HABER

Pınar Selek'in beraatine itiraz

Pınar Selek'in beraatine itiraz

İSTANBUL (İHA) - Cumhuriyet savcısı, Mısır Çarşısı'nda meydana gelen patlamayla ilgili mahkeme heyetinin Pınar Selek'in de aralarında bulunduğu 9 sanığın tüm suçlamalardan beraat etmesine ve 6 sanığın diğer suçlardan ceza alması kararına itiraz etti.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Mısır Çarşısı'nda meydana gelen patlamayla ilgili gerekçeli kararını hazırladı. 46 sayfadan oluşan gerekçeli kararda, sanıkların dosyadaki ifadeleri deliller ve patlama ile ilgili hazırlanan 14 ayrı rapora ayrıntılı olarak yer verildi. Gerekçeli kararda; Mısır Çarşısı patlamasının ne sebepten kaynaklandığına dair yapılan araştırmalar sonucunda tutulan tutanaklar, mahkeme tarafından patlamanın sebepleriyle ilgili bir çok kez uzman bilirkişiler ve uzman kurumlara yaptırılan incelemeler sonucu alınan birden fazla rapor incelendiğinde, raporlar arasında çelişkiler olup birbirini doğrulayacak mahiyette olmadığı, bildirildi.

Mahkeme tarafından yapılan tüm araştırmalar ve verilen ara kararlara rağmen dosyadaki mevcut raporlar arasındaki çelişkilerin giderilemediği, dosyada mevcut delil, belge ve raporlar dikkate alındığında da raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesinin mümkün olmayacağı ve haliyle Mısır Çarşısı'nda meydana gelen patlamanın bomba mı yoksa tüp gaz kaçağından kaynaklandığının tam olarak tespitinin mümkün olmadığı kaydedildi. Ayrıca, söz konusu patlamanın gerçekleştiğini tespit edilememesi dikkate alınarak, sanıklar Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk'ün Mısır Çarşısı patlamasına ilişkin üzerlerine atılı suçu işledikleri dair cezalandırılmalarını gerektirir kesin ve inandırıcı delil elde edilmediğinden cezalandırılmalarına yer olmadığı da raporda bildirildi.

Mısır Çarşısı'nda 1998 yılında meydana gelen ve 7 kişinin ölümü, 127 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan patlama ile ilgili davanın kararında Pınar Selek'in de aralarında bulunduğu 9 sanık, davadaki tüm suçlamalardan beraat ederken, 6 sanık diğer suçlardan ceza almıştı. Çıkan kararı ve gerekçeli kararı inceleyen mahkeme savcısı kamu vicdanı rahatlatılmadığı gerekçesiyle mahkemenin kararına itiraz etti.

Mahkeme savcısı, 3 sayfalık itiraz dilekçesinde olayda ölen ve yaralananların patlamanın meydana geldiği yer nedeniyle kamu vicdanını meşgul ettiği, ve patlama nedenine ilişkin hazırlanan raporun patlama nedenini bomba olarak tespit edildiğinden kamu davası açıldığına yer verildi. Yargılama sırasında birden fazla çelişkili rapor olduğu; ancak Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne yazılan talimat üzerine heyette görev yapan bomba ve patlayıcı uzmanlarıyla yine ODTÜ Kimya Mühendisliği Fakültesi öğretim görevlisi patlamanın kaynağının bombaya bağlı olduğu, tüp gaz sızıntısına bağlı patlama olması halinde olay yerinde yangın çıkması gerektiği sonucuna vardıkları ve bu son rapor esas alınarak patlamanın bombaya bağlı bir patlama olduğu kabul edilmesi gerekirken mahkeme heyetinin patlamanın bombaya bağlı bir patlama olmadığı kanaatine vararak bu yönde karar vermiştir.

Savcı bu nedenle meydana gelen ve vahameti olan bir patlamanın sebep neden ve mahiyetine ilişkin bir tespitin yapılamaması sonuç ne olursa olsun kamuoyu vicdanını ve bu olayın mağdurlarını rahatlatmadığı kafalardaki soru işaretlerini gidermediğini belirtti. Dilekçesinin devamında savcı, "Adli vakalarda son bilirkişiyi merci olarak başvurulan adli tıp kurumdan patlayıcı-bomba uzmanı bulunması ya da böyle bir dairenin görevlendirilmesi halinde bu şüphelerin giderilebileceği düşünebilir; ancak Adli Tıp Kurumu'nda görevli patlayıcı ya da bomba uzmanı olarak çalışan uzmanların bulunmadığı son bilirkişi görüşü alınacak çelişkileri giderecek merciinin olmaması ve söz konusu patlamanın sebebinin tespit edilmemesi ceza yargılamasındaki gerçek-maddi hakikatin ortaya çıkarılmasını sağlayamamıştır.

Mısır Çarşısı'ndan meydana gelen patlama ile ilgili sanıkların bombanın hazırlanması, Mısır Çarşısı'na konulması bomba hazırlandığı yerdeki kalıntıların polisçe tespit edilmesi ve sanıkların sorgu hakimliğince alınan beyanları itibariyle Mısır Çarşısı'ndaki patlamanın tüm deliler birlikte değerlendirildiğinde bombaya bağlı bir patlama olduğu, sanıklar Abdülmecit Öztürk ve Pınar Selek hakkında cezalandırmaya gidilmesi gerekirken, delil yetersizliği yönünden beraat kararı verilmesi, usul ve yasaya aykırı olduğundan itiraz ettim" ifadelerine yer verdi. Cumhuriyet Savcısı ayrıca kararın diğer sanıklar yönünden de bozulmasını talep etti.

Mısır Çarşısı'nda 1998 yılında meydana gelen ve 7 kişinin ölümü, 127 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan patlamanın karar duruşması, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmüş, duruşmada, dosyada birçok rapor olduğu ifade edilerek, raporlarda patlamanın bombadan mı yoksa gaz kaçağından mı kaynaklandığının anlaşılamadığı belirtilmişti. Bu nedenle, sanıkların patlamayla ilgili suçlanamayacağı ifade edilmiş, son sözleri sorular sanıklar, beraat talebinde bulunmuştu.
Mahkeme heyeti, dava kapsamında yargılanan 3'ü tutuklu, toplam 15 sanığın patlamayla ilgili beraatına karar vermiş, tutuksuz sanıklar arasında bulunan Pınar Selek, bomba patlamasıyla ilgili beraat ederken, "yardım ve yataklık suçundan" açılan dava da zaman aşımına uğradığı için ceza almamıştı.

Sanıklardan Abdülmecit Öztürk, İsa Kaya ve Alaaddin Öğet, "terör örgütü adına adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış, mahkeme heyeti, İsa Kaya ve Abdülmecit Öztürk'ün duruşmalardaki iyi hallerini göz önüne alarak, bu cezayı müebbet hapse çevirmişti. Tutuksuz sanıklardan Selek'in de aralarında bulunduğu 9 kişi davadan tamimiyle beraat ederken, olay sırasında gözcülük yaptığı belirlenen Kadriye Kübra Sevgi ile örgüte yardım ve yataklıkla bulunduğu, lojistik destek sağladığı tespit edilen Heval Öztürk 12 yıl 6 ay, Maşallah Yağan ise "örgüte yardım ve yataklık" suçundan 5 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

En Çok Aranan Haberler