MARDİN (İHA) - Uludağ ve Gençdal, akan kanın durması ve barış sürecinin devam etmesini istedi.
"Onurlu bir barış mümkündür" konulu panel, Kızıltepe Ana ve Çocuk Sağlığı Merkezi toplantı salonunda yapıldı. İnci Hekimoğlu tarafından yönetilen panelde, Kandil'den gelen PKK'lılar ile kendisini barış meclisi üyesi olarak tanıtan Hakan Tahmaz konuşma yaptı. Panelin açılışını yapan İnci Hekimoğlu, "Batı'da katıldığım panellerde genellikle bu bölge insanının yaşadıklarını anlatmaya çalışıyorum. Kan üzerinden siyaset yapılmasına karşı olduğumdan bu kanın bir an önce durmasını istiyorum" dedi.
PKK'lı Elif Uludağ ise "Önemli bir süreç yaşıyoruz. Deyim yerindeyse tarih yazıldı. Gelirken yaşanan manzara karşısında ağladım" ifadelerini kullandı. 30 yıldır yaşanan savaşta bedeller ödendiğini, 40 bin insan öldüğünü hatırlatan Uludağ, "Hiçbir savaş ömür boyu sürmez, mutlaka barışla sonuçlanması gerekir. Akan kanı ve annelerin gözyaşını görmek lazım. Yüzlerce yıl beraber yaşadık, birbirimizi en iyi biz biliriz. Bu anlayışla buradayız" dedi.
PKK'lı M. Şerif Gençdal da, "Demokratik bir açılım için savaşın durması gerekiyor" diye konuştu. Savaşların artık sadece silahla yapılmadığını anlatan Gençdal, şöyle devam etti: "Tarihi ve dili olmayan toplum kendini var edemez. Açılımda kültürel farklılıkların ortaya konması ağır basıyor, bunlar önemli ama sadece söyleyerek olmuyor. Anayasal güvence altına alınması gerekir. Terörün bitmesi için her şey denendi, sonuç alınmadı. Aynı yolun denemesinde ısrar ediliyor. Bir gün bu savaş duracak, biz
umutluyuz. Türk halkına kendimizi anlatmalıyız. Sivil toplum örgütlerine, aydınlara, görüşmek isteyen herkesle görüşmeye hazırız. Biz Türkiye'nin üniter devlet yapısına karşı değiliz. Üniter yapı içinde her ırk ve din farklı yaşam biçimini yaşayabilmeli. Biz Türk vatandaşıyız ancak Türk değiliz. Biz Türkiyeliyiz deriz ancak varlığımız inkar edilerek değil. Bunları herkese anlatmaya çalışacağız."
Gençdal, askere alınacağı yönündeki bilgilerin hatırlatılması üzerine, "Böyle bir söz geçti ancak, biz silahı bırakıp geldik. Siz yeniden elimize silah mı vereceksiniz?" dedi.