HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

'Sahte tecavüz' açıklamasına tepki büyüyor

Nobel Barış Ödülü kazanan Aung San Suu Kyi Arakan’dan kaçan Müslüman kadınları yalancılıkla suçladı. "Sahte tecavüz haberleri” ürettiklerini iddia etti. Öte yandan BM'nin Myanmar İnsan Hakları Rapörtörü, ülkenin fiili lideri Aung San Suu Kyi'yi Arakan Müslümanlarını koruyamaması nedeniyle eleştirdi ve Kyi'nin artık "duruma müdahale etmesi gerektiğini" söyledi.

'Sahte tecavüz' açıklamasına tepki büyüyor

Birleşmiş Milletler’in şubatta yayınladığı raporda evlerini terk etmek zorunda kalan 101 Rohingya kadını Myanmar ordusunun tecavüz ve cinsel tacizine uğradıklarını söylemişti.

Nobel Barış Ödülü sahibi 13 ismin imzaladığı, Myanmar’da süren olayları “insanlığa karşı suç ve etnik temizlik” diye niteleyen ve “potansiyel soykırım” uyarısı yapan açık mektuba imza atmayan Aung ise bu kadınları suçladı.

Aung’un makamından yapılan açıklamada kadınlar yalan söylemekle suçlandı, “sahte tecavüz” dedi, ABD Başkanı Donald Trump’ın sık sık kullandığı “yalan haber” ifadesi kullanıldı. Aung’a bağlı Dışişleri Bakanlığı da “uydurma hikayeler, abartılıyor” diye bir açıklama yaptı.

'İNSANLIK DIŞI LEYDİ'

Bugün de binlerce Arakanlı Bangladeş sınırına doğru kaçarken bölge ülkelerinden Endonezya ve Avustralya’daki protestolarda Aung fotoğrafları yakıldı. “Leydi” lakaplı Aung için “İnsanlık dışı leydi” yazılı dövizler taşındı.

New York Times’da bugün yayınlanan analizde Aung’a verilen Nobel ödülünün geri alınıp alınamayacağı tartışıldı.

Nobel Barış Ödülü kazanan en genç insan olan Pakistanlı Müslüman Malala Yusufzay da “Myanmar’daki Müslümanlara yönelik bu trajik ve utanç verici muameleyi yıllardır tekrar tekrar kınadım. Aynı şeyi benim gibi Nobel ödülü sahibi olan Aung San Suu Kyi’nin de yapmasını bekliyorum. Rohingya Müslümanları bunu bekliyor” dedi.

2013’ten beri “Etnik temizlik yok” diyen Aung, ölen Müslümanların Myanmar ordusuna savaş ilan eden ayrılıkçı Müslüman militanlar olduğunu iddia ediyor.

BM'DEN UYARI

BM yetkilisi Yanghee Lee, Arakan Müslümanlar'nın yaşadığı Rakhine eyaletinde durumun "gerçekten çok kötü" olduğunu vurguladı.
BM'nin tahminlerine göre Bangladeş'e kaçan Arakan Müslümanları'nın sayısı 87 bine ulaştı.

Bu sayı, Ekim 2016'da yine bölgedeki şiddet nedeniyle kaçanlardan daha yüksek.

Her iki göç dalgası da militanların bazı polis merkezlerine saldırmasının ardından, Myanmar Ordusu'nun giriştiği operasyonların ardından yaşandı.
Arakan Müslümanları, Birmanya'da baskıya uğrayan devletsiz bir topluluk. Kaçanların çoğu, askerlerin ve Budist çetelerin köylerini yaktıklarını ve sivillere saldırdıklarını anlatıyor.

Uydu fotoğrafları da eyaletin kuzeyinde çok sayıda yerin yandığını gösteriyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün yayımladığı bir uydu fotoğrafında Arakan Müslümanları'nın yaşatığı bir köydeki 700'den fazla even yerle bir edildiği görülüyor.

Myanmar Ordusu ise, sivillere saldıran militanlara karşı operasyon yürüttüklerini savunuyor.

BM Özel Rapörtörü Yanghee Lee, geçen Ekim'de yaşanan şiddete kıyasla yıkımın "çok daha büyük" olduğunu söyledi.
Lee "Fiili liderliğin artık müdahale etmesi gerekiyor. Herhangi bir hükümetten de beklenen yetki alanlarındaki herkesi korumalarıdır." dedi.
Demokrasi yanlısı görüşleri nedeniyle yıllarca ev hapsinde yaşayan Kyi, ülkenin cumhurbaşkanı olmasa da fiili lideri olarak kabul ediliyor.
Lee, Suu Kyi'nin "iki arada bir derede" olduğunu söyledi ancak "Bence artık bu durumdan çıkması gerekiyor" diye de ekledi.

BANGLADEŞ SINIRINDAKİ DURUM

Polis noktalarına saldırıların düzenlendiği 25 Ağustos'tan bu yana Arakan Müslümanları kuzeye, Bangladeş sınırına doğru kaçıyor. Onlarca kişinin sınırın bir kısmını oluşturan Naf Nehri'ni geçmeye çalışırken boğulduğu bildiriliyor.
Bölgedeki BBC Muhabiri, hükümetin aksi yöndeki talimatlarına karşın, Bangladeşli sınır polislerinin mültecilerin geçişine izin verdiklerini söylüyor.
AFP Haber Ajansı'na konuşan bir sınır polisi, Ekim 2016'ya kıyasla daha fazla insanın sınıra yöneldiğini söyledi ve "Durum böyle sürerse ciddi sorunlarla karşılaşacağız. Ancak akımı durdurmak imkansız, bu insanlar her yerde" dedi.

Bangladeş sınırında bulunan BM Mültecilere Yardım Örgütü UNHCR'ın Sözcüsü Vivian Tan, sınıra ulaşanların durumunun "çok kötü" olduğunu söyledi.

Tan "Günlerdir, evlerini terk etmelerinden bu yana hiçbir şey yemediklerini söylüyorlar. Yağmur suyu ve kuyu suyu içerek hayatta kalmışlar. Günlerce yürümüşler ve fiziksel olarak bitik ve travma geçirmiş olmalılar. Kadınlar ve çok küçük, bazıları yeni doğmuş çocuklar görüyoruz ve bunların acil tıbbi müdahaleye ihtiyaçları var. Sayıları gerçekten kaygı verici düzeyde ve artıyor" dedi.


En Çok Aranan Haberler