6 gün öne İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde bulunan barikatları kullandığı araçla aşan bir kişi nöbetçi polisler tarafından ateş açılarak durdurulmuştu. Başından hafif şekilde yaralanan şahıs polis ekipleri tarafından yakalanarak göz altına alınmıştı.Gözaltına alınan kişi İzmir Karabağlar Polis Merkezi’nde görev yapan polis memuru Serkan Özata olduğu anlaşılmış ve psikolojik problemleri bulunduğu ileri sürülmüştü.
Gazeteport'un haberine göre yapılan araştırma sonucu Polis Memuru Serkan Özata'nın büyük bir dram ve sahipsizliğin kurbanı olduğu anlaşıldı.
İŞTE BİR POLİSİN SAHİPSİZLİK DRAMI
Gazeteport'un haberine göre; Polis Memuru Serkan Özata, avukat olan babasının yönlendirmesiyle kazandığı Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk fakültesi 3. Sınıfda iken sevdiği ve çocukken hayalini kurduğu Polislik mesleği için Hukuk Fakültesini babasının ve ailesinin tüm itirazlarına rağmen bırakır. 2002 yılında ÖSS'ye girerek polis olur ve 2004 yılında Polis Meslek Yüksek Okulundan (PMYO) mezun olur. Polis Serkan önce Ankara sonra şark görevinde ve daha sonra da 2008 yılından itibaren İzmir Polis Moral Eğitim Merkezi'nde çalışmaya başlar.
Başlama işlemleri için defterdarlığa giderken resmi kıyafetle durakta kriz geçirip bayılınca apar topar hastahaneye kaldırılan Polis Serkan'ın beyninde ur olduğu ortaya çıkar. Acilen ameliyat edilen Serkan‘a ur'un görme sinirlerinin üstünde olduğu ve alınması durumunda kör olabileceği bu sebeple tamamının alınamayacağı söylenerek ameliyat edilir ve ur'un %70'lik kısmı alınır. Ur'un büyümesi durumunda tekrar ameliyata gireceği söylenir ve taburcu edilir. Polis Serkan bir müddet sonra mesleğe geri döner. Döner ama daha önce de birçok defa haber yapılan ve adı mobbingci müdüre çıkan Emniyet Müdürü E.C. İle çalışmaya başlar.
2011 yılında büyüyen ur sebebiyle tekrar ameliyata girer ve urun yine %70'i alınır. Emniyet Müdürü tarafından polislik yapıp yapamayacağı yönünde rapor alması için Yeşilyurt DevletHastahanesi'ne sevk edilen Serkan, sağlık grubu C dilimine girer şeklinde rapor alarak mesleğe geri döner. Sağlık grubu C diliminde olması dolayısıyla Emniyet Müdürü tarafından sık sık Mobbinge maruz kalıp ''senin gibilere bu teşkilatta ekmek verilmemeli'' şeklinde taciz edildiği iddia edilen Serkan Polis, Bakanlık talimatıyla Libyalı mültecilere tahsis edilen Polis Evi'nden 34. Maddeden tayin edilen 13 kişilik ilk furyada tayin edilir.
Polis Serkan Basın Sitesi Polis Merkezi'nda kadına şiddeti önleme biriminde görevlendirilir. Polis Merkezinde çalışırken Polis Merkez Amiri ile tartışma yaşaması sonucu silahı alınıp psikoloğa sevk edilir ve doktor raporuyla 15 gün sonra silahını geri alır. 2013 yılında daha önceden olmayan ve yeni çıkan 2'nci bir ur dolayısıyla yine ameliyat edilir. Doktorlar ur'un kritik yerde olduğunu söyleyip yaşama şansının %2 yi geçmeyeceği dolayısıyla urun tamamının alınmasının mümkün olmadığını söylerler.
Yaşama şansının çok düşük olduğunu öğrenen Serkan, elindeki biriktirdiği parayla iyi bir araba almak için bir araç firmasına gider, Araç firmasındaki satış temsilcisi bayan durumundan faydalanarak Serkan’a yakın davranıp kendisine aslında almayacağı bir arabayı üstelik kredi çektirerek satar. Satış işlemleri tamamlanıncaya kadar Serkan’la evlilik muhabbeti bile yapan bayan, satış işlemleri tamamlanınca Serkan’a''Satış yapıp prim almam lazımdı, satışı yaptım, artık arama beni'' der.
Bu duruma içerleyip karşı çıkmaya çalışsa da, bayanın Karşıyaka Spor Kulübünde bulunan erkek arkadaşının İzmir İl Emniyet Müdürünü aramasıyla olayların seyri değişir. Emniyet Müdürlüğüne çağrılan Polis Serkan, burada Personel Şube Müdürüyle tartışmaya başlar , Olaya İl Emniyet Müdürü A.B.‘nin de müdahil olarak hakaretlerde bulunması üzerine Polis Serkan İl müdürüne “sende devlet memurusun bende devlet memuruyum bana böyle konuşamasın'' diye yüksek sesle bağırması üzerine A.B.'nin talimatıyla açığa alınır. 2014 temmuz ayında 10'uncu senesi dolacak, dolayısıyla da malulen emekliliğe hak kazanacak olan Serkan için A.B.'nin “10'uncu senesi dolmadan atalım bunu meslekten'' diyerek soruşturmasını bizzat takip ettiği ve bu söylenenlerden Serkan’ın da haberdar olması üzerine Serkan önce Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yardım ister, fakat olumsuz cevap alır.
Olay günü yani 15.08.2013'de daha önce il kadrosu bünyesinde çalıştığı Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne giderek görüşe çıkmak ister ancak bu talebi reddedilir. Bunun üzerine daha önce emrinde çalıştığı şimdiki İstanbul İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile görüşmek için telefonla İstanbul Emniyet Müdürlüğü haber merkezini arayarak görevli memurlara beyin ameliyatı geçirdiğini ve psikolojik sorunlarının bulunduğunu iletir. Telefonda olumsuz yanıt alan Polis Serkan İzmir’de de derdini kimseye dinletemediği için İzmir eski Emniyet Müdürü Çapkın’la görüşmek için aracıyla İstanbul'a gelerek emniyetin önündeki barikatları aşmak ister. Nöbetçi polisler tarafından dur ihtarına uymadığı için ateş açılarak durdurulur.