Minimalist yaşam, modern hayatın karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için bir kaçış değil, kalıcı bir huzur yoludur. Daha az eşya, daha çok alan ve daha net bir zihin… Ferahlığın sırrı sadelikte gizli.
Minimalizm, yalnızca az eşyaya sahip olmak değil, hayatı sadeleştirerek sadece gerçekten ihtiyaç duyulan ve sizi mutlu eden şeylere yer vermek anlamına gelir. Dağınıklık yalnızca fiziksel değil, zihinsel bir yük de oluşturur. Az eşya, daha az karar, daha az stres demektir.
Her eşyanızın belirli bir yeri olmalı. Kullanmadığınız eşyalara evde yer yok. Bu, hem düzeni korur hem de temizliği kolaylaştırır.
Bir yıldır kullanmadığınız eşyalar, büyük ihtimalle sizin için artık gerekli değildir. Bağışlayın, satın ya da geri dönüştürün.
Beyaz, bej, gri ve pastel tonları gibi sade renkler, evi olduğundan daha ferah ve temiz gösterir. Fazla desenli ve karışık eşyaları azaltmak görsel kirliliği önler.
Çok amaçlı mobilyalar hem yer tasarrufu sağlar hem de minimalizme uygundur. Örneğin, depolama alanı olan bir yatak ya da katlanabilir masa.
Raf sistemleri ile eşyaları yere değil duvara taşıyın. Böylece daha geniş bir yaşam alanı elde edersiniz.
Her ay düzenli olarak evinizi gözden geçirin. “Bu eşyaya hala ihtiyacım var mı?” sorusunu sorun.
Minimalist bir ev, zihinsel dinginliği de destekler. Fazla eşya, fazla dikkat dağıtıcı demektir. Az eşya sayesinde odaklanmanız ve rahatlamanız kolaylaşır. Aynı zamanda temizlik ve bakım süresi azalır, bu da size zaman kazandırır.