Türkiye'de kaçakçılık olaylarında uygulanan yöntemler, görenleri hayrete düşürüyor. Hemen her çeşit eşyayı zula olarak kullanan kaçakçılar, gümrük kapılarında alınan önlemleri aşmak için yeni yeni yöntemler deniyor.
Gümrükler Muhafaza Genel Müdürü Neşet Akkoç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl yeni kaçakçılık yöntemleriyle karşılaştıklarını, son olarak Cilvegözü Gümrük Kapısında Türkiye'ye giriş yapan ve her iki bacağı protez olan Suriye uyruklu bir kişinin şüphe üzerine arandığını ve protez bacaklarının içinden 13 kilo nargile tütünü bulunduğunu ifade etti.
Özellikle son dönemlerde uygulanan zula yöntemlerinin kaçakçılık literatürüne girecek cinsten olduğunu belirten Akkoç, tabut içinde, ayakkabı tabanında, kalorifer peteğinde, ampul içlerinde zulalarla karşılaştıklarını kaydetti.
Genel Müdür Akkoç, son yıllarda kaçakçıların uyguladığı ilginç zula yöntemleri konusunda ise şu bilgileri verdi:
''Ayakkabı topuğuna, peruk içine, heykel veya biblo gibi süs eşyaları içine, Diş macunu tüpü içine, vücuda sarılı poşet ve çorapların içine, tabutların içine, zeytinyağı ve peynir kutuları içine, televizyon, cep telefonu, müzik seti gibi elektronik eşyaların içine, araçların direksiyon simidi içine varıncaya kadar kaçakçılar birçok yere eşya veya uyuşturucu gizliyor. Bizim gümrük personeline verdiğimiz eğitimler ve kullandığımız teknolojik cihazlar arttıkça işleri zorlaşan kaçakçılar da akla hayale gelmeyecek yeni yöntemler denemeye çalışıyor.''
Bu yöntemler kullanılarak etten sigaraya kadar birçok ürünün yasadışı yollardan ülkeye sokulmaya çalışıldığını belirten Akkoç, önümüzdeki dönemde de değişen kaçakçılık yöntemlerine ve kaçakçılara karşı, uyuşturucu ve patlayıcı detektörleri, X-Ray ve test kitleri gibi modern teknik cihazların yanı sıra, narkotik ve patlayıcı detektör köpekleri ile kaçakçılıkla mücadelenin etkin olarak devam edeceğini ifade etti.