Pekin - Orhan Pamuk'un Nobel Edebiyat ödülünü alması Pekin'de kutlandı.
Türkiye'nin Pekin Büyükelçiliği ve yazarın kitabının Çincesini yayımlayan Şanghay Yüzyıl Kültür Yayınevi tarafından ortaklaşa düzenlenen ve yaklaşık 100 kişinin katıldığı toplantıda, 10 Çinli yazar, Pamuk'un edebi yönünü değerlendirdi.
"Benim Adım Kırmızı" adlı kitabı Çinceye çeviren Şen Cişing, Pamuk'un Doğu ile Batı arasındaki kültürel çatışmayı aktarışının kendisini çok etkilediğini söyledi. 40 yaşındaki Çinli çevirmen, Pamuk'un edebiyatı iyi kullandığını ve bu ödüle layık olduğunu söyledi. 1985-90 yılları arasında Ankara'da DTCF'de öğrenim gören ve Türkçe adının "Mehmet" olduğunu belirten Şen, kitabı 6 ayda çevirdiğini kaydetti.
Öğretmenlik yapan Şen, "Beyaz Kale"nin de çevirisini bitirdiğini ve bu kitabın yakında piyasaya çıkacağını kaydetti. Pamuk'un ödülü aldığını öğrendiğinde çok heyecanlandığını anlatan Şen, "Kar" romanının çevirisine de başladığını ifade etti. Büyükelçilikteki toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye'nin Pekin Büyükelçisi Oktay Özüye, Pamuk'un romanlarının çoğunda doğup büyüdüğü şehir olan İstanbul'u ve bu çerçevede Türkiye'nin Doğu ve Batı kültürlerinin etkileşiminden oluşan genel karakterini tarihi bir perspektif içinde anlattığını ve dolayısıyla okuyucunun Türkiye'nin zaman içindeki sosyal ve kültürel gelişimini anlamasına yardımcı olamaya çalıştığını belirtti.
Orhan Pamuk'a verilen Nobel ödülünün, yazarın kendisinin de belirttiği gibi, aynı zamanda Türkiye'ye ve Türk edebiyatına verildiği ifade eden Özüye, Pamuk'un edebiyatının, aslında Türkiye'de modern roman yazıcılığının başladığı 19. yüzyılın sonundan bu yana devem eden bir birikimin ürünü olduğu görüşünü dile getirdi.
Edebiyatın halkları birbirine yaklaştıran ve kültürler arası iletişimi sağlayan önemli bir araç olduğunu düşündüğünü söyleyen Özüye, Türkiye'den çok uzakta Pamuk'un romanlarından konuşuluyor olmasının bunun göstergesi olduğunu ifade etti.