Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Irak'ın kuzeyine operasyon düzenlenmesi konusunda "şu anda askerden gelen talep bulunmadığını" belirterek, TBMM ve hükümetin terörle mücadele konusunda "netice alacak her türlü operasyon, faaliyet ve çatışmaya destek vereceğini" söyledi.
NTV'de canlı yayına katılan Gül, bölücü terörle mücadelenin herkesin birinci önceliği ve Türkiye'nin önündeki en ciddi tehdit olduğunu söyleyerek, dolayısıyla bütün ilgili kurumlar ve hükümetin birinci önceliğinin terörle mücadele olduğunu, çünkü bir ülkede terör olması durumunda diğer başarıların gölgeleneceğini kaydetti.
Bu kararlılık içinde terörle mücadeleye devam ettiklerini belirten Gül, Türk Silahlı Kuvvetleri, emniyet güçleri, istihbarat ve jandarma birliklerinin hepsinin uzun bir süredir "adeta alarmda ve teyakkuz halinde" olduğunu söyleyerek, "Operasyonlar sürüyor aslında, bunların neticesi işte mayınlara çarpılıyor. Hiçbir operasyon yapılmamış olsa, o zaman o mayınlara da çarpılmamış olur" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin önündeki en önemli tehdidin bölücü terör olduğunu ve bunun yanında başka terör örgütleri de bulunduğunu söyleyen Gül, şunları kaydetti:
"Irak'taki kargaşa, şüphesiz ki terörle mücadeleyi biraz zorlaştırmıştır. Bugün gördüğümüz patlayıcıların nereden geldiğini gayet iyi biliyoruz." Gül, bu konuların Milli Güvenlik Kurulunda en üst düzeyde detaylı bir şekilde ele alındığını belirterek, olası bir operasyona ilişkin olarak şöyle konuştu:
"Şüphesiz ki netice alacak her türlü faaliyete, her türlü operasyona, çatışmaya hükümet ve TBMM destek verecektir. Şu anda yapılanların hepsi el birliği içinde yapılmaktadır. Hükümetin ayrı bir politikası, Genelkurmayın ayrı bir politikası söz konusu değildir."
Hükümetin şu anda bir tezkere hazırlığı içinde olup olmadığı sorusuna da Gül, "Şu anda yok" yanıtını verdi. Terörle mücadele konusunda "hükümetin ve devletin tüm kurumlarının kararlığının en üst seviyede olduğunun" altını çizen Gül, "İnanıyorum ki, terörle mücadele konusunda kuzey Irak'a yönelik çok önemli gelişmeler de olacak" dedi.
Bir soru üzerine, Genelkurmay Başkanının da zaten bu işin içinde olduğunu belirten Gül, "Türkiye'nin terörle mücadeleye ilişkin kararlığını ABD ve Irak dahil, Türkiye'nin içinde olmayanların dahi bildiğini" kaydetti.
Türkiye'nin bu aşamada ABD ve Irak'tan beklentisinin ne olduğunun sorulması üzerine, "Biz kararımızı kendimiz veririz, bundan herkesin emin olması gerek" diyen Gül, "Karamızı kendimiz verirken, dışarıdan herhangi bir şekilde telkin almamıza ihtiyaç yoktur" ifadesini kullandı.
Bakan Gül, terörle mücadelenin uluslararası bir konu olduğunu ve Irak'ta ABD'nin hakimiyeti bulunduğunu hatırlatarak, Türkiye'nin ABD'den işbirliği bekleme hakkı olduğunu kaydetti.
Gül, ABD'den beklenen desteğin şu an istenilen düzeyde olup olmadığının sorulması üzerine de, "İstediğimiz düzeye geleceğini ümit ediyorum yakında, şu anda hala değil" diye konuştu.
Terörle mücadele özel temsilciliği mekanizmasının beklenen neticeyi verip vermediğinin sorulması ve "bu mekanizmasının Türkiye'yi yatıştırmak için kurulduğu" önündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Gül, "Türk hükümeti böyle yatıştırılacak kadar saf değildir" dedi.
Bakan Gül, "Türkiye'nin bu konularda sabrının nereye kadar olduğunun" sorulması üzerine de "Aslında sabrımız bugün de bitmiştir" diyerek, Türkiye'nin verdiği her şehidin sabırları taşırdığını söyledi.
Terör örgütünün, saldırıları bazen kendi ismiyle, bazen de halkın nefretini üstlerine çekmemek için paravan olarak kullandığı isimlerle düzenlediğini belirten Gül, şöyle devam etti:
"Ulus'ta düzenlenen saldırının böyle olduğunu görüyoruz. Çünkü yapılış şekli, kullanılan maddeler, patlayıcıda kullanılan bütün maddeler, bütün bunlar polisin söylediğine göre, bölücü terör örgütünün kullandığı şekilde, yüzde doksan dokuz ona benzemektedir." Irak'ın, Türkiye'nin 9 Nisanda gönderiği notaya verdiği yanıtı tatmin edici bulup bulmadıklarının sorulması üzerine Gül, "Kendilerine faydaları olmuyor ki bize faydaları olsun" yanıtını verdi.