Behçet DALMAZ-Safa ATMACA/VAN, (DHA)- VAN Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Doğu, çalışma odasını fosil ve taşlardan oluşan ilginç bir koleksiyona dönüştürdü. Prof. Dr. Doğu, 40 yıllık meslek hayatında Anadolu'nun çeşitli kentlerinden birinci, ikinci, üçüncü jeolojik dönemlere ait fosiller biriktirdiğini, bunlar arasında en eski olanının 450-500 milyon yıllık trilobit fosili olduğunu söyledi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde yaklaşık 17 yıldır görev yapan Prof. Dr. Doğu, bilimsel çalışmalarını yanı sıra dünyanın farklı ülkelerinden ve Anadolu'nun çeşitli kentlerinden de ilginç özellikleri olan taş ve fosiller biriktirdi. Biriktirdiği bu fosil ve taşlarla da bölüm başkanlığını yaptığı Edebiyat Fakültesi'ndeki çalışma odasını koleksiyona dönüştürdü. Koleksiyonundaki materyallerden yararlanarak öğrencilerine uygulamalı eğitim veren Prof. Dr. Doğu, koleksiyonunda birinci, ikinci ve üçüncü jeolojik dönemlere ait trilobit, nümilit ve amonit fosillerinin de aralarında bulunduğu taş ve çeşitli minerallerin bulunduğunu söyledi. Koleksiyonunu büyük bir titizlikle koruyan Prof. Dr. Doğu, birinci jeolojik çağa ait olan en eski fosili Mardin'in Derik bölgesinden getirdiğini belirterek, "Bunların içerisinde Hakkari, Toros ve Tendürek Dağları'ndan getirdiğim çeşitli materyaller de bulunuyor.En eski fosil birinci jeolojik çağa ait Mardin'in Derik bölgesinden getirdiğimiz trilobitler, bunlar 450-500 milyon yıllık "dedi. Prof. Dr. Doğu, Türkiye'de çok az şehirde tabiat müzesi bulunduğunu, Van'a da böyle bir müzenin kurulmasını gerektiğini söyledi. 40 yıldır biriktirdiği koleksiyonun bu müzede sergilenmesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Doğu, şöyle konuştu: "Koleksiyonumda yer kabuğunu oluşturan çeşitli taşları ve bu taşların sistematiğini görebiliyoruz. Bu küçük bir müze sayılabilecek bir koleksiyon. Bunu derslerde öğrencilerime anlatıyorum. Bunun içerisinde birinci jeolojik çağdan, ikinci, üçüncü ve yakın çağa kadar hemen hemen her temel türlü fosil, mineral bulunuyor. Van Büyükşehir olan bir ilimiz. Burası bir tabiat varlıkları müzesini hak ediyor. Bu küçük örneğini gördüğümüz çok daha geniş kapsamlı arkeoloji müzesi gibi bir tabiat dalı müzesi, belki yeni kurulan arkeoloji müzesi içerisinde böyle bir bölüm düşünülür. İlkokuldan üniversiteye kadar, öğrencilerimizin her aşamaya kadar görsel malzeme ile eğitilmesi büyük önem taşıyor. Batı'da bu anlamda müzeler 140-150 yıllık geçmişe sahip. Büyükşehirlerimizde belki çok yeterli olmayan seviyelerde müzeler var. Ama bunun yaygınlaşması büyük önem taşır."