, depresyon, suçluluk duygusu, dışlanmışlık hissi ve bedensel yakınmaları geliştirebilir.

o1

KİLO STRESE, STRES KİLOYA NEDEN OLUYOR

Obez olmanın gerek fiziksel gerek sosyal etkilerini göz önüne aldığımızda, ruhsal yakınmaların olması da beklenen bir sonuç gibi gözükmektedir. Obez hastalarda hafif ve orta derecede depresyonun, kişilik bozukluklarının, duygudurum, somatoform ve yeme bozukluklarının ayrıca nikotin bağımlılığının normal kilolu kişilere göre daha yüksek oranda görüldüğünü bildiren birçok çalışma mevcuttur. Benzer yönde anksiyete bozukluklarının da obez kişilerde daha yüksek oranda görüldüğü bildirilmektedir .Bunlar arasında da agorafobi, özgül fobi ve travma sonrası stres bozukluğunun daha sık görüldüğü gösterilmiştir. Stresin obezite ile ilişkisi ise iki yönlü, neden sonuç ilişkisi şeklinde açıklanabilir. Kronik stresin yarattığı fizyolojik mekanizmalar, kilo artışına yol açabilirken, kilo sorunu ile kişinin stres düzeyinin artabildiği bilinmektedir. Yani stresli bir yaşam tek başına kilo sorunu yaratabilirken, kilo sorunu da stresli bir yaşantının nedeni olabilmektedir.

HASTALAR AŞIRI YİYEREK OLUMSUZ DUYGULARLA BAŞ ETMEYE ÇALIŞIYOR

Diğer yandan, psikiyatrik hastalıkların obeziteye eşlik etmesi obezite tedavisini olumsuz etkilemektedir. Psikiyatrik bozukluğun tedavisi ile hastanın uyumu ve hastalığın gidişi üzerinde olumlu etki yaratılmış olacaktır. Bu nedenle psikolojik yardım ve desteğin obezitenin tedavisine ve yaşam kalitesine olumlu katkıları olacağı akılda tutulmalıdır. Tedavisinde psikoeğitim, davranış terapisi, bilişsel davranışçı terapi, kişilerarası terapi, psikodinamik terapi gibi farklı psikoteröpatik yaklaşımlar uygulanmaktadır. Obezite tedavisinde diyet, fiziksel aktivitenin arttırılması gibi yaşam biçiminde yapılan değişimlerin bilişsel- davranışçı müdahalelerle birleştirilmesi tedavi etkinliğini arttırmakta ve ulaşılan kilonun kalıcılığını sağlamaktadır. Aşırı yiyerek olumsuz duygularla baş etmeye çalışan bir bireyin veya beden algı bozukluğu, düşük özbenlik saygısı olan, dürtüsellik gösteren kişilerin obezite sorununa yönelik çözüm aranırken psikolojik desteğin önemi göz ardı edilmemelidir.


Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler