Personel Transferi Başladı

Yaz sezonunun gelmesiyle ve yeni açilan yerlerle mekânlar arasi transfer rekabeti de start aldi. Komsu mekânlar arasi transferler bile oluyor. Son zamanlarda büyük patronlarin da gözlerini diktigi yeme-içme sektöründe en büyük sikintinin personel oldugunu söyler dururuz hep. Milyon dolarlar kazanan mekân sahipleri hiçbir zaman yanlarinda çalisan adama yatirim yapmaz, ama durumdan da sikâyet eder hep. Personele yatirim yapan patronlar hiç sikinti yasamazken digerlerine personel dayanmiyor. Her gün yeni bir mekânin açilmasiyla kalifiye eleman sikintisi daha da artiyor. Eleman bulmakta sikinti çeken isletmeciler, komsu olmalarina ragmen karsi mekândan ayrilan personeli ertesi gün ise aliyor. Bu durum dost ortamlarinda sürekli dedikodusu yapilan mevzular arasinda. Sonuçta yeni adam yetismedikçe yeme-içme sektöründe personel transferleri son bulacak gibi degil.

Son günlerde üst düzey transferler yasanmaya baslandi. Peki, kim nereden nereye transfer oldu söyle bir göz atalim... Borsa, Masa gibi mekânlarda 15 yil çalisan Orhan Çiftçi en son müdürlük yaptigi Istinye Park Masa'dan ayrilip hemen yan tarafta bulunan Armani Ristorante'ye geçti. Uzun yillar Reina'nin müdürlügünü yapan Erkan Ünal, ani bir karar vererek agabeyi Ali Ünal'la birlikte Bodrum'da Moon Beach & Lounge adinda bir mekân açti. Mekân son günlerin en çok konusulanlari arasinda... Fenerbahçeli futbolcularin mesken tuttugu mekân, birden popüler oldu. Yillardir emek verdigi mekândan ayrilip yola çikan Erkan Ünal, simdiden umut veriyor.

RASIM ÖZKANCA AKILLILIK ETTİ
Yeme-içme sektöründe hep arka planda kalan ve simdiye kadar birçok basariya imza atan Perviz Resuli ise Masa, Borsa gibi mekânlari bünyesinde bulunduran Sele Grup'a transfer oldu. Daha önce Tike'nin kurulusunda büyük katkisi olan sonra da Doors Grup'a transferiyle Kitchenette'in kurulmasinda büyük emek sarf eden Perviz, simdi Sele Grup'la yeni projeler üretecek. Yeni yapilanma sürecine giren Rasim Özkanca, Perviz'i transfer etmekle büyük akililik etti. Çünkü Perviz gibi bu isi bilen iyi yönetici bir elin parmaklari kadar az. Sele Grup'u önümüzdeki günlerde çok farkli projelerde görecegiz gibi geliyor. Tabii ki Sele Grup'ta en büyük beyin Umut Özkanca... Bu isin okulunu okuyan Umut Özkanca ve Perviz'in kafa kafaya verip harikalar yaratacaklarindan eminim.

PAPERMOON, CIPRIANI TRANSFERİ
Venge'nin kurulusundan bugüne kadar genel koordinatörlük yapan Dilek Terzioglu da ani bir kararla Venge'yle yollarini ayirdI. Zaten Venge son zamanlarda eski popülaritesini kaybetti. En son Nisantasi'nda açtiklari mekâni da kapatmak zorunda kaldilar. Levent'teki yerleri de pekeskisi gibi degil. Dilek de bu yüzden ayrilmis olabilir diye düsünüyorum. Bir diger büyük transfer ise Papermoon'la Cipriani arasinda yasandi. Açildigi günden beri Papermoon'un personeliyle sicak temas içerisinde olan Cipriani, önce Erol Usta'yi transfer etti. Erol Usta bir süre Cipriani'de çalistiktan sonra geçtigimiz günlerde mekânla yollarini ayirma karari aldi. Hemen arkasindan yillardir Papermoon'da çalisan sef Volkan San, bir gecede isi birakip Cipriani'ye transfer oldu.

PINO HİÇBİR YERE GİTMİYOR
Papermoon personeli bile bu transfere sasirirken Volkan San'in çok büyük paralar aldigi konusulanlar arasinda. Bakalim Volkan Cipriani'yi düstügü durumdan kurtarabilecek mi? Paperomoon, Volkan'la bosalan yere içeriden takviye yapmayi uygun gördü. Bar sefi olarak çalisan Türkay Cansiz, salon sefligine geçis yapti. Papermoon'un asçisi Pino'nun Zorlu Grup'un kuracagi yiyecek-içecek bölümüne transfer oldugu söylenmisti ve bu konu kulislerde epey konusulmustu. Ama asli astari olmayan bir uydurmaydi. Pino, Papermoon'la daha iki yil sözlesmesi oldugunu, simdilik bir yere gitmedigini ve yerinden memnun oldugunu söyledi. "Sözlesme bittigi zaman ne olacagini ben de bilemem. Sonuçta profesyonelim" deyip konuyu kapatti. Özellikle sunu vurguladi: "Papermoon benim çocugum gibi. Bu ara zor ayrilirim." Pino, bu sözleriyle transfer kapilarini kapatmis oldu.

Bu üst düzey transferler yasanirken sektörün aslinda ne kadar hareketli oldugunu görüyoruz. Misyonunu tamamladigini düsünen ya mekân açiyor ya da büyük paralar karsiliginda transfer oluyor. "Peki, transfer olan personelin mekâna katkisi ne olur?" diye sorarsaniz, "Personeline göre degisir" derim, çünkü bazi personel hakikaten çok yeteneklidir ve gittigi yeri bir adim öne çikarir, bazi personel ise gittigi yerde alti ay yüksek maas alir, sonra kapinin önüne koyulur. Önümüzdeki günlerde kimin ne yaptigini görme sansina sahip olacagiz. Umarim hepsi basarili olur, hepsi pisman olmadan hayatlarina devam eder. Açikçasi ben is yapmayan bir mekânin personel transferiyle çok is yapacagini düsünmüyorum. Ancak büyük bir degisim yaparsan, atmosfer degistirip arkana medyanin gücünü alirsan en iyisi olursun. Bunlarin aksini yaparlarsa, yaptiklarini da medyada duyuramiyorlarsa, o zaman isleri çok zor. Çünkü artik yeme-içme sektörü çok büyük.

Tayfun Topal