Steve Rosenberg
BBC Moskova muhabiri
Valdimir Putin zor aylar geçirdi.
Rusya'da devlet başkanlığı seçimlerini kazandı, fakat hem seçimlerde usulsüzlük iddiaları hem de Moskova'daki kitlesel protesto gösterileri, ulusun babası olarak Putin'in imajını sarstı.
Siyasi sistem çatırdayıp ekonomik sorunlar yaklaşırken, Putin yeniden Kremlin'e taşınma konusunda kendisini pek de güvende hissetmiyor olabilir.
Moskova Ekonomi Yüksek Okulu Rektör Yardımcısı Andrei Yakovlev, "Gerçek refromlar yapılmazsa çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalırız" diyor.
Yakovlev, "Kalifiye işçi açığımız var, nüfusumuz yaşlanıyor ve emeklilik sisteminde ve altyapıda ciddi sorunlarımız var" diye ekliyor.
Ülkede sosyal ve siyasal istikrar için ekonomik büyüme gerektiğini ifade eden Yakovlev, "Bunun için hükümetin işletmelere daha iyi koşullar yaratması lazım; fakat yolsuzluğun önüne geçmeden bunu yapmak da olanaklı değil" diyor.
Geçen hafta Rus televizyonları, Vladimir Putin'i 1 Mayıs resmi geçidinde hayranlarının yoğun ilgisine maruz kalmış süper popüler bir lider olarak lanse ediyordu.
Fakat Moskova'da artık popüleritesi yok ve bu durum Putin'in zayıf noktası olabilir.
Düşünce kuruluşu Carnegie Moskova Merkezi'nden Liliya Shevtsova, Putin ve çevresinin kentli, eğitimli halkın desteğini yitirdiğini düşünüyor.
Shevtsova, "Aslında Putin, Moskova'yı kaybetti. Rus tarihi göstermiştir ki, eğer çar Moskova halkının desteğini kaybetmişse, tüm Rusya'yı kaybetmiş demektir" diyor.
Bu, Putin'in 12 yıl önceki durumuyla tam bir tezat teşkil ediyor.
Kommersant FM Radyosu'ndan Stanislav Kucher, "Putin'in işi bugün çok daha zor. İlk dönem herşey onun lehineydi; gençti, Yeltsin'e kıyasla enerjik olarak görülüyordu; petrol fiyatları yüksekti. Şimdi ise halkın onu algısında sorunlar var" diyor.
Putin'in çevresinde iki kampın varlığından söz eden Kucher, "Bir yanda reform yanlısı, demokratik kişiler, bir yanda muhafazakârlar var. Son dönemlere kadar bu durum çok belirgin değildi. Her iki kesim de hayatta kalma mücadelesi veriyor. Putin'in etrafındaki demokratlar, reformlara başlanmadığı takdirde Rusya'nın sonunun Libya ya da Ortadoğu'nun diğer ülkeleri gibi olacağını, devrimle sonuçlanacağını düşünüyor" diyor.
Düşünce kuruluşundan Shevtsova, Putin'in çıkar yolu olmadığını söylüyor ve devam ediyor:
"Kremlin'den ayrılamaz, çünkü iktidardaki 12 yılın hesabını vermesi gerekir. Fakat toplumu da daha fazla denetim altında tutamaz. Bu da onun bir kapana kısıldığı anlamına geliyor."
Bütün bunlar Valdimir Putin'in devlet başkanı olarak üçüncü döneminin en zor dönemi olacağını gösteriyor.