Pazı yaprağı genellikle kış aylarında yetişir. Ülkemizin hemen hemen her bölgesinde yetişmeye uygundur.
Miktar: 130 g
Kalori (kcal): 29
Yağ (g): 0.25
Karbonhidrat (mg): 2.74
Protein (g): 1.44
Folik asit bakımından oldukça zengin bir sebzedir. A, C, K ve vitaminleriyle demir, magnezyum, kalsiyum gibi önemli mineralleri bolca ihtiva eder.
Pazı suyunun saça faydaları, pazı yaprağının yüksek oranda içerdiği vitamin ve minerallerden ileri gelir. Sabun ve şampuan gibi kişisel bakım ürünlerinin kullanımından dolayı maruz kalınan kimyasallar saçta dökülmelere ve yüzde kurumalara neden olur. Pazı ise içerdiği bakır minerali ve E vitamini ile bu kayıpları giderir. Şampuan kullanımından dolayı saçın kaybettiği vitaminler ve biyotin pazı sayesinde geri kazanılır. Pazının taze haliyle suda kaynatılarak saç derisine masaj yapılması saç dökülmelerini önler. Ayrıca saçın nem dengesini de düzenleyerek, daha dolgun ve parlak saçlar elde edilmesini sağlar. Yine pazıyı ezerek macun kıvamında yüze sürmek, yüzdeki renk farklılarını giderir, yüzü arındırarak temizler.
Bebeklerin sindirim sistemlerinin tam anlamıyla gelişmemiş olması nedeniyle tükettikleri besinler, vücutlarında farklı etkilere sebep olabilir. Bu nedenle bebeklere her gıdanın verilmesi uygun değildir. Besin değerleri açısından zengin pazının bebeklere faydası göz önünde bulundurularak gönül rahatlığıyla tüketilmesi mümkündür. Kalsiyum, K vitamini ve magnezyum bebeklerde kemik gelişimine katkı sağlarken, bebeklerin sıklıkla yaşadığı bir problem olan gaz sıkışması da pazı ile giderilir. Bunun için pazı suyunun kaynatılıp soğutularak bebeklere verilmesi gerekir.
Gebelikte pazının faydaları azımsanmayacak ölçüdedir. Bu süreçte bebek, gelişimini anneden aldığı vitamin ve mineraller ile sağlar. Özellikle kalsiyum ve demir ihtiyacının anneden karşılanması, annede bu iki mineralin eksikliğini doğurur. Pazı tüketmek ise eksilen mineral oranını dengeler. Ayrıca hamilelikte pazı yemek anne adayının hazım sorununu da giderir. Gebeliğin son aylarına doğru kabızlık ve şişkinlik şikayetlerini azaltmak için ise düzenli olarak pazı suyu içilebilir.
Pazı yaprağının ihtiva ettiği antioksidanlar kanser önleyici özelliğe sahiptir. Kanserden korunmak amacıyla vücuda doğal antioksidanları almak gerekir. Bu sayede bağışıklık sistemi korunur ve vücut kansere karşı koruyucu bir bariyere sahip olur. Pazı bitkisinin hem içerdiği antioksidanlar hem de lifli yapısı sindirim ile ilgili kanser türlerine karşı koruyucudur. Özellikle kolon kanserinin önlenmesinde pazı tüketmek çok önemlidir.
Sürekli oturarak çalışan ve günlük diyetinde katı gıdalar ile beslenen kişilerde hemoroid hastalığı görülür. Pazı tüketilmesiyle basur hastalığının önlendiği gibi pazı ile hazırlanan doğal macunlar da bu sorundan ameliyatsız bir şekilde kurtulmaya yardımcı olur. Pazının macun kıvamına getirilerek basur memelerinin üzerine konulması ile basur memelerinde zamanla küçülme meydana gelir. Tedavinin düzenli devamında ise basur memeleri zamanla yok olur. Ayrıca pazının yapısındaki mineraller deri üzerinde meydana gelen şişlik, iltihap ve yaraları da giderir.
Vitamin ve minerallerin zamanla vücutta kayba uğramasıyla gözde görme kayıpları yaşanır. Yaşa bağlı olarak da glokom, katarakt gibi hastalıklar meydana gelir. Gözde hastalık oluşmasını engelleyen bileşenlerden biri de pazı yaprağında bolca bulunan beta-karotendir. Pazının düzenli tüketilmesiyle daha sağlıklı gözlere sahip olmak mümkündür.
Pazı ve çeşitli yeşil yapraklı sebzeler vücudun vitamin ve mineral dengesini sağlayarak şeker hastalığına yakalanma riskini düşürür. Pazının yoğun oranda içerdiği siringik asit ve lif vücudun şeker dengesinin sürekli olarak değişmesini engeller. Aynı zamanda insülin glukagon hormonlarının salgısını düzenler. Şeker hastaları pazıyı sebze haliyle ya da yapraklarını kaynatıp elde ettikleri suyu tüketerek zamanla şeker dengesinin yerine gelmesini sağlayabilir.
Pazıdaki bileşenler kandaki kötü kolesterolü düşürüp iyi kolesterolü yükseltir. Bu özelliğiyle pazı, damarlardaki basıncı azaltıp, hipertansiyon ve damar sertliği gibi hastalıkları engelleyici niteliktedir. Sık sık pazı suyu tüketmek damar sertliğinin önlenmesi konusunda oldukça fayda sağlar.
Pazıda yüksek miktarda bulunan magnezyum minerali beyin hücrelerinin etkin çalışması için gereklidir. Sinir sisteminin düzenli çalışmasını da sağlayan magnezyum sayesinde unutkanlık gibi sorunlar meydana gelmez. Düzenli pazı tüketimiyle birlikte yaşlılıkta meydana gelen alzheimer hastalığına karşı da korunmuş olunur.
Pazı yaprağı, lifli yapıya sahip olduğu için hazımsızlık, kabızlık, gastrit gibi sindirim sorunlarını giderir. Bunun yanında pazının idrar söktürücü özelliği de vardır. İdrar yollarında oluşan sistit yani idrar yolu iltihabını yok eder.
Pazının mineral ve vitamin bakımından zengin içeriği halsizlik ve bitkinliği giderir. Yorgunluğu azaltıcı etkisi sebebiyle kısa sürede enerji kazanmak için tüketilebilir. Ayrıca kalorisi de düşük olan pazı, özellikle diyet döneminde enerji kazanmak amacıyla rahatlıkla tüketilebilir.
Pazı yüksek oranda demir minerali içerdiğinden vücutta demir eksikliği oluşmasını önler. Bu sayede anemiye yakalanma riski azalır. İçerdiği vitaminler sayesinde dalak ve böbrek rahatsızlıklarını giderir. Açık yaranın enfekte olmasını engeller. Pazı suyunun hardal ile birlikte tüketilmesi dalak hastalıklarını giderir.
Uzun saatler oturarak çalışmak, aşırı spor yapmak ve ağır yükler taşımak zamanla kulunç ağrılarına neden olur. Kulunç ağrıları; kürek kemikleri, boyun ve sırt arasındaki bölgede meydana gelir. Sırtın üst kısmında oluşan bu ağrılar, ağrının olduğu bölgeye bir bez yardımıyla pazı suyunun uygulanıp beklenmesi sonucu hafifler. Yine pazının macun haline getirilerek kulunç bölgesine sürülmesi de ağrıları yok etmede oldukça etkili bir çözümdür.
Pazının neredeyse bilinen hiçbir zararı yoktur.