Rengin Arslan
BBC Türkçe, İstanbul
Ahmet Şık'ın başka bir soruşturma nedeniyle yeniden tutuklanışının 100. günü olan geçen Pazar günü gazeteciler İstanbul'da tüm tutuklu medya çalışanları için yürüdü
Gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık, Soner Yalçın ile yazar Yalçın Küçük ve eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın aralarında bulunduğu 14 sanıklı Oda TV davasında hakim beraat kararı verdi.
2011 yılında gazetecilerin evlerine düzenlenen baskınlarla başlayan Oda TV soruşturması Türkiye'nin basın özgürlüğü bakımından sembol davalarından biri oldu.
Altı yıl süren yargılamalar sırasında sanıklardan, MİT çalışanı Kaşif Kozinoğlu henüz mahkemeye çıkmadan cezaevinde hayatını kaybetmişti.
Davanın sanıklarından Ahmet Şık ise bugün Cumhuriyet gazetesi davası kapsamında tutuklu bulunuyor.
Şık, karar duruşması için Silivri Cezaevi'nden Çağlayan Adliyesi'ne getirildi.
Mahkeme heyeti karardan önce sanıklara son sözlerini sordu.
Ahmet Şık son sözünde, "Bu Adliye sarayı adaletin mezarı oldu" dedi.
Şık :Aklımdan geçenleri söylesem yeni bir dava olurŞık, "Aslında söyleyecek çok söz var. Ama aklımdan geçenleri söylersem yeni bir dava olacak. Hakkımızda yeni iddianame yazan iktidarın tetikçiliğini yapanları kastediyorum" diye ekledi.
"Girişteki adalet heykelin terazisinde bir tarafında adalet ve şeref, diğerinde adaletsizlik ve şerefsizlik var" diyen Şık sözlerine, "Maalesef bu yargı mensupları için bu terazinin kefesindeki kötülük daha ağır oluyor" diye devam etti.
Sanıklardan Soner Yalçın, "kumpasçıların" yargılanmasını talep ederken, Barış Pehlivan, "Bu sanık sandalyesinde, bu kumpasta rol alan tüm devlet görevlilerinin oturmasını ve yargılanmasını istiyorum" dedi.
Terkoğlu: Sanık olmayı tercih ediyorumGazeteci Barış Terkoğlu da sözlerini, "Bu davada hakim ya da savcı olmaktansa sanık olmayı tercih ediyorum, mutluyum. Biz yazgımızı kendimiz yazdık. Hakimler de yazgılarını kararlarıyla yazar. Önce salona sonra memlekete kararınız hayırlı olsun" diyerek bitirdi.
Sanıklardan gazeteci Nedim Şener de beraatını talep ederken, bu davanın avukatları Akın Atalay ve Bülent Utku'nun Cumhuriyet gazetesi soruşturması kapsamında tutuklu olduğuna dikkat çekti ve "Bu dava bize çok şey kattı çok şey götürdü. Bu davadaki sanıkların haklarının teslim edilmesini istiyorum. Hrant için, adalet için diyorum" dedi.
Ahmet Şık Oda TV davasından tahliye olduktan bir kaç yıl sonra geçen yıl yeniden tutuklandı
Tutuklu gazeteci Şık'a destek için Çağlayan Adliyesi önünde buluşan gazeteciler "Dünün savcıları Odatv'de Ergenekon'la bağ kurma çabasında iken bugünün savcıları FETÖ, PKK, DHKP-C ile gazeteciler arasında örgüt ilişkisi arıyor" diyerek Şık'ın tutukluğuna tepki gösterdi.
Gazeteciler açıklamada ayrıca "Unutulmamalıdır ki; 150'ye yakın gazetecinin cezaevinde olduğu bir ülkenin ne denli demokratik bir ülke, ne kadar hukuk devleti olduğu tartışmaya açıktır" dedi.
Savcı Zekeriya Öz yurt dışında14 Aralık'ta davayla ilgili mütalaasını açıklayan savcı, somut ve yeterli delil olmadığı gerekçesiyle tüm sanıkların beraatını talep etmişti.
15 Şubat'ta yapılan duruşmada ise mahkeme heyeti "dosyanın kapsamlı oluşu ve yeni iki üye atanması nedeniyle" ertelenmişti.
Savcı mütalaasında, davanın iddianamesinde suçlama konusu olan yazı ve yorumların gazetecilik faaliyeti sınırını aşıp, suç örgütü faaliyetine ulaştığına dair somut delillerin ortaya konulamadığı, yine sanıkların yönlendirme ve teşviki ile işlenmiş somut bir suç olgusuna da rastlanılmadığı kaydedilmişti.
Davanın eski savcısı Zekeriya Öz yurt dışına kaçtı. Gülen yapılanmasıyla bağlantılı olduğu gerekçesiyle aranan davanın hakimi Mehmet Ekinci ise 27 Ocak'ta Yalova'da gözaltına alınmıştı.