HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Osmaniye Ramazan İmsakiyesi 2017 : Sahur saat kaçta? Osmaniye sahur ve imsak vakti

Osmaniye Ramazan imsakiyesi 2017 nasıl, hangi vakitlerde? Ramazan ayının gelmesiyle birlikte, yılın en önemli ve en manalı dönemini yaşıyor olacağız. Ramazan ayı süresince faydalanabileceğiniz sahur saat kaçta yapılıyor ve Ramazan ayında edilebilecek anlamlı duaları bir arada topladık. İşte Osmaniye Ramazan İmsakiyesi... Ramazan'da gün gün imsak vakti, sahur saati 2017 Ramazan imsakiyesinde!

Osmaniye Ramazan İmsakiyesi 2017 : Sahur saat kaçta? Osmaniye sahur ve imsak vakti

Osmaniye Ramazan İmsakiyesi, sahur saatleri, iftar saatlerini haberimizde bulabilirsiniz. Oruç tutanlar iftar saatlerini, sahur saatlerini, imsakiye vakitlerini merak ederken; oruç tutmayı öğrenen öğrenci ve gençler ise Ramazana ayıyla ilgili duaları, nelerin orucu bozup bozmayacağını öğrenmeye çalışıyor. İlk sahur bu sabaha karşı uyandıracak, ilk iftar saati ise 19.53 olarak belirlendi. İşte Osmaniye için ve diğer illerimiz için iftar saatleri.

OSMANİYE İMSAKİYESİ İÇİN TIKLAYINIZ

RAMAZAN AYINDA OSMANİYE’NİN GELENEKSEL YEMEKLERİ
Türkiye’nin dört bir köşesinde her yörenin kendine özgü yemekleri vardır. Osmaniye’de sahur ve iftar sofralarını tarhana ve çakıldaklı çorba gibi yöresel lezzetler süsleyecek. Siz de aşağıdaki tarif ele Ramazan sofranız için bu lezzetlerden birini deneyebilirsiniz.

Yarım kg biber
Yarım kg patlıcan
Yarım kg fasulye
Yarım kg domates
Yarım kg dövme
Yarım kg nohut
2 tane patates

Biber, patlıcan, fasulye ve domates ufak ufak doğranır.Dövme ve nohut iyice yıkanır. Isıtılmış su tencereye aktarılır. Bu malzemeler piştikten sonra sarımsak dövülür. Salça, nane ve yağ karıştırılıp tavada kavrulur. Çorbanın üzerine dökülür ve çakıldaklı çorbamız yemeğe hazır olur.

Orucu Bozup Sadece Kazâyı Gerektiren Haller

Çiğ pirinç yemek.

Sade un veya sade hamur yemek. (Hamurun içinde yağ ve şeker katılmışsa keffaret de gerekir.)

Bir anda çok miktarda tuz yemek. (Az miktarda tuz yemek ise, keffareti de gerektirir.)

Taş, toprak, çakıl taşı, demir, bakır, altın gümüş gibi madenleri yutmak.

Zeytin veya kiraz çekirdeği yemek. Kayısı çekirdeğinin içi yenirse, keffaret de gerekir.

Ayva gibi olgunlaşmadan yenmeyen bir meyveyi, ham iken, tuzlamadan ve pişirmeden yemek. (Olmuş, pişmiş, tuzlanmış olursa keffaret de gerekir.)

Henüz içi olmamış yeşil cevizi yemek. Veya bademi, fındığı ve kuru fıstığı kabuğuyla birlikte çiğnemeden yutmak.

Boğaza huni ile bir şey akıtmak.

Boğaza kaçan yağmur, kar veya doluyu istemeyerek yutmak.

Abdest alırken boğazına veya burna su çekerken genzine hatâ ile suyun kaçması.

İsteyerek boğazına veya burnuna duman çekmek. Sigara, anber gibi lezzet ve keyif verici bir duman olursa, keffaret de gerekir.

Başkasının zorlaması sebebiyle oruç bozmak.

Uyurken boğazına birisi tarafından su dökülmek.

Unutarak yiyip içtikten sonra, orucum bozuldu zannıyla bilerek yiyip içmek.

Dişleri arasında kalan nohut tanesi kadar şeyi yemek.

Kendi isteğiyle dışarı kusmak. Bu kusma ağız dolusundan az da olsa orucu bozar.

Ağız dolusu kendiliğinden gelen veya isteyerek getirilen kusmuğu mideye çevirmek.

Sahur vakti geçtiği halde, geçmedi zannıyla sahur yemek.

Güneş battı, iftar oldu zannıyla oruç bozmak.

Ramazan orucundan başka bir orucu bozmak. İsterse kasden olsun…

Hanımını öpmek, okşamak, sarılma, v.s. sebebiyle erkekten ve kadından meninin gelmesi. Şehvetlenip sadece mezinin gelmesi ile oruç bozulmaz.

Ramazan orucunu tutmaya niyet etmeden gündüz yeyip içmek de sadece kazâyı gerektirir. Keffaret icab etmez. Çünkü keffaret oruç tutmamanın değil, tutulan orucu bozmanın cezasıdır.

Başkasının tükürüğünü veya ağzından çıkan lokmasını yutmak veyahut kendisinin ağzından çıkarıp dışarda biraz beklettiği lokmasını yemek… İnsan tabiatı bu gibi hallerden iğreneceği için, sadece kazâ gerekir: Ancak insanın, sevdiklerinin tükrüğünü yutması keffareti de icab ettirir. Çünkü insan bundan lezzet alır.

Makattan tedavi amaçlı kullanılan fitiller, her ne kadar sindirim sistemine dahil olmakta ise de, sindirim ince bağırsaklarda tamamlandığı, fitillerde gıda verme özelliği bulunmadığı için orucu bozmaz. Aynı şekilde kadınların da tedavi amaçlı vajina/fercinden kullanılan fitiller de orucu bozmaz.

Kalın bağırsaklarda su, glikoz ve bazı tuzlar emildiği için, gıda içeren sıvının bağırsaklara verilmesi veya orucu bozacak kadar su emilecek şekilde verilen suyun bağırsakta kalması durumunda oruç bozulur. Ancak, suyun bağırsaklara verilmesinden sonra bekletilmeyip bağırsakların hemen temizlenmesi durumunda, verilen su ile birlikte bağırsaklarda bulunan dışkının dışarıya çıkarıldığı ve bu esnada emilen su da, çok az olduğu için oruç bozulmaz.

Böyle bir istinca nerdeyse imkansızdır. Zaten bunun yapılması sağlığa zararlıdır. Bu nedenle normal şartlarda istinca yapmakla oruç bozulmaz.

El ile meni getirmek (istimna` – mastürbasyon).

Kan yutmak. Çoğunluğunu tükrük teşkil eden ağızdaki az kanı yutmak orucu bozmaz.

Ramazan özel dualar: Peygamber Efendimizin İftar Duası

Muaz ibni Zühre Radiyallahu Anh: Beyan ediyor: Bana bildirildi ki, Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem İftar ettiği zaman şu duayı okurdu.

“Allahümme leke sumtü ve ala rızkıke eftartü.”

(Ey Allah’ım, Senin rızan için oruç tuttum ve Senin rızkınla orucumu açıyorum.)

( Ebu Davud, Savm: 22)

Mervan ibni Salim, ibni ömer Radiyallahu Anhümadan naklediyor:

Sallallahu Aleyhi Vesellem Resulullah Efendimiz, orucunu açınca şöyle derdi.

“Susuzluk gitti, damarlar ısındı, inşallahTealaya sevap kesinleşti.” Cenabı Allah bütün dualarımızı kabul etsin.

Ayrıca yıllardır radyo ve televizyonlardan dinlediğimiz iftar duası:

Allah’ım! Senin rızan için oruç tuttum, Sana inandım, Sana güvendim, Senin rızkınla orucumu açtım, hamdolsun verdiğin nimetlere, sağlık ve afiyete.

Ey bağışlaması bol Rabb’im! Beni, ailemi, milletimi, devletimi, ve bütün inananları koru, rahmetini ve yardımını esirgeme üzerimizden, bizlere yaşama sevinci ver. Her türlü güçlüğe karşı dayanma gücü ver, Senin her şeye gücün yeter. Amin.

RAMAZAN AYININ FAZİLETİ

Ramazan ayı, dinimizce yüce ve kutsal kabul edilmiş mübarek bir aydır. Kutsiyeti ve fazileti Kur’an ve sünnetle sabit olan Ramazan ayı zamanda on bir ayın sultanı olara kabul edilmektedir. Feyiz ve bereketlerle, afv ve mağfiretlerle dolu olan sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın toplum hayatında yoğunluk kazandığı, ibadet hayatımızın zenginleştiği Ramazan ayı, peygamber efendimizin ifadesi ile “evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş” olan bir aydır. Ramazan ayı, kalplerin dirildiği, gönüllerin aydınlanıp coştuğu, nefislerin kırıldığı, insani vasıfların tekrar hatırlandığı manevi yaşamı dolu olan bir aydır.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler