İzmir'de türbanlı öğrencilerin fotoğraflarını çekip derslere sokmadığı iddiasıyla 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanıp 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan ve cezasını Foça Cezaevi'nde çeken Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü eski Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü, avukatı Murat Fatih Ülkü aracılığıyla, yeni delil bulunmasına rağmen, 'adil yargılama' yapılmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne yeniden başvurdu.
Avukat Murat Fatih Ülkü, Prof. Dr. Rennan Pekünlü için Anayasa Mahkamesi'na verdiği dilekçede şu ifadeler yeraldı:
DEVAMSIZLIK YOK
“Anayasa hükümleri ve Anayasa Mahkemesi kararları gereğince ' türbanlı öğrencilerin üniversiteye girmesinin Türk Anayasal sistemine aykırı olduğu' hukuksal gerçeği çerçevesinde, türbanla üniversiteye girmek isteyen öğrencileri uyaran ve konuyla ilgili tutanak tutan Prof. Dr. Esat Renna Pekünlü, bu eylemi nedeniyle 2 yıl 1 ay hapis cezası almıştır ve halen bu cezasının infazı için Foça Cezaevi'ndedir. Pekünlü'nün cezaevinde bulunmasına esas mahkumiyet kararındaki şikayetçi öğrencinin, üniversite kayıtlarındaki resmi belge olan başarı durum belgesine göre, olay tarihinde devamsızlığının, devamsızlık nedeniyle bir başarısızlığının bulunmadığı ortaya çıkmıştır. Bu belgenin, Prof. Pekünlü hakkında beraat kararı verilmesini gerektirecek nitelikte yeni bir delil olması nedeniyle, yargılamanın yenilenmesi başvurusu yaptık. Yargılamanın yenilenmesi başvurumuz önce İzmir 26'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nce ve İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce reddedilmesi üzerine iç hukuk yolları tükenmiştir. Bu çerçevede, Prof. Pekünlü'nün beraatini gerektirecek bu yeni delilin incelenmesini reddeden hukuksal süreçte 'adil yargılanma hakkı'nın ihlal edilmesi nedeniyle, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını kullanıyoruz."
ENGELLEME YOK
Avukat Ülkü, “Prof. Pekünlü hakkındaki suçlama 'eğitim ve öğretimin engellenmesi 'olduğuna göre, eğitim ve öğretim hakkı engellendiğini iddia eden şikayetçi öğrencinin bu engelleme nedeniyle, eğitim gördüğü yere girememiş olması gerekir. Bunun doğal sonucu da, şikayetçi öğrencinin, olay tarihinde derslerine devamsızlığının bulunması gerekir. Oysa, şikayetçi öğrencinin bir devamsızlığının bulunmadığı üniversite resmi kayıtlarındaki resmi belge olan 'başarı durum belgesi ' ile ortaya çıktığına göre, Prof. Pekünlü'ye yönelik suçlamanın tamamen asılsız olduğu bu yönüyle de açıktır. Pekünlü'nün, Anayasa hükümlerinin, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasını istediği için cezaevine gönderilmesinin ne kadar ağır bir haksızlık olduğu ortadadır, Anayasa md. 2 gereği bir hukuk devleti olması gereken ülkemizde, bu ağır hukuksuzluğa derhal son verilmelidir" dedi.
Avukat Murat Fatih Ülkü, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM),başvurmuştu. Pekünlü, cezasını 20 Nisan'da tamamlayacak. Ancak aynı suçlama ve ceza istemiyle açılan ikinci bir dava ise sürüyor.