Berlin (AA)- AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Türkiye'nin reform çabalarının geçen yıl içinde "biraz yavaşladığını", 22 Temmuzda yapılacak genel seçimlerden sonra bu çabaların yeniden güçlenmesini beklediklerini söyledi. Rehn, Türkiye ile müzakerelerde "devre arasında" olduklarını kaydetti.
Rehn, Alman Die Welt gazetesine verdiği demeçte, Türkiye'nin geçen 5 yıl içinde hukuk devleti ilkesi, kişisel özgürlükler ve serbest pazar ekonomisinin geliştirilmesinde büyük aşamalar kaydettiğini, ancak iç siyasi nedenlerden dolayı geçen yıl içinde reformları biraz yavaşlattığını söyledi.
Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çekincelerin artmasının, Birliğin Türkiye'de inandırıcılığını kaybetmesinden de kaynaklandığını ifade eden Rehn, "Türkiye'nin, parlamento seçimlerinden sonra reform çabalarını yeniden güçlendirmesini ve AB yolunda ilerlemesini bekliyoruz. Düşünce ve din özgürlüğü konusunda ilerleme sağlanması şart. Ancak bu sayede üyelik müzakereleri yeni bir ivme kazanabilir" dedi.
Rehn, Türkiye ile müzakerelerde "devre arasında" olduklarını kaydederek, "Her iki takım da biraz yorgun. Yeni kana ihtiyacımız var ve her iki taraftaki ruhu da yeniden canlandırmalıyız. Parlamento seçimlerinden sonra ikinci yarıya başlayacağız" diye konuştu.
AB'nin Kıbrıs sorunu nedeniyle geçen yılın sonunda Türkiye ile müzakerelerde 8 başlığı askıya aldığını hatırlatan Rehn, "Diğer 27 başlık konusunda ise müzakere yapılabileceğine karar verdik. Ancak başlıklarla ilgili müzakereler, Türkiye limanlarını açmadığı sürece tamamlanamaz. Biz Türkiye ile üyelik müzakerelerini sürdürmek istiyoruz. Bir hızlı trenin hızıyla değil, normal bir trenin hızıyla" dedi.
Türkiye'nin AB için doğal gaz ve petrol açısından çok önemli bir transit ülke haline gelebileceğine dikkati çeken Rehn, "Bu nedenle enerji sektöründeki işbirliğini geliştirmeliyiz. Üyelik müzakereleri, AB ile Türkiye arasında enerji sektöründe işbirliğini güçlendirmek için uygun bir araç. Üyelik müzakerelerinde enerji başlığının bir an önce açılmasından yanayım. Bundan hem AB, hem de Türkiye istifade edecektir" görüşünü dile getirdi.
Demokrasi ve insan haklarına saygı duyan tüm Avrupa ülkelerinin AB üyesi olabileceğini, stratejik seçeneklerin kaybedilmemesi için de Avrupa'nın sınırlarının kesin olarak belirlenmesine karşı olduğunu ifade eden Rehn, Ukrayna'nın üyelik istediğinin hatırlatılması üzerine de, "Balkanlar'ın batısındaki ülkelere ve Türkiye'ye üyelik perspektifi vaadinde bulunduk. Buna bağlı kalacağız. Diğer tüm ülkelere AB, karşılıklı ilişkilerimizi yoğunlaştırmak amacıyla bir 'komşuluk politikası' önermektedir" dedi.