KOCAELİ (İHA) - Gölcük'te, Emine Cebeci isimli bir anne, 17 Ağustos depreminde kaybettiği oğlunun bulunması için başlattığı hukuk savaşını kazandı. Mahkeme, kimsesizler mezarlığının açılarak DNA testi yapılmasına karar verdi.
17 Ağustos depreminin merkez üssü olan Kocaeli'nin Gölcük İlçesi'nde, depremde oğlu Serkan Yapıcı'yı kaybeden Emine Cebeci, hedefine ulaştı. Depremden sonra oğlunun yaralı olarak görüldüğünü, ancak bir daha kendisinden haber alınamadığını ileri sürerek harekete geçen Emine Cebeci, kimsesizler mezarlığının açılarak DNA testi yapılmasını istedi.
Oğlu Serkan Yapıcı'nın enkaz altından sağ olarak çıkarıldıktan sonra kaybolduğunu iddia aden Cebeci, tüm girişimleri sonuçsuz kalınca, ilçede bulunan 18 sahipsiz mezarın açılarak DNA testi yapılması için Cumhuriyet Savcılığı'na başvuruda bulundu. Açılan ilk davadan takipsizlik kararı çıkmasının ardından bu kez de Sulh Hukuk Mahkemesi'ne dava açan Cebeci, yine takipsizlik kararı verilmesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu.
Bugün Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada Hakim Türkan Gürpınar, DNA testinin 16 Eylül 2002 tarihinde yapılmasına karar verdi. Cebeci'nin avukatlığını üstelenen İstanbul Barosu Aukatı Elife Cemli, müvekkilinin DNA testinin yapılabilmesi için gerekli 2.5 milyar lirayı temin ederek gerekli yerlere yatırdığını, ancak daha sonraki masrafları karşılayamayacağını belirterek adli yardım talebinde bulundu. Hakim Türkan Gürpınar, yoksulluk kağıdının getirilmesi halinde masrafların karşılanması ve 16 Eylül 2002 tarihinde alınacak olan DNA örneklerinin sonuçlanmasından sonra 26 Eylül 2002 tarihinde davaya devam edilmesine karar verdi.
Kayıp oğlunu aramadık yer bırakmayan Emine Cebeci, mahkemenin verdiği karara sevindiğini belirterek, "3 yıldır oğlumu arıyorum. Depremde yıkılan evimizden oğlumu sağ çıkardık. Yaralı olduğu için hastaneye götürülecekti. Ancak bir daha kendisinden haber alamadık. Ölmüş olma ihtimaline karşı kimsesiz mezarlarının açılarak DNA testi yapılmasını istedim. Büyük mücadele sonrasında olumlu karar verilmesi beni sevindirdi. Oğlumun yaşadığına inanıyorum. Ama eğer hayatta değilse, en azından mezarının yerini bilmek istiyorum" dedi.