HABER

Sakarya'da "Toplumsal Cinsiyet Adaleti" konferansı

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Huriye Martı: - "İnsanı cinsiyetsizleştirme çabaları ya da cinsiyetini kendisinin seçebileceği iddiaları, insan gerçekliğine ve ilahi iradeye aykırıdır" - "Eğer toplumsal cinsiyet, 'cinsiyetimizi sadece toplum belirler' noktasında algılanır ve biyolojik cinsiyetimiz yok sayılırsa ciddi anlamda hataya düşeriz. Çünkü cinsiyetimizi Cenab-ı Hakk belirler" - "Kadın ve erkek hakkında konuşurken, toplumsal cinsiyet olgusunu tartışırken salt ve sadece eşitliğe değil, daha üst bir ilke olarak adalete odaklanılmalıdır"

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Huriye Martı, "İnsanı cinsiyetsizleştirme çabaları ya da cinsiyetini kendisinin seçebileceği iddiaları, insan gerçekliğine ve ilahi iradeye aykırıdır." dedi.

Martı, Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Toplumsal Cinsiyet Adaleti" konferansında yaptığı konuşmada, toplumsal hayatın her alanında kadına ve erkeğe -yaratılışları gereği sahip oldukları nitelikleri dikkate alarak- adil bir biçimde davranılması gerektiğini söyledi.

Toplumsal cinsiyetin, kadınlar ve erkekler arasında toplumsal ilişkileri düzenlemek için kullanılan bir kavram olduğunu ve kültürel inşalara işaret ettiğini dile getiren Martı, "Kültür, bir insan inşa ediyor. Ancak cinsiyetin sadece toplum ve kültürel kodlar tarafından inşa edildiğini söylemek mümkün değildir. İşte dikkatli olmamız gereken nokta burasıdır. Eğer toplumsal cinsiyet, 'cinsiyetimizi sadece toplum belirler' noktasında algılanır ve biyolojik cinsiyetimiz yok sayılırsa ciddi anlamda hataya düşeriz. Çünkü cinsiyetimizi Cenab-ı Hakk belirler ve bizi kadın ya da erkek olarak yaratması ilahi bir nimet ve hikmete mebnidir." ifadelerini kullandı.

Martı, cinsiyetin insanın kendi karar verebileceği, arzu ettiğinde değiştirebileceği bir vasıf olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

"Cinsiyet, Cenab-ı Hakk'ın insana doğuştan yüklediği bir koddur. Dolayısıyla toplumsal olmaktan önce aslında biyolojiktir. Cinsiyetin bir metafiziği olduğu reddedilemez. Metafizikle kastımız da aslında sadece bir bedenden ibaret olmayışımızdır. Her insanın bedeniyle birlikte bir de ruhu vardır. İnsanı cinsiyetsizleştirme çabaları, ruhu ve maneviyatı da yok saymaktadır.

Kadın ve erkek hakkında konuşurken, toplumsal cinsiyet olgusunu tartışırken salt ve sadece eşitliğe değil, daha üst bir ilke olarak adalete odaklanılmalıdır. Adalet; hayatı bütünüyle kuşattığı gibi, kadın ve erkek konusunda da toplumsal hayatın her alanında temel değer olmalıdır. Zira insan, Cenab-ı Hakk'ın yarattığı en şerefli varlık olarak kadınıyla erkeğiyle bir öz değer taşır, hakları ve dokunulmazlıkları vardır, kul olarak eşdeğerdir. Üstünlük ise ancak takva iledir."

Etkinliğin sonunda Huriye Martı'ya hediye ve çiçek takdim edildi.

En Çok Aranan Haberler